Sakın Kimseye Güvenme!

Bölüm 6: Sana Her Şeyi Anlatacağım.

Multimedyadaki şarkıyla okumaya çalışın lütfen <3

Yorumlarınızı bekliyorum ^^

Dilek Ertürk.

*

"Ece! Sana söylüyorum! O elindeki bıçak neyin nesi? Ne yapıyorsun sen onunla?" diyen müdür yardımcısının sesi lavabonun duvarlarına çarpıp hiddetle kulaklarıma doğru dört nala koşuyordu. Bu ses öyle şiddetliydi ki; sorulan soruyu yanıtlamakla mükellef olan Ece'nin, bıçağı tutan eli titriyordu.

"Hocam, ben..."

"Ece'nin bu yaptığına inanamıyorum hocam." dedi Sinem korkudan hala bana sarılırken. "Ece, o bıçakla bana..."

"Sana büyük bir sürpriz yaptı, değil mi Sinem?" deyip önce başını göğsüme yaslayan Sinem'e baktım daha sonra ise kafamı kaldırıp bu oyunumda bana yardım etmesi için Ece'ye göz kırptım. Bu olayın Sinem'in bir planı olduğunu anlamam, Ece'nin üstüne dökülen çay ve müdür yardımcısını Gözde'nin çağırdığını fark etmem sayesinde yarım dakikamı almıştı. Resmen bir tiyatro içinde başka bir tiyatro çeviriyorduk ve kafamıza perdenin düşmesi an meselesiydi.

Sinem, "Sürpriz mi?" dedi sırtıma sardığı kollarını gevşetikten sonra başını kaldırıp anlamaz gözlerle bana bakarak.

"Evet canım, gerçekten çok şaşırdın." deyip Sinem'in yüzünü ellerimin arasına alarak aşkla baktım bana şaşkınlıkla bakan gözlerine. "Bunu birkaç dakika sonra öğrensen daha iyi olurdu. Fakat senin o güzel gözlerinden ne kaçabilir ki?"

"Gökhan, neler söylüyorsun?" dedi Sinem'in yanındaki iki arkadaşından biri.

"Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi artık?" diyen müdür yardımcısı da Sinem gibi anlamaz gözlerle bana bakıyordu.

"Ben anlatayım hocam." deyip derin bir nefes aldıktan sonra kaşlarını neredeyse birbirine geçirecek kadar çok çatan müdür yardımcısına döndüm. "Ece ve ben, Sinem'e yukarı kattaki kütüphanede küçük bir doğum günü partisi hazırlıyorduk ve ben hazırlıklarla ilgilenirken Sinem'in pastayı kesmesi için Ece kantinden bıçak aldı. Sanırım, Ece bıçağı biraz kirli bulduğu için lavaboya yıkamaya geldi. O sırada Sinem yukarıdan gelen sesleri duyduğu için kimse görmeden kütüphane camının arkasından benim ve arkadaşlarının hazırlık yaptığını görünce sınıfa inip çantasından makyaj malzemelerini aldı makyajını tazelemek için çünkü çok fazla fotoğraf çekeceğimizi biliyordu. Sinem'i bilirsiniz, daima iyi görünmek ister. Neyse, sonra lavaboya girip de Ece'nin elindeki bıçağı görünce onun da bu sürprizde parmağı olduğunu anladığı için küçük bir sevinç çığlığı atıp Ece'ye sarıldı."

"Ben ne sarılacağım ona be?" diyen Sinem'in sesini güçlü bir öksürük silsilesi ile bastırdıktan sonra sözlerime ağır ağır devam ettim.

"Neyse. Ben, kapının önünden geçerken Sinem'in sevinç çığlıklarını duyduğum için direk lavaboya girdim ve Ece ile sarıldıklarını görünce Sinem'in sürprizi erken öğrendiğini anladım. Zaten tam biz sarılırken de siz geldiniz." dedim ve derin bir nefes verdim. Bu kadar yalan dolu bir hikayeyi saniyeler içinde düşündükten sonra toparlayıp da anlatmak başımı bir hayli döndürmüştü.

Müdür yardımcısı da duyduklarından sonra omuzlarını aşağı indirerek sıktığını bedenini gevşetiğini gösterdi ve yavaşça kızlar tuvaletinin içinde olmanın verdiği huzursuzlukla kapının eşiğine doğru ilerledi. "Peki kimden izin aldınız bu parti için?"

"Kütüphane görevlisinden rica ettik hocam." dedim jet hızıyla. "Zaten sadece on dakikalığına böyle bir şeye kalkıştık. Ders başlamadan sevgilime gün boyu sürecek bir mutluluk paketi vermek istedim."