26.bölüm

98K 4.5K 315
                                    

         -Eylül'ün Anlatımından-

Basket maçında gerçekleşen kavga olayının üstünden dört gün geçmesine rağmen ne Berke'yle ne de Deniz'le konuşmamıştım. Deniz her sabah beni almaya geliyordu ama o gelmeden ben evden çıkmış oluyorum. Ve tabiki sınıfta onunla oturmuyorum. Betül'ün yanındayım kısa bir süreliğine.

En azından Deniz'i hergün görüyorum. Berke'yi en son basket maçında görmüştüm. Okula gelmiyordu. Olanları Bora'dan öğrendim. Beni eve bıraktıktan sonra tekrar Deniz'in yanına gitmis. Berke ve Deniz okuldan çıkmışlar ve terk edilmiş bir binaya gitmişler. Ve ne olduysa orada olmus. Bora gitmemis kavgaya, Deniz kimseyi istememiş yanında.

Deniz'in yüzünde küçük yaralar var ve kaşı da sıyrılmış.

Berke'nin ne halde olduğunu bilmiyorum ama durumunun iyi olmadığı kesin. Okula bile gelmiyor ve bu benim işime geliyor. Söylediklerinden sonra görmek istemiyorum onu.

Bu sefer ki kavgada suçlamıyorum Deniz'i. Hatta iyi ki dövmüş diyorum.

Simdi siz diyeceksiniz ki o zaman niye konuşmuyorsun Deniz'le?

Çünkü artık bana sürekli bağırıp emirler veriyor. Her fırsatta kavga ediyoruz. Yoruldum artık. Bi süre konusmasak ikimiz için de iyi olacak. Kafamı toplarım bende.

"Heey Eylül daldın gittin yine."

"Ha ne? Ben mi?"

"İyi misin sen?"

"Evet iyiyim."

dediğim zaman inanmamış gibi baktı Betül. Daha sonra Bora konuşmaya başladı.

"Bence Deniz'sizlik kafa yaptı sende Eylül."

"Of kapat çeneni."

"Haklıyı hep susturun zaten."

dediginde cevap vermedim. Bir süre sessizlikten sonra Betül lafa atladı.

"Bora haklı bence."

"Bari sen yapma Betül."

"Senin iyiliğini düşünüyoruz.

"Ne yani Deniz'i hemen affedeyim öyle mi?"

"Onun bir suçu yok ki. Hem zaten dört gündür konuşmuyorsun."

"Az bile yapıyorum. Den-"

telefonum çalınca konuşmam yarıda kesildi. Arayan Berke'ydi. Açmakla açmamak arasında kaldım bir süre. Ama telefonum ısrarla çalmaya devam edince açmaya karar verdim. Betül ve Bora'nın yanından uzaklaşıp telefonu açtım.

"Ne var? Ne istiyorsun?"

"Hey biraz sakin olur musun? Neden bağırıyorsun?"

"Sen daha iyi bilirsin."

"Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum."

"Bence gayet iyi anlıyorsun."

"Eylül noluyor?"

"Bilmiyormuş gibi yapma. Söylediklerinden haberim var."

"Şey Eylül ben-"

"Seni duymak  istemiyorum."

Bunları söylerken aynı zamanda müzik sınıfına doğru ilerliyordum. Ne de olsa orası her zaman boş oluyor. Sınıftan içeri girdim artık Berke'ye son noktayı koyup  telefonu kapatacaktım.

"Bak Berke artık konuşmasak daha iyi olacak."

"Hayır Eylül. Deniz sana yalan söylüyor.Senin hakkında kötü bir şey söylemedim."

"Deniz bana asla yalan söylemez."

"Nasıl bu kadar eminsin?"

"Çünkü onu tanıyorum. Şimdiye kadar bana hiç yalan söylemedi. Bundan sonrada söylemez."

"Eylül bak s-"

"Kapatıyorum Berke."

"Hayır kapatma."

"Bir daha beni arama."

dedikten sonra telefonu kapattım. Aptal bide Deniz'e iftira atıyor. Hangi yüzle arayabiliyor ki beni?

Arkamı döndüğümde onu görünce çığlığı bastım.

"Eylül sakin olur  musun kulak zarımı patlattın."

"Ne zamandan beri burdasın?"

"Konuşmaları duyacak kadar."

"Niye burda olduğunu belli etmiyorsun?"

"Eğer burda olduğumu bilseydin o kadar rahat konuşur muydun? Ben yokmuşum gibi."

"Hayır konuşmazdım. Zaten simdi de gidiyorum."

dedim ve sınıftan cıkmak için kapıya doğru ilerledim. O sırada Deniz geli kolumu tuttu.

"Gitme. Artık kaçma benden."

"Kaçmıyorum.Sadece ikimizinde biraz zamana ihtiyacı var."

"Zaman bizi birbirimizden uzaklaştırıyor."

"Birbirimizden uzaklaştığımız falan yok."

"Daha ne kadar sürecek bu küslük?"

"Ne zaman dersini alırsan o zaman biter."

"O zaman bitti."

"Dersini aldığını hiç sanmıyorum."

"Eylül uzatmasan artık."

"Bence sen benimle barışma meselesini düşüneceğine şu gizemli kızı bul."

"Senden başka kimse umrumda değil."

"Bak ne düşünüyorum biliyor musun? Şu gizemli kız var ya. Sana aşık olduğuna göre oldukça aptal biri olmalı."

dedim ve onun cevap vermesine fırsat vermeden sınıftan çıkıp bahçeye doğru ilerledim. Son söylediğim şey umarım birazda olsa birseyleri değiştirir."


Merhaba. Bugün benim doğum günüm o yüzden bu sefer vove ve yorum sayısını biraz arttirsaniz cok mutlu olurum. Bu bolumu telefondan yazdim kisa olmus olabilir. Umarim begenirsiniz. Şimdiden tesekkurler

SADECE ARKADAŞ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin