1.BÖLÜM " DİLEK "

3K 184 6
                                    


*** Aşk kaybetmektir.
*** Kaybedeceksin.
*** İyi okumalar dilerim - AKİDE BAYLAR -

-GEÇMİŞ-

YAZARINDAN

Ölüm kanıma işlemiş. Buz tuttu bedenim.
Bir ruh  var ki içimde bedenimi yarıp çıkacak dışarı.
Alacak intikamını soğuk sessizliğin. Direniyorum. Tutunmaya çalıştıkça kaydı iplerim.
Elimden tuttu sonra sıcak bir el.
Sıcak bir temas...
Sıcak bir dokunuş.
Rahmimde can buldu nefesimm.
Küçücük bir el...
Küçücük bir beden avuçlarımın içinde...
Bir can... Nefes... Şimdi değil... Şimdi ölemem.
Tutunmak için çok nedenim var benim...
..........

"Hasta nefes alamıyor. " dedi hemşire endişeyle. Gözlerini hastanın şiş karnına dikti. Ve ellerini yavaşça karnına götürdü. Ovdu yavaş yavaş.. Bebek sever gibi...

" Hastanın nabzı duruyor. " dedi bir başka hemşire doktora dönerek. Doktor gözünden akan yaşlardan habersiz devam etti kalp masajı yapmaya.

" Ölemezsin. Daha çok erken. Çok erken... " diye fısıldadı hastanın kulağına doğru sessizce.

" Arda bey hastayı kaybediyoruz. Kan kaybı çok fazla. "

Doktor Arda. Hayatının en kötü gününü yaşıyordu kim bilir. En değer verdiği insan soğuk masanın üzerinde iki büklüm. Karnında bebek. Hem de çok sıcak bedeni...

" Masaj yapmaya devam et. " dedi yanındaki hemşireye dönerek. Hemşire başıyla onaylarken Arda maskesini çıkardı ve ameliyathanenin dışına çıktı. Bir sürü insan ondan bir haber beklerken bir şey söylemek hem de bu kadar zor bir şey söylemek kolay olmayacaktı.

Elleriyle başını ovuşturdu ve kendisine doğru koşarak gelen insanlara baktı. Başını iki yana salladı.

" Durumu nasıl Arda ? Bir şey söyle. " dedi Özgür öne atılarak. Gözleri kızarmış iyi bir şey duymayı bekliyordu. Herkes gibi.

" Nefes almakta güçlük  çekiyor. Eğer bebekten vazgeçmezse anne ölecek. " dedi titreyen sesiyle. 
Mira karnı burnunda ağlıyor iyi bir şeyler olsun diye dua ediyordu.

" Bebek umurumda  bile değil!  " dedi Yağız bağırarak. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. " Karımı kurtaracaksın.!"

" Hayır! " diye bağırdı Özgür Yağız'a dönerek. " Ameliyata girmeden önce bebeğine bir şey olmamasını istedi. İkisini de kurtarın. Lütfen... "

Arda elini Özgür'ün omzuna koydu ve sıvazladı.

" Elimden geleni yapıyorum. " dedi kısık sesle. Daha sonra Yağız'a döndü. 

" Seni anlıyorum. Fakat bebeği göz ardı edemezsin. Bebeğin senin olmaması onun can taşımadığı ve önemsiz olduğu anlamına gelmez. O bebeğin bir babası var." 

Yağız yumruğunu sıktı. 

" O halde babası burada olsaydı. Bebeğinin ve sevdiği kadının yanında. " dedi kaşlarını  çatarak. Arda başını iki yana salladı ve ameliyathaneye girdi.

Büyük bir sessizlik odada hüküm sürerken Arda öylece bekleyen hemşirelere  baktı. 

" Neden masajı bıraktınız ? " diye bağırdı sertçe. Hemen hastanın başına geçti ve masaj yapmaya başladı.
" Hadi güzelim.. " dedi gözlerinden akan yaşları umursamadan. " Hadi güzelim. Sen güçlüsün. Hadi be... "

" Arda  bey on dakikadır kalp atışları düzenli değil. "

Arda Hastanın başına geldi ve yüzünü ellerinin arasına aldı. Bembeyaz yüzü Arda'nın gözlerinde parlıyordu.
" Hadi güzel gözlü Hazan'ım be... Dayan. Hatırla  güzelim. Sana anlattığım o konuşmaları hatırla. "
Tekrardan başladı kalp masajı yapmaya.
" Yaşamak için çok nedenin var demiştim Hazan... Bebeğin olacak demiştim. Hadi be kızım. Öldürme beni de kendinle birlikte yalvarırım. ''
.....

HAZAN VAKTİ-SONBAHARWhere stories live. Discover now