15. Bölüm

1.6K 183 88
                                    


Selamlar arkadaşlar;

Uzun bir aradan sonra tekrar burada olabilmek benim için son derece mutluluk verici. İnanın ne yazdığımı dahi unutmuştum. Hayat çoğu zaman planladığımız gibi gitmiyor yani en azından benim için böyle, hikayeye başlarken bu kadar uzun aralıklarla bölüm ekleyeceğimi düşünmemiştim açıkçası. Neyse gidebildiğim yere kadar gideceğim Allah'ın izniyle. İnşallah finalini alnımın akıyla yapabilirim bu hikayenin. Ne diyeyim Allah utandırmasın. : )

Umarım keyifle okursunuz. Kısa zamanda yeni bölümde görüşmek ümidi ve dileğiyle...

Gönül dolusu sevgiler... 


Bebeklerin ikiz olduğu haberi bütün aileyi önce şoka sokmuş, sonrasında büyük bir sevinç yaşatmıştı. Keriman Hanım hayatı boyunca böylesi mutlu olduğu başka bir anı olup olmadığını düşünürken, Kerim Bey sevinçten delirecek hale gelmişti. Masal sanki kendisi doğuracakmış gibi bir heyecanla Feride'nin yanından ayrılmamış Nalan Hanım ise gözlerinde parlayan sevinçle izlemişti genç çifti. Şaşırtan şey ise Mine Hanımın da bu duruma kayıtsız kalamamış olduğuydu. Feride'nin bayılması ve hastaneye götürülmesinden sonra tüm davetlilere makul bir açıklama yapılmış ve herkes evine dönmüştü. Gökçe meraktan çatlamış, ilk önce kimseye ulaşamamıştı Feride'ye ne olduğu ile ilgili ama sonrasında Masal onu aramış ve müjdeli haberi bizzat vermişti. Gökçe ile Masal'ın çığlıkları etraflarında olan herkesin dikkatini çekmiş bazılarının gülümseyerek izlediği manzaraya bazıları rahatsız olduklarını belirten yüz ifadeleriyle karşılık vermişti.

Feride iyi olduğu için hastanede kalmalarına gerek kalmamıştı. Keriman Hanım ertesi gün düğün olacağı için eve geçmesi gerektiğini söyleyen Feride'yi dinlememiş, geceyi burada geçirip sabahtan gidebileceğini söylemişti genç kıza. Feride durumdan rahatsız olsa da ona bir şey söyleyememişti. İşin güzel yanı, Kerim Bey ve Barlas da Keriman Hanım ile aynı fikirde olduklarını söylemişlerdi, bu yüzden hiç diretememişti Feride. Eve geldiklerinde ise Mine Hanım salonda karşılamıştı onları. Hala daha gece kıyafetiyle bekliyordu o da. Yanlarında Feride'yi gördüğünde şaşırmıştı. Belki hastanede kalır, belki de evine gider diye düşünmüştü ama kıza kırılacak bir biblo gibi davranıyordu herkes. Birde hepsi çok mutlu görünüyordu, sanki hastaneden değil de düğünden gelmişlerdi. Herkesi güler yüzle karşıladıktan sonra, ağız ucuyla geçmiş olsun demişti Feride'ye ve Kerim Beye sormuştu kızın nasıl olduğunu. Barlas, annesinin kızı ısrarla görmezden gelmesi karşısında gözlerini devirmiş, Feride'nin oturduğu koltuğa, kızın yanına iliştirmişti bedenini. İlgiyle izliyordu onu, gözleri devamlı karnına gidiyordu. Feride'nin de ondan farkı yoktu. Eli devamlı karnının üzerinde durduğu gibi dudaklarında da tatlı bir gülümseme vardı.

Onlar bu şaşkın halleriyle otururken koltukta Mine Hanımın verdiği tepki herkesin dikkatini çekmişti. Ne kadar kayıtsız kalmaya çalışsa da bu sefer başaramamıştı Mine Hanım. Eşinden aldığı bebeklerin ikiz olduğu haberine büyük bir şaşkınlıkla karşılık verip ellerini dudaklarının üstüne kapatmıştı. Gözleri hem şaşkınlık hem de sevinçle parlarken, göz bebeklerine doluşan yaşları tek fark eden ise Kerim Beydi. İlk başka çok tepkili olsa, bebeği kabul etmek istemese de geçen sürede evdekilerin de etkisiyle alışmıştı bir torunu olacağı fikrine. Bunu henüz belli etmese de kimseye, babaanne olacağı fikri fazlasıyla heyecanlandırmaya başlamıştı onu. Aldığı haber ise artık engelleyememişti hislerini. Bir süre kocasının gözlerine bakakalmış sonrasında ise kayınvalidesine yönelerek bilginin doğruluğunu teyit ettirmişti. Bu sefer yüzündeki gülümseme görülmeye değerdi. Feride büyük bir şaşkınlıkla izlerken onu Barlas annesini tanıdığı için şaşırmamış ama sevinmişti fazlasıyla.

GÜNEŞİN KUCAĞINDAWhere stories live. Discover now