Gerçekten,Manyak mısın?

557 101 51
                                    

Sabah erkenden gözlerimi açtım,aslında hiç kapatamamıştım, uyku problemim vardı ama dün gece uyuyamamamın sebebi stajımı ayarlayamama korkusuydu.Bunu yapmak zorundaydım, eğer geri dönersem annemin aşağalayan bakışları ve diken gibi lafları her gün hayatı zindan edecekti.Hayır gerçekten başka şansım yoktu ya hep ya hiç diyenlerdendim,daha doğrusu kendi versyonum uç ya da düşü kullanırdım.Şimdi ise uçmaktan başka çarem yoktu aksi takdirde fena çakılacaktım.

Kalktım pencereyi açtım, havayı soludum, buna çok ihtiyacım vardı,gidip yüzüme su vurdum ve dolabımın başına geçtim, lanet olsun, bir iş görüşmesine neden kort şortla gidilmiyordu ki? Çünkü dolabımda en çok onlardan vardı. Ben kışın bile onları giyiyordum.En son siyah bir pantalon mor omuzları açık bir gömleği üzerime geçirdim, tamam çok ciddi durmuyordu ama şu anda annemin karnından reverans vererek çıktım mesajlı kıyafetlere verecek param yoktu.En son saçlarımı taradım, aynanın karşısına geçtim, açık kahverengi saçlı,kehribar rengi gözleri olan, 1.70 lik kıza baktım.Sonra şöyle dedim;iyi olacaksın.

Bok olacağım,sıçmıştım.Evden pozitif ol saçmalıklarıyla çıktım,bir kere ben normal bir insan değildim, küçükken doğum günüm gelmeden önce kötü geçecek, kötü geçecek,kimse barbie bebek almayacak deyip dururdum ki iyi geçsin, iyi de geçerdi.Ama ne zaman harika olacak desem boka sarmıştı.Şimdi bu devasa binaya bakmak bile korkmama yetiyordu.En sonunda başa gelen çekilir dedim ve içeriye girdim.Burası kocaman bir yerdi,içeride rahatlıkla ralli yarışı yaptırabilirdiniz. Yerler lüks gri mermerlerle kaplıydı bakınca kendimi görebiliyordum,yüzlerce iyi giyimli insan girip çıkıyordu,Tavanda devasa aydınlatmalar sarkıyordu,lobinin karşısında beyaz lüks kocaman koltuklar duruyordu,sayamayacağım kadar çok camlı asansör inip çıkıyordu.

"Bayan."

"Hı, efendim?"

"Geçmeyi düşünüyor musunuz?"

Mahcup, mahcup gülümsedim,aval aval bakınırken adamı bekletmiştim. Güvenlikten geçtikten sonra lobiye ilerledim.

"Merhaba bayan."

"Ah siz  bayan Holloway ,Jeannie Hollaway."

"Ya, evet ,ben, artık bu gün bay Hagen ile buluşabilecek miyim?"

"Sadece bay Hegan olmayacaktı hanımefendi, bir kaç yönetici de olacak."

"Yani bu, bugün randevunun gerçekleşeceği anlamına mı geliyor ?"

"Ah korkarım hayır, Bay Hagen şu anda toplantıda ."

"Yine mi,lanet olsun bekleyeceğim."

Dediğim an pişman olmuştum.Tepkilerimi her zaman kontrol edemiyordum ki.

"Sakin olun hanımefendi sizi yarına aktarabilirim."

"Tepkim size değildi, afedersiniz, ama hayır bekleyeceğim."

"2 saat sürecek hanımefendi."

Bunca hafta bekledikten sonra 2 saat mi? Lafı bile olmazdı artık tak demişti.Ne olursa olsun geri adım atmaya niyetim yoktu.

"Sorun değil."

"Pekala ama Bay Hagen uzun toplantılardan sonra şirkette kalmaz."

"Bekleyeceğim ."

İnadı tutmuş bir çocuk gibiydim ve emindim ki kadın içinden bana az küfür etmiyordu.

"Tamam siz kazandınız hanımefendi 50. kattaki lobiye gidin lütfen,ha bu arada hatırlatmayı unutmayın."

Ne saçmalıyordu bu kadın, anlamadığımı belirtircesine kaşlarımı çatıp hafifçe gülümsedim.

"Tabii asla unutmam."  

Uç ya da DüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin