9-Bitti Rüya (part I)

9.7K 327 41
                                    

''Darren beni dinliyor musun?''

Adını işiten genç adam, gözlerini daldığı kadehten ayırarak karşısındaki kadına baktı.

Dinlemiyordu evet ama bunu belli etmediğini sanıyordu. Anlaşılan yanılmıştı. Biraz daha iyi rol yapmalıydı.

''Ne demiştin, canım? Affedersin.''

Karşısındaki kadın hemen gözlerini kısıp sinirle dikleşmişti. Hatta şimdi de somurtuyordu. Mükemmel!

Mia'nın ağzından laf alamayacağını bilmeliydi. Kahretsin! Ona yine, boşu boşuna ümit vermişti.

Genç kadını parti ve şaka ile ilgili ağzından laf alabilmek ümidiyle yemeğe çıkarmıştı. Adice davranmıştı, biliyordu fakat başka çaresi de yoktu. Hafızası ona ihanet etmişti. O gece neler olduğunu mutlaka öğrenmesi gerekiyordu.

Onun bir şeyler bildiğine emindi. İnatla hatırlamıyorum diyordu fakat mutlaka anlatmadığı bir şeyler vardı. Darren bunu hissedebiliyordu.

''Somurtma, lütfen. Üzülüyorum. Devam et hadi, dinliyorum.''

Kadınların dayanamadığını bildiği çekici gülümsemesini takınarak sırıttı. Bu da işe yaramazsa başı cidden dertteydi.

Neyse ki Mia onu yanıltmadı ve gülümseyerek anlatmaya devam etti. Şimdi, nasıl ilk görüşte ona vurulduğunu anlatıyordu.

Tanrım! Ne saçmalık! Ne kadar da rahat anlatıyordu. Aşk bu kadar kolay dile gelebilen bir şey miydi? Kendisi hiç âşık olmamıştı bilmiyordu fakat bir konu hakkında bu kadar uzun uzadıya konuşunca, insanın ister istemez hevesi kaçıyordu.

Alınmaması için arada gülümsemeye ve başını sallamaya devam etti. Bu sırada kendi içinde düşünmeye de devam ediyordu.

Yemek umduğu gibi geçmemişti. Karşısında yapılmış saçları ve bol makyajlı gözleriyle oturan kadın beklediğinden de ketum çıkmıştı. Parti ile ilgili tek kelime etmiyordu. Chris'in lafı geçince ise hemen gerginleşiyor ve lafı geçiştiriyordu. Darren ne kadar uğraştıysa da konuyu bir türlü partiye ve öpüşme sonrası yaşananlara getirememişti.

Öpüşme...

Mia'nın kahverengi gözleri aklında yankılanan öpüşme lafıyla, mavilere dönüşünce hemen gözlerini kırpıştırdı.

O geceyi hatırlamak için zihnini zorladığı her an karşısında, parlayan mavi gözler beliriyordu ve artık bundan rahatsız olmaya başlamıştı. Chris, onun arkadaşıydı. Lanet bir parti yüzünden zihninde göz ve dudak olarak yer etmeye başlaması sinirlerini bozuyordu.

Mia'ya bir kere daha başını salladı ve tekrardan düşüncelere daldı...

Öpüşme görevini yerine getirdikten sonra deli gibi içmeye başlamıştı. Bunu hatırlıyordu. O an bunu neden yaptığını anlayamamıştı ama şimdi dönüp baktığında, yaşadığı uyarılmayı unutmak için böyle davrandığını anlayabiliyordu.

Chris onu etkilemişti, kahretsin! Bunu kendisine zar zor itiraf edebilmişti.

Gün gibi ortadaydı; en yakın arkadaşıyla çılgınca öpüşmüş, uyarılmış, utanmış, onu incitmiş, rezil olmuş ve ardından da kendini kaybedercesine içmişti!

Kaybetmişti de aslında... Hatırladığı son şey, hoşuna giden bir kızın kucağında uzanıyor oluşu ve bu sırada da Chris'in ona öldürücü bakışlar atmasıydı.

Onun çok kızdığını biliyordu çünkü gece boyunca izlendiğini hissetmişti. Kırgın ve kızgın bakışlar üzerinden hiç eksilmemişti...

TELL ME THE TRUTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin