UÇURUM

1.5K 116 18
                                    

"Kaç Rüya!" Karanlık bir yerde, bir sandalyede oturuyordum. Hiç bir şey göremiyordum. Simsiyah bir yer.
"Koş Rüya!"
"Anne?" Annem bana bağırıyordu. Ama sesin hangi yönden geldiğini kestiremiyordum. Ses heryerden geliyordu.
"Anne!" diye bağırdım tekrar.
"Durma Rüya kaç!" Bana kaçmamı söylüyordu. Ama kendisi görünmüyordu.
"Nereye kaçayım? Anne neredesin!"
"Rüya sakın durma kızım!" Ayaklarım birbirine dolandı ve dizlerimin üzerine düştüm.
"Rüya öleceksin kaç!" Bu sefer annem seslenmemişti bana. Bu, Daniel'dı.
"Kim öldürecek beni? Neler oluyor!" kafayı yemek üzereydim. Yerden destek alarak ayağa kalktım. Ölecek miydim?
"Eğer şimdi gitmezsen öleceksin Rüya!" Annem artık bağırmıyordu. Sadece Daniel'ın sesi geliyordu. Koşmaya başladım. Ama ilerleyebiliyor muydum? Bilmiyorum. Hiç bir şeyi göremiyordum ki. Nereye kaçacaktım.
"Rüya geliyorlar koş!" O an içimi bilmediğim bir korku sardı. Neyden korktuğumu bile bilmiyordum. Öylece koşmaya devam ettim. Koşarken bir şeye çarptım ve geriye savrularak yere düştüm. Kendimi toparladıktan sonra tekrar ilerledim. Ama gidemiyordum. Bir duvar vardı sanki önümde. Elimle duvarı yokladım. Bu cam bir duvardı.
Etrafım yavaşça aydınlanmaya başladı. Her yer iyice aydınlandıktan sonra etrafa göz gezdirdim. Çok tanıdık geliyordu burası bana. Bir süre daha göz gezdirdim. Burası... Labaratuvar'dı. Havuzun altındaki labaratuvardaydım. Aniden ayaklarımın altında bir hareketlilik hissettim. Ayaklarıma baktığımda mavi bir sıvının yükseldiğini gördüm. Kafamı kaldırdığımda ağzımda maskenin olduğunu fark ettim. Ben... Ben tüpün içindeydim! Kalbim o an daha hızlı atmaya başlamıştı. Derin derin nefes alarak etrafa bakıyordum. Neden burada bir tek ben vardım? Sıvı baldırlarımı geçmişti çoktan. Tüpün camına vurmaya başladım. Gelen giden yoktu. Sıvı göğüslerini geçtiğinde karşımda duran kapı açıldı. İçeriye bir kaç tane asker girdi. Ve ardından Melissa. Yavaşça tam karşımda durdu. Bir süre bana baktıktan sonra kahkaha atmaya başladı. O kadar keyifli gülüyordu ki bana... Gözlerinde bir canavarın bakışları vardı.

YERALTI HAPİSHANESİWhere stories live. Discover now