17. Başlı Başına Felaket

59 2 0
                                    

Merhaba merhabaaaaaa!!!!! Kitabın bitmesine yani sezon finali yapmasına 3 bölüm falan kaldı,heyecanlı değilim.

Neden?

Bende bilmiyorum,ay galiba beynim acıyor. Birkaç saat yazmaya ara vermiştim,iyi geldi yani açıkçası. Bu kitabın beni ve psikolojimi çok etkilediğini düşünüyorum ben o yüzden ikinci kitabını da hemen yazıp bitirmek ve veda etmek istiyorum bu seriye.

Çünkü yazması çokça zor ve çokça ruh yıpratıcı,şey gibi,hani sihirli güçlerin olur onları kullanırsın ve güçten düşersin ya aynen onun gibi.

Daha soft bir kurguya başlamak istiyorum ben,ki var,xd.

Hatta bu kitapta ona gönderme yapmıştım,🥲. Okuyan bilir,onu yazmak için sabırsızlanıyorum bide. Onun da zor yanları var elbette ama şimdiki kadar zor değil. 

Birde,şuanki okuduğunuz bölümler ile ben düzelttikten sonra okuyacağınız bölümler arasında dağlar kadar fark olacak. Olayları değiştirmem elbette ama çokça detay girip düzenleyeceğim. Yani 2 k olan bölümler yaptığım eklemeler ile 3 k bile olabilir.

Neden baştan öyle yazmıyorsun derseniz,🥲,biraz üşengeçlik işte.

Başım da soğuktan ağrıyor ama hadi bölüme geçelim,yavaş yavaş heyecan duygusunu hissediyorum sanırım.

****

                            17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

            
               17. Başlı Başına Felaket

"Anlamazdım ben insanları kendilerini bile bile ateşe atarken,anlamazdım ben insanları göz göre göre yanlışı seçerken. Kalp sevince bu kadar mı kör olurdu insan? Uzaktan izlerken kolaydı herşey,uzaktan izlerken mutlu ve umutlu olurdu insan taaki başına gelene kadar. Yaşamadan anlayamazdı ki kimse bunu. Ama bilmezlerdi ki güzel olan hiç acıtmazdı,güzel olan hiç acıtır mıydı insanı? Kalp severdi de gözler görmez olurdu,kalp severdi de kulaklar duymaz beyin çalışmaz olurdu da haberin bile olmazdı. Ama dedik ya hani güzel olan acıtmaz diye,güzel olan doğru olandı ve sevginin iyileştirici gücüyle kuşatılmıştı. Sen kulede bekleyip birinin seni kurtarmasını bekleyen o kişi değildin,sen aciz de değildin. Sen sadece ait olduğun kalbe giderdin,onu isterdin. O gelmeden hiçbiri doğru gelmezdi ki zaten,beklemen bile ihanetti aslında ona. İnsanlar neden vazgeçemezdi ki? Yanlış olan kendini belli ederdi zaten. Kendine saygısı olan masum sevgisini yanlış ve kötü kişide harcamazdı ki o ruhunun diğer yarısına kalsın. Sevgi çok değerli şeydi,seven her türlü severdi. Dinlenip dinlenip yalan söyleyen insanları neden hayatında tutardın ki? Neden kalbini enkaza çevirsindi ki sevgi nedir bilmeyen kalpsizin biri. Sorarım sana hiç mi belli olmazdı fay hattı üstüne yuva kurmaya çalışırken. Neden kalbini bir katilin eline verirdin de seni yavaş yavaş öldürsün diye. Ruhunu hançerle parçalasın diye. Neden sevmezdin bu kadar kendini hiç düşündün mü mesela? Sebebi çok barizdi oysa. Seni asla sevmeyen sahtekarın yanında durursan sevemezdin ki kendini. O sana silah tutardı, kendini öldür diye. Halbuki sen seni sevenin yanında olsan o senin kanatlarına ayna tutardı. Güzelliğini kendin gör diye. Hal böyleyken değer miydi kendini üzmeye? Neden harcardın ki kendini? Neden hala savunuyordun onu insanlara karşı hiçbir haklısı yokken. Herkes sevgiyi hak etmezdi ki hem. Her kalp kaldıramazdı aşkı,sevgiyi, her insan sadıkta olamazdı. Bir yanda sana saçını boya diyen biri dururken,bir yanda da saçını boyama zarar görmesinler diyen biri varken gidipte neden seni senle beğenmeyeni seçerdin mesela? Aşk dediğin mantığa da uygun olurdu, nerede kaldı mantık nerede kaldı sevda. Har vurup harman savurdu herkes bitmeyecekmiş gibi,devamını kırık kalpler trafiği aldı,onun da devamını zincirleme bir kaza almıştı yaralıların çok olduğu ama kurtulanların az olduğu. Artık anlasındı insanlar doğruyla yanlışı,bilsindi onu seveni ve üzmeseydi kimseyi. Zaten hayat zorken neden daha da zorlaştırıyordu ki insan? İşte bu sorunun cevabı da muammaydı galiba."

Seversen Geçer/ +18 (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin