Final ❅

153K 8.4K 862
                                    

( Bu zamana kadar yanımda olan tüm Çirkinlerim hepinizi çok seviyorum. Her şey için çok çok çok teşekkür ederim. )

Dizlerimin üstüne çöküp yere oturduktan sonra kollarımı sehpanın üzerine koyup renkli boy kalemlerinin şu ana kadar hepsini kullanmış kızımı izlemeye başladım. Eve geldiğimizden beri o konu hakkında tek kelime etmemişti. Resim çizmek istediğini söyleyip buraya kurulmuştu ve rahatsız edilmek istemediğini dile getirmişti. Bazen fazla öz güvenli oluyordu. Özellikle de bana karşı.

"Ne yapıyorsun tatlım?"diye sordum sarı boya kalemini rastgele kağıdının üstünde gezdirirken. Genelde hep farklı şekiller çizerdi. Henüz ev, ağaç, araba ya da çocuk çizdiğini görmemiştim.

"Mutluluk."dedi gözlerini kaldırıp bana baktıktan sonra kendinden emin bir şekilde. Pembe dudağını dişlerinin arasına alıp resmini çizmeye geri döndüğünde "Beni konuşturmak yoktu."diye uyardı.

Bir şeyler karıştırdığından emin olmasam tabii ki rahatsız etmezdim küçük cadı!

Hala aklım almıyordu ama içten içe Eymen'in yalan söylemediğini de biliyordum. Ben ufak kızım, babasına ulaşmak istemiş ve ulaşmıştı. Sadece bana babasına dair hiçbir şey söylememesinin nedenini merak ediyordum. Bu konuyu bana açmamasına bozulmuş olmalıydım. Kalbimdeki sızıyı başka türlü açıklayamıyordum. Benden yardım isteyememişti. Ona bu konuda bu kadar sert göründüysem... Kim bilir başka neleri bana anlatamıyordu... Onu korumak için çok ileri gidebileceğim aklıma geldiğinde buz kestim. Gözlerim yaşla doldu. Başını kaldırıp beni görmeden gözlerimi hızlıca kuruladım ama onunla bu konuyu konuşacak kadar da iyi hissetmiyordum. Karşısında ağlamadan konuşamazdım en azından...

Yerimden kalkarken "Yiyecek bir şeyler ister misin?"diye sordum bu yüzden. Ondan kaçıp biraz rahat bir nefes almaya, kendimi toparlayıp yanına dönmeye mecburdum.

"Meyveli süt içebilir miyim?"diye sorduğunda arkamda kalmış olsa da kafamı salladım. "Olabilir."

"Teşekkür ederim annecim."

Kapının önünde durup ona baktım. Bana can veren dünyada gördüğüm en güzel suratta parıldayan bir çift göz kalbime bir ferahlık verdi. Hala beni sevdiğini biliyordum. Konuşamamasına rağmen... Gözlerim yeniden yanmaya başladığında "Çilekli?"diye sordum. Kafasını sallayıp pembe boya kalemine uzandı.

Mutfağa girip dolaptan çilekli sütü çıkardım. Tezgahın üzerine bıraktıktan sonra sandalyeyi çekip oturdum.

Kızım babasını görmek istemişti. Bunca yıl hakkında konuşmadığımız babasını merak etmişti ve onu getirmişti. Bunu nasıl başardığına dair bazı fikirlerim vardı ama önemli olan bu değildi, gelmişti işte. Yıllar sonra buradaydı.

İki ayrı, birbirinden uzak yola saptığımızda haftalarca buna alışmaya çalışmıştım. Bebeğe nasıl tek başıma bakacağımı düşünüp durmuştum. Başta ne kadar kararlı olsam da sonra... Korkmuştum. Büyükannem benimleydi ama bu yaştan sonra yük veremezdim. Yapayalnız kalmıştım ve o, maddi yardımla her şeyi çözdüğünü sanıyordu.

Doğumumda yanımda yoktu. Ecrin'i büyütürken de yoktu. Her gece babasını görerek uyumasını istediğim çocuğum hiçbir gece bir kere bile babasını görerek uyumamıştı.

Benden daha...

Hayır.

Ben onu terk etmedim. Hiçbir zaman bunu düşünmedim. Onun için sıfırdan, yeniden başladım. Her şeyi onun için yaptım. Her şeyi. Mutlu olması için her şeyi yaptım. Çekip giden aptal babasının parasını bile onun için harcadım.

ÇİRKİN ❅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin