Bölüm 10: Partide Olay Var!

1.8K 263 421
                                    

Selaamm :D Yeni bir bölümle karşınızdayım hem de bu 10.bölümümüz! Yeeyy! ^^

10. bölüm şerefine size oldukça uzun (Yaklaşık 4 bin kelimelik, evet gerçekten uzun :D) ve eğlenceli bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin ^^ 

Neyse, daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum ama söyleyeceğim son bir şey var: Bu bölümde parti ambiyansını hissetmeniz için çok uğraştım, umarım başarabilmişimdir :D

Ayrıca bizimkiler multimedyada nasıl görünüyorlar? <3

Musmutlu okumalar...

Dilek Ertürk.

*

"Sana olan sevgimi daha ne kadar zaman görmezden geleceksin?"

Okuduğum bu birkaç kelime bende soğuk duş etkisi yaratmaya yetmiş, altında kimin yazdığını belirten bir isim olmaması ise beni daha da tedirgin etmişti.

Yazılanları birkaç kere daha okuduktan sonra kafamı kağıttan kaldırıp gözlerimi kısarak etrafa bakmaya başladım.

Ön sıralarda dersin başlamasını bekleyen birkaç kız sessizce oturuyor, öğretmen masasının etrafında iki çocuk kahkahalarla sohbet ediyor ve diğer öğrenciler de yavaş yavaş sınıfa giriyordu. Bizim grup ise Bereli'nin yanında durmuş derin bir sohbet içerisinde yapacağımız şakaya odaklanıyordu.

Acaba bu notu kim yazmıştı?

"Cici Kız, hadi!" diyen Bereli'nin sesi, dalgın olduğum için irkilmeme yol açtı. Birkaç saniye ne olduğunu anlamaya çalıştıktan sonra Müfettiş Gadget rolümden kısa bir süre için çıkıp Bereli'nin yanına gittim.

"Geldim."

"Kuzum, kağıt ve kalem nerede?" diyen Duygu birkaç saniye beni inceledikten sonra elini yanağıma koydu. "Rengin solmuş, neyin var?"

Rüzgar da, "Ece, iyi misin?" deyince onlara bir şey fark ettirmemeye çalışmanın en iyisi olacağını düşünerek durumu düzeltmek için çabaladım. Çünkü bu not, aslında Karargâh'ın beni denemek için oynadığı bir oyunu bile olabilirdi.

"İyiyim, teşekkür ederim. Sadece... Son derste olduğumuz için günün yorgunluğu var. Bu arada ders ne?" deyip konuyu değiştirdim ve hızla sırama gidip notu çantama attım. Bir kağıt ve kalem ile geldiğimde, üzerindeki karttan nöbetçi öğrenci olduğunu anladığım çocuk sorumu bilmeden yanıtlamaya gelmişti.

"Arkadaşlar, dinleyin beni!" diyerek sınıfa giren çocuk sınıftaki uğultuyu kesmeyi başarmıştı. "Tarih öğretmeniniz Melda Hanım, özel nedenleri için önceden tayin istemişti ve tayini çıktığı için şimdiki dersinize girmeyecek. Ama çok sevinmeyin, bundan sonraki dersleriniz de boş geçmeyecek çünkü yeni bir tarih öğretmeni atandı bile. Adı da Burak Koçak."

"Sevincimizi niye kursağımızda bırakıyorsun sen bay nöbetçi öğrenci?" diyerek ayağa kalktı Çağatay.

Kapının önünde gitmek için hazırlanan çocuk, "Son ders olduğu için evinize gidebileceğinizi söylemiş miydim?" deyince sınıftan sevinç nidaları yükseldi.

"Bir rakun kadar mutlu ettin bizi be bay nöbetçi!"

"Sana yarın tost ısmarlayacağım." bile dedi sınıftan başka bir çocuk.

"Gençler!" diyerek bize seslendi Bereli. "Biz bir yere gitmiyoruz. Şakayı planlamamız lazım."

"Bereli haklı." diyen Arda, oflayan Çağatay'ı yerine oturttu ve diğer öğrenciler sınıftan çıkarken biz de Duygu ile Bereli'nin masasının etrafına oturmak için birkaç sıra çektikten sonra Arda heyecanla, "Bu arada Ece ile beraber kim gidecek partiye?" diye sordu.

Sakın Kimseye Güvenme!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin