10-Bitti Rüya (part II)

8.9K 369 61
                                    

 ''Hımm... Makarna süper olmuş!''

Mia, kanepede yanında oturmakta olan Will'e doğru eğilip genç adamın yanağına bir öpücük kondurdu.

''Chris de sosu hazırladı.''

Mia, Chris'e uzaktan bir öpücük yollarken yapmacıklığı göz dolduruyordu. Arkadaşı ise bunu umursuyor gibi görünmüyordu. Omuzlarını silkmekle yetinmişti.

Darren, sanki parti hiç yaşanmamış, hiçbir şey olmamış gibi yemek yiyor oluşlarına inanamıyordu. Tıpkı eskiden olduğu gibi kanepelere ve minderlere yayılmış bir şekilde salondaki büyük sehpanın üzerinde yemeklerini yiyorlardı.

Yemeğini büyük bir iştahla yiyen ve sohbet eden üçlüye baktı. O muydu bir tek etkilenen veya unutamayan? Unutamayan değil daha doğrusu hatırlayamayan?

Başını iki yana salladı. Duş alırken karar vermişti güya. Gördüğü rüyayı ve partinin hatırlanması gereken fakat hatırlayamadığı ayrıntılarını artık düşünmeyecekti. Bu kararını uygulamak zorundaydı!

Basit bir rüya ve gereksiz bir partiydi işte. Hayatını içine etmesine izin vermemeliydi.

''Mia, küpelerin yeni mi?''

Will, Mia'ya doğru dönmüştü ve küpeleri beğendiği belli, cevap bekliyordu.

''Evet. Darren'ın hediyesi.''

Darren, tabağa vuran bir çatalın çıkarttığı tiz sesle olduğu yerde sıçradı.

''Özür dilerim. Sakarlık başa bela.'' Chris, hafifçe kızararak bozuntuya vermemeye çalışıp sehpanın üzerindeki tuzluğa doğru uzanmıştı. Bir türlü alamayınca Darren tuzluğu alıp ona uzattı.

Eline değen parmaklar ile aniden parmakları karıncalandı. Kahretsin! Bu durum daha ne kadar devam edecekti. Bir daha birbirlerine hiç dokunamayacaklar mıydı?

Darren, nihayet barıştıklarında da ona sarılmıştı ve ellerinin titremesine engel olamamıştı. Bu durum canını sıkıyordu!

Chris ile göz göze geldi. Onun da aynı durumda olduğunu fark etmişti. Arkadaşı tuzluğu sımsıkı kavramıştı ve ardından mavi bakışlarını hemen ondan çekip Mia'ya doğru döndü.

''Çok güzel gerçekten de. Güle güle kullan.'' Sonra da ona doğru dönüp devam etti,

''Hediye alacağını söylemiştin ama dürüst olmak gerekirse bu kadar güzel bir seçim yapacağını tahmin etmezdim.''

Darren, üzerinde küçük kalp damlacıkları olan gümüş küpeyi gerçekten de beğenerek almıştı. Mia'nın tarzı olmadığını düşünmüştü ama o da çok beğenmişti.

Aslında Darren, Mia'nın beğenmemesini isterdi. Çünkü bir şekilde onun gözünde puan kaybetmesi gerektiğini biliyordu yoksa genç kadın bu aşktan vazgeçmeyecekti. Fakat umduğu gibi olmamıştı. Zaten şu sıra ne umduğu gibi oluyordu ki?

''Ne zaman söyledi hediye alacağını? Bu arada sahi siz ne ara barıştınız?''

Mia kollarını göğsünde kavuşturmuş sinirle Chris'e bakıyordu. Darren barışmalarına en çok Mia'nın üzüldüğünü anlamıştı. Belli etmemeye çabalıyordu ve şu ana kadar da oldukça iyi idare etmişti ama anlaşılan daha fazla dayanamamıştı.

Bu sırada Chris'in kaşlarını çattığını görünce hemen atladı:

''Evde eşyalarımı toplarken geldi. Sanırım Will haber vermiş.''

Will başını salladı. Darren devam etti:

''Konuştuk ve iyi ki de konuşmuşuz. Yoksa bu muhteşem yemeklerden mahrum kalacaktım.''

TELL ME THE TRUTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin