20. BÖLÜM '' KAFES''

1.5K 107 22
                                    

İyi okumalar dilerim... - Akide Baylar- 

'' Kim için canını verebilirsin? Hangi biri için? Biri için canını vermek, onu buna değer görmek ve hiç düşünmeden bir uçurumdan aşağı, sırf o düşmesin diye atlamak... Uçurumun kenarındayım. Gözüm beni sırtımdan itip dibe çakılmama neden olabilecek adamın üzerinde. Tek bir hareket. Tek bir yanılma. Tek bir ıska. Beni öldürebilir... ''

'' KARAKURT! ''

Poyraz, lakabını duyar duymaz gözlerini dövüş alanına çevirdi. Tüm dövüşçüler lakaplarıyla birlikte liste halinde yüksek sesle okunuyordu. Poyraz, eline sardığı siyah sargılara baktı. Daha sonra büyük dövüş kafesinin etrafındaki kalabalık insan yığınına... Herkes, tek bir amaç uğruna oradaydı.

Zalimliği ve öfkeyi en zirvede izlemek...

Poyraz omzuna değen elle arkasına döndü. Bay Y'nin ciddi yüzüyle karşılaştığında kaşlarını çattı.

'' Beni görmeye alışmalısın Poyraz. '' dedi Bay Y alay eder gibi bir gülümsemeyle. '' Eğer buradan yenilgiyle ayrılırsan senin ölümünle yetinmeyeceğim. '' Bay Y. yüzündeki gülümsemeyi sildi ve Poyraz'a doğru yaklaştı. Onun mavi yeşil gözlerine dikkatle baktı. '' Ne demek istediğimi anladın değil mi Karakurt ? Aileni öldürürüm. Ve tüm sevdiklerini... ''

Poyraz başını eğdi ve derin derin nefes aldı.

'' Elimden geleni yapacağım. '' dedi net bir sesle. Bay Y başını iki yana salladı.

'' Hayır hayır... '' dedi gülümseyerek. Ve elindeki ilaç dolu iğneyi Poyraz'ın koluna yaklaştırdı. '' Elinden gelenin fazlasını yapacaksın. ''

İğneyi aniden koluna batırdığında Poyraz gözlerini hiddetle açmış acıyla Bay Y.'ye bakıyordu.

'' Bu neydi? '' dedi derin derin nefes almaya devam ederken.

'' Önemli bir şey değil. '' dedi Bay Y elini temizleyerek. '' Sana verdiğim ilaçlardan biri. Tek farkı, alman gerekenden daha yüksek bir doz aldın. Ağır adrenalin yüzünden ya rakibini öldüreceksin ya da sen ölüceksin. O Yüzden Karakurt... İşini iyi yap. ''

Bay Y. gözden uzaklaşıp kaybolduğunda Poyraz oturduğu yerden kalktı ve büyük kalabalığa baktı. İlacın damarlarında dolaştığını yavaş yavaş tüm vücuduna yayıldığını ve onu ele geçirmeye başladığını hissediyordu. Adrenalin ve öfke onu her zaman kontrolsüz bir adam yapardı. Ve eğer Arda ilacı gereken zamanda getirmezse öldürme ve ölme riski fazla olurdu...

'' DÖVÜŞÇÜLER EN KISA SÜREDE YERLERİNİ ALSINLAR. BİRAZDAN BÜYÜK EFSANALER DÖVÜŞÜ BAŞLAYACAK. ''

Her yerde yankılanan bu ses her şeyin başlangıcıydı aynı zamanda. Poyraz, yavaş yavaş merdivenleri inip kafese doğru ilerlerken düşündüğü tek şey ailesiydi...

.......................................................................................................

Sezer Bey elindeki panzehir kutusunu Hazan'a uzattı. Hazan kutuyu alıp arabaya koyduğunda Sezer Bey endişeyle Hazan'a bakıyordu.

'' Yalnız gitmen hiç doğru değil. Orada sana bir şey olabilir. ''

'' Kimseyi riske atamam. '' dedi Hazan başını iki yana sallayarak. '' Zaten Poyraz'da bu yüzden kendini tehlikeye attı. Kimse zarar görmesin diye. Onu incitecek bir şey yapamam. O yüzden rica ediyorum kimseye söylemeyin. Poyraz'ı bulup dönmek istiyorum. İzninizle. ''

HAZAN VAKTİ-SONBAHARWhere stories live. Discover now