6.BÖLÜM

219 25 5
                                    

"Gü-nay-dın!" diye bağırararak girdim kitapçıya.

"Sana da günaydın Nehir. Bugün pek bir neşelisin bakıyorum?" dedi ve tek kaşını kaldırdı Tolga abi.

"Yoo,sadece çok güzel uyumuşum. Bir enerji var üzerimde.Hoplayıp zıplamak istiyorum."dedim.

"Umarım bu enerjini iş yaparken de kullanırsın Nehir."

"Umarım." dedim ve kitapları düzeltmeye başladım.

***

Öğle arasındayız.Ayıptır söylemesi pizza yiyoruz. Bugün Tolga Abinin iyi günü. Yoksa hayatta pizza için para vermezdi. Acaba bu iyi günden yararlanıp Gece'yi mi çağırsam? 

"Tolga Abi?

"He Hugocğum söyle?"

"Ya benim bir arkadaşım var burayı merak ediyormuş, çağırsammı ki?"

"Derya mı?"

"Hayır."

"Erkek mi? Sevgili mi yaptın yoksa kız?" dedi ve göz kırptı.

"Saçmalama Tolga abi. Arkadaşım ve evet erkek."

"Adı ne?"

"Gece."

"Hmmm. Nasıl bir tip?"

"Ne yapacaksın tipini?O da normal bir erkek işte senin gibi."dedim.

"E hadi çağır bakalım."

Ellerimi ıslak mendille sildikten sonra telefonumu aldım ve Gece'ye mesaj attım.

"Hala çalıştığım yeri görmek istiyor musun?" tam ekranı kilitleyecekken mesaj geldi.

"Yoksa beni oraya mı götüreceksin?"

  "Aslına bakarsan sen kendin geleceksin."

"Pekala, adres?"

"###########"(adres uyduramayan yazarın dramı ghjh)

 ***

"Yardım edeyimmi?"diye sordu ben kitapları düzenlerken.

"Off hayır Gece.Kaçıncıya soruyorsun?Hem bu senin öküzlüğüne hiç yakışıyor mu?" dedim.

"Haklısın Tren.Umarım yorgunluktan geberirsin,umarım dönüşte de yürüyecek halin olmaz.Ben de seni taşımam." dedi ve piç smile'ı tam olarak gerçeğe geçirdi.

"Kapa çeneni." dedim.

"Hey bunu sen istedin!"

"Sessiz olsana!"dedim gözlerimi sinirle pörtletirken.

"Pardon, unuttum."

Ben işimi yaparken o da tabureye oturmuş beni izliyordu.

Elimdeki kitabın numarasını görünce şansıma lanet ettim.İhtiyacım olunca Tolga Abi nereye gitmişti?Ah, tabii.Arkadaşları ile buluşmaya!Şimdi kim uğraşıcak merdiven ile en üst rafa kitap koymaya?Gönül ister ki Güzel ve Çirkin' deki Belle gibi eteğim uzun olsun da merdivenle tüm kitaplığı dolanayım.Ama yok.Neden? İlla ki mini etek.Dar olsa da birşey olmazdı ama değil?!Hem de Gece yanımdayken!

"İyi misin Nehir?" dedi,"Daldın da."

Kafamı salladım ve gülümsedim.

Kaşlarım çatık bir şekilde bir kitaba,bir de rafa baktım.

"Ne düşünüyorsun?"

"Hiiç.."dedim."Hiçbirşey düşünmüyorum."

"Hıhı belli."

Gözlerimi kısarak ona baktım ve kendi kafamda plan yapmaya çalıştım.

Şimdi Gece'den istesem yapmaz. Çünkü az önce yardım istemediğimle ilgili çıkıştım ona.

Gittim merdiveni aldım ve plan yapamadığım için kaderime razı oldum.Tam böyle ilk iki basamağa çıkmıştım ki,"Dur ne yapıyorsun?Ben koyarım."ded Gece.

Dünden razıymış gibi görünmek istemediğimden "Merak etme düşmem." dedim.

"Sorun düşmen değil zaten,düşsen yakalarım seni.Ama kısacık böyle efil efil etek giymişsin.Benim gibi bakınmayı seven bir öküzün yanında böyle hareketler yapmamalısın Nehir." dedi ve merdivene çıktı."En üst rafa mı?"

"Evet.Orada numaralar var zaten."

"Evet evet gördüm." dedi.

Aşağı indiğinde pantolonunu düzeltti ve merdiveni benim aldığım yere götürdü.

"Teşekkür ederim." dedim.İçten içe mahcup olmuştum.

"Önemli değil Tren.Öküzlüğün de bir adabı vardır hani." dedi ve gülümsedi.

Allah'ım şu tipe bak bu nedir?Özene bözene yaratmışsın yemin ediyorum.Böyle gülünce gözleri kısılıyo böyle tatlı tatlı parlıyo ...

Benim de gülümseyince falan gözlerim kısılıyo ama Gece'nin gözlerinin yanında..Neyse susuyorum.

Tam böyle ben bu çocuğun gözlerine kaybolmuşum,eriyip hayallere dalacağım Tolga Abi geldi."Merhaba çocuklar.Ee nasıl gidiyor bakalım?" dedi.

"İyiii." dedik aynı anda.

Sonra birbirimize bakıp gülümsedik.

Sen gülümsme..

Ya da gülümse içim gidiyor.Güzele bakmak sevaptır.Biz onu yakışıklı yapalım.Ne oluyor ya?Yavaş yavaş ben Öküz,o da Tren olmaya başlıyor.Sakin ol Nehir,Cameron'ı düşün. Cameron demişken, uzun zamandır Vine izlemiyorum ben.Eve gidince bi' VinePower yapayım.

***

Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım.

Yatağa kız attım hanyy.

Bence kız değil Cameron atayım ben yatağa, evet.Nerede benim dizüstü bilgisayarım?

Tabiri caizse,yatağa Cameron attım.Hani bilgisayarda onun videosu var ya onu attım işte.Yine mantıklı konuşuyorum işte(!)

Tam böyle Cameron'ın dişcideki aletle dudaklarıyla oynadığı Vine'ı izleyip eriyorum, annem içeri dalıyor.

"Nehir evde ekmek yok."

"Ee?" dedim ve soru soran bakışlarımı anneme çevirdim.Aslında demek istediğini anladım ama anlamamazlıktan geliyorm.Zaten hala aklım Cameron'ın dudaklarında ama neyse.

"Diyorum ki ekmek al."

"Anladım, bekle geliyorum."dedim.

Allah'ın hakkı üçtür.Şu Vine'ı üç kere daha izleyim.

Geçen yine herzamanki paspal ve pasaklı ev kıyafetimle bakkala giderken sokakta taş çocukları görüyorum.

Sizlere yıllardır cevap aradığım soruyu yöneltiyorum;

Neden sokağa tipsiz bir şekilde çıktığımızda taş tiplerle karşılaşıyoruz?

Yok artık.

Acun Ilıcalı olarak hayal edin arkdslr.s.s.s

Geliyor.Böyle gülümseyince gözleri kısılan böyle sevimi bir tip.Kim ki bu acaba?

Gece.

"Selam." dedi ve gülümsedi.

Bence bu çocuk bilerek gülümsüyor bana.

"Selam."dedim ve aynı şekilde karşılık verdim.

"Bakkala herhalde?" dedi ve tek kaşını kaldırdı.

"Nereden anladın?"

"Pijamayla çıkmışsın?" dedi ve bu sefer kaşlarının ikisini de kaldırdı.

R E Z İ L  O L D U M !

Öküz ile TrenWhere stories live. Discover now