Déjà vu

442 69 15
                                    

Bir arkadaşımızın isteği üzerine karakterlere gerçek hayattan birilerini uydurdum, yakıştığını düşündüğüm ve sevdiğim kişiler.Medya da görünüyor.Bakalım hoşlanacak mısınız?

"Hey Jen! Bebeğim özlettin."

"Ben de sizi özledim  David."

Ardından bütün grupla selamlaştım. Bunlar benim boş zamanlarımda takıldığım arkadaşlarımdı.Aslında gruplarına tesadüfen dahil olmuştum. Bir gün aralarında iddiaya girmişlerdi, gruptan en yakışıklı olan Jackson yoldan geçen bir dişiyi öpecekti.Eğer kız karşı koyarsa David,karşı koymayıp büyük bir lütufla kabul ederse de Jackson kazanacaktı, diğerleri de hakemdi. Tahmin edebileceğiniz üzere yoldan geçen -şanslı!- kız ben olmuştum.Jackson bir anda belimden yakalayıp, beni kendine döndürmüştü ama öpmemişti. T-shirtümü kaldırıp göbeğimi yalamıştı.Ben o anlarda sadece şoktaydım, -ee malum her gün birileri göbeğimi yalamıyordu- sonra Jackson bu işlemi tamamlayınca pis pis sırıtarak gözlerime bakmıştı.Tam dudaklarıma yöneldiği sırada da kasıklarına iyi bir tane geçirmiştim o yerde kıvranırken de hareket çekip iyi dileklerimi iletmiştim: "Siktir git, orospu çocuğu!". Daha sonraysa bir şekilde bu tavrımdan etkilenip beni de aralarında istediler.Bu kadar hoş görünümlü insanların böyle asi tavırlar takınması  ilginçti. Altı kişi takılıyorduk, üç erkek,üç kız. ,Tom, Jackson, David, Britanny, Kate ve ben. Kızlarla aram iyiydi ama sadece takıldığımız zamanlarda görüşürdük ayrıca birbirimize dertlerimizi falan anlatmazdık.Bir delilik bulur peşinden koşardık. Jackson mavi gözlü, beyaz tenli, kumral ve kusursuz fiziğiyle beş yüz metre öteden fark edilebilecek birisiydi. David'in ise kendine has bir masumiyeti vardı,siyah saçlar,kalın siyah kaşlar,koyu yeşil gözler ve en dikkat çekense düzgün dişler ve getirisi olan enfes bir gülümseme. Aslında içten içe masum biriydi ama nasıl bu  gruba dahil olduğunu bilmiyordum, ona çok yakındım bazen grup olmasa da takılırdık. Brittany'nin neden mankenlikle falan ilgilenmediğini anlayamıyordum, onun çok doğal ve çekici bir güzelliği vardı. Bazen onun diri vücudunu, kıvraklığını kıskanırdım. Kendisi erkekleri çok iyi kullanabilen aşırı sıcakkanlı ve mantıklı birisiydi. Kate ve o, karakter açısından çok benzerlerdi.Kate'te  ise sert bir güzellik vardı, haşinliğin karşı konulamaz çekiciliği... Tom'a gelince o çok gizemli biriydi, ama hayatımda gördüğüm en zeki insanlardan biriydi, her yerde çevresi vardı, başımız sıkışınca direkt ona koşardık ve asla geri çevirmezdi, nasıl bilmiyorum ama hem olgun hem çılgın hem ilginç olan değişik ama iyi bir insandı. Aynı zamanda yakışılıydı, gülümsediğinde gözlerinin kenarındaki o deri kırışırdı ve o anda dünyanın en sevimli insanı olurdu. Çoğu zaman David ve onun gülmesini beklerdim, onların gülüşünü izlemek içimi açardı, kimi insanlar gülümseyerek ne kadar değişiyor ve mükemmelleşiyordu, bu nasıl oluyor bilmiyordum ama hayran kalıyordum.En başta beni ürkütmüşlerdi ama hayatı bu insanların yaşadığını gördükten sonra onlardan biri olmayı büyük bir mutlulukla kabul etmiştim.

Hepsine sarıldıktan sonra bardan içeriye girdik. Masamıza yöneldik.Uzun zamandır takılmıyorduk ve yaklaşık dört saat boyunca kıkırdayıp içtik.Bu süre içerisinde saat iyice ilerledi bar bir sürü insanla doldu, müzik çalmaya başladı,Burası bir arada olunca sıkça tercih ettiğimiz yerlerden birisiydi.Geniş bir dans pisti ve lacivert kocaman bir barı vardı,çoğu barın aksine iç daraltmıyordu.Bir süre sonra hepimiz gevşemiştik.Bense her halta kıkırdıyordum.Sanırım Bryce'tan olsa gerek son zamanlarda fena kasılmıştım.Açık söyleyeyim annesinin süt kuzusu falan değildim,takılmayı severdim,tehlike almadıkça nasıl yaşayabilirdim ki?Saat epey ilerleyince hepimiz pistte farklı bir yana dağıldık. Ben de masadan kalkıp barın olduğu yere yöneldim.Şu son zamanlarda ismi sıkça duyulan kızın şarkısı çalıyordu. Slow Down, evet şarkı harikaydı, beni havaya sokmuştu.Aslında mesaj veriyordu, yavaşla ama imkanı yoktu, o an her şeyi yapabilirdim. "Hey bebeğim, fazla içiyorsun, gözlerini açtığında evde olmak istiyorsan yavaşla." "Öyle mi, bana tavsiye veren adam, sen de kimsin?" "Global Spokesmans'a o etekle girdiğin andan beri bu anı kollayan bir yakışıklı diyelim." "Ahh, haahhaa, ya-kı-şık-lllllıııı."

Uç ya da DüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin