3.BÖLÜM

321 24 1
                                    

Evet gençler öncelikle, Soma'da hayatını kaybeden madencilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Normal bir zamanda bölüm yayınlamıyacaktım ancak bölümler haftalar önceden hazırdı. Şu ana kadar ilk 5 bölüm hazır. Ayrıca söz verdiğim bazı kişiler vardı. bu bölümü çok sevgili BFF'im Melis'e ve onun sıra arkadaşı -her ne kadar hiç tanışmamış olsak da- Elif'e adıyorum. Şey, umarım adını doğru hatırlıyorumdur. Neyse gençler, okuyun, okumak güzeldir. Ayrıca dualarımızı Soma'dan eksik etmeyelim:

#Pray4Soma

"Ya of ama ya!" diye bağırdım. Flappy Bird oynuyorum. Evet hala silmedim. Ve rekorum 50 olana kadar da silmeyeceğim.
"Ne oldu?"
"Of 49 da düştüm 49! Tam rekor yapıcaktım!"
"Ne oynuy-Ahahah hala Flappy mi oynuyorsun sen? Biraz geride kaldın heralde. "
"Sen sus! Ben bunu 50 yapacağım!"
Evet. Bugün Öküz Gece Gündüz ile ikinci günümüz. Dün az kalsın Derya herşeyi mahvediyordu. Gece'nin yanında "Ee sen bana fır-" dedi. Az kalsın çocuk yanlış şeyler düşünecekti. Tabii ki benim çakma öksürük krizim günün kahramanı oldu.
"Ver ben oynıycam. " öküz. İnsan izin ister değil mi?
"Olmaz. "
"Ne demek olmaz ya?! Yıllardır oynamıyorum ben bu oyunu!"
"Silmeseydin o zaman!"
"Ne kadar da cimrisin Tren. "
"Ben cimri falan değilim, sen öküzsün Öküz. "
"O ne demek şimdi? Ne alakası var öküzlüğümle?"
"Saf öküzsün hemde. Neyse al oyna ama sakın rekorumu geçme. "
Telefonu aldı. Ama bana oynadığını göstermedi.
"Telefonumu mu karıştırıyorsun sen?"
"Yok canım ne münasebet? Ben biri izlerken oynayamıyorum bunu. Stres oluyorum."
"Senin de ne garip huyların varmış. Biri bakarken oynayamamalar, sineklere olan tik.. "
Bunu dememle belime dokunması bir oldu. Eh ben de minik bir çığlıkla yerimden zıpladım tabii.
"Senin tikin yok sanki.." dedi.
Bu çocuk benim tikimi nereden öğrendi?
Oyun oynadığı süre zarfında hiç birşey demedim. Bora yanımıza geldi.
"Selam olsun Sultan Nehir Han Hazretleri!"
"Sana da selam Bora. Birşey mi isteyeceksin?"
"Yok canım. Onu da nereden çıkardın.." tek kaşımı kaldırdığım için uzatmadan durumu izah etti.
"Ya şey diyecektim ben hani şu Derya var ya,"
"Eee?"
"Ben yanlışlıkla onu işletmiş olabilirim.."
"NE!?"
Evet. Derya geldi ve Bora'nın dediklerini duydu. Kolaygelsin Boracığım. Umarım yiyeceğin ayvanın tadı güzeldir.
"Sen miydin beni işleten?!"
"Ama yanlışlıkla şeyettim onu ben..."
"Nasıl yanlışlıkla ya?!Yüreğim ağzıma geldi benim! Minevra'yı kaybettim sandım!"
"Ama zaten kayb-"
"SUS! Cevap verme bana!"
Şimdi ben size olayı anlatıyım. Dün gece Derya beni aradı "Ya of Nehir! Minevra'yı bulamıyorum!" diye. Minevra Derya'nın kedisi. Herneyse. Bu bana ağladı ağlayacak. Sonra benimle konuşurken başka biri aradı. Bilinmeyen numaradan. Bu bana dedi "Bilinmeyen numara arıyor bekle biraz" diye.Sonra bana mesaj geldi.
"Aç kapıyı omzuna yatıp ağlayacağım. " diye.
Bu geldi ağlamaya başladı. "Manyak satanistin biri gelmiş bana 'Kedin elimizde. Onu kesip kanını içeceğiz!' dedi!"
Kedi hala ortada yok. Tabii eğer Bora'da değilse.
"Ya bak sokakta buldum ben o kediyi. Seni arayacaktım ama korktum kızmandan. Bu kadar üzüleceğini bilseydim direk size gelip verirdim kediyi.Gerçi evinizi bilmiyorum. Kedini de Instagram hesabından biliyorum zaten. Her an birliktesiniz mübarekle. Bir tek beraber sıç- " boğazımı temizleyerek Bora'yı susturdum. Yoksa zaten sinirli olan Derya iyice sinirlenecekti.
"Minevra şuan nerede?"
"Evde ama istersen çıkışta gelip alırsın. "
"İstersen diyor ya, TABİİ Kİ İSTİYORUM!"
"Tamam Derya sakin. "dedim.
"Minevra ne biçim isimdir ya." dedi Gece kulağıma eğilerek.
Ben de fısıldayarak cevapladım, "Sen hiç Harry Potter izledin mi?"
"O ne alaka?"
"Sen izledin mi izlemedin mi?"
"TRT 'de gördüklerimleyim. Neden ki?"
"Boşver o zaman."
***
"Sen benim Edebiyat defterimi getirmedin değil mi?"
"Hayır. Neden?"
"E çünkü yarın Edebiyat var kas kafalı. Yarına kadar tamamla o defteri. "
"Peki Trenciğim.Sen nasıl istersen. "
***
"BEEENN GEEELLDİİMMM!"
E herkes nerede?
"Anne?"
En iyisi mutfağa gidip buzdolabının kapağına bakmak bence.
" Kızım biz kardeşinin cinsiyetini öğrenmek için doktordan randevu almıştık. Biliyorum sen de orda olmak isterdin ama başka saate bulamadık. Dolapta yaprak sarması var. Bu arada ben Felix'i besledim. Seni seviyoruz."
İnanamıyorum.
İNANAMIYORUM!
Hani beraber gidecektik?!
Eğer o bebeğin ismini ben koymazsam, Nehir diye bir kızları olmayacak! Birde yaprak sarması bıtakıp gitmiş gönlümü almak için. Neyse ben yiyeyim şu sarmaları. Boşa gitmesin.
Can sıkıntısında WhatsApp' te konuşacak birilerini ararken düşündüm;
Kiminle konuşacaksın ki?
Ama durun. Öküz?
İyi de ben bunu kaydettiğimi hiç hatırlamıyorum.
"Telefonumu mu karışıtırıyorsun sen?!"
"Yok canım ne münasebet. Ben biri bakarken oynayamıyorum bu oyunu. Stres oluyorum. "
Vay Öküz vay.
Kesin Flappy falan oynamadı bu.
Umarım başka yerleri falan karıştırmamıştır. Gerçi karıştırsa da birşey olmaz.Dur ben şuna bi' mesaj atayım.
"Yarın Edebiyat defterimi getirmeyi unutma Öküz. " dedim.
Cevap çabuk geldi.
"Bende senin mesaj atmanı bekliyordum Tren. Şuan Edebiyat defterimi tamamlamayı bitirmek üzereyim. Eğer hafızam yerinde olursa, yarın sana defterini getireceğim. Şimdi izninle tamamlamam gereken bir defter var. "
İşte yine yalnız kaldım. Derya'yı mı arasam ki? Yok yok şimdi yarım saat bana Gece ile ne kadar yakıştığımızı anlatıcak. Hiç çekemem. Neymiş, biz günde milyon kere didişiyormuşuz, birbirimizden nefret ediyormuşuz. Büyük aşklar nefret ile başlarmış. Sırf şu lanet "Büyük aşklar nefret ile başlar" felsefesi yüzünden Derya kavga ettiği her çocuğu fantezilerine alet ediyor. Saçma.
Tam böyle düşüncelerimde boğulurken kapının açılma sesini duydum. Annemler gelmişti. İşte şimdi yaktım çıranızı. Bensiz kardeşimin cinsiyetini bensiz öğrenmek neymiş görecek onlar!

Öküz ile TrenWhere stories live. Discover now