14. Ölmeyi Tercih Ederim

56 4 0
                                    

Arkadaşlar bunu da söylemem lazım, kitap belirlediğim sona doğru yaklaşıyor, evet diyebilirsiniz ki daha hiçbir şey okumadık,çok erken,vs vs. Ben çok uzun yazamıyorum, cidden, zatwn yazmak cidden zor,baya zorluyor. Odaklanmak falan,saatleri beklemek, sürekli tedirgin olmak,yaşam savaşını en derinde hissetmek falan derken.

Ama ben hani hep belirttim sabırsız biri olduğumu ve kitaplarım çabuk biter. Ben olayları tadında bırakmayı seviyorum sanırım. Her yazarın farklı bir olayı vardır,farklı tarzı vardır, benimkide bu.

Elbette size bol macera,ters köşe,aşk, savaş kan barış falan sözüm olsun. Her konuyu işlemeyi severim,sabırsız bir yapım var,ani ruh değişimleri yaşıyorum canım. (Tamam en hiper insan sensin kanka tamam,en bipolar sensin) yaşadıklarımı yazarım çoğunlukla.

Ve yazdığım her şeyin bir sebebi var,hayatımda var, yazdığım her olay falan da ama elbette değiştirdiğim çok kısım var.

Ben konuşmayı unutmaya başladım, en iyisi biz bölüme geçelim.

Ama tekrar ve tekrar ondan önce,ben bölümleri daha kısa yazmaya karar verdim,zatwn milletin odak süresi yok. Dimiii,kısa bölüm ve bir sürü bölüm. Bu demekki her gün bölüm çıkartabilirim.

Keşke keşke inşallah,🩷🥹☺️🥰

Keyifli okumalar!

****

              14

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



14. Ölmeyi Tercih Ederim

"Sevmek dediğin herşeyini onun için feda etmek değilse ne demekti ki? Neden severdi insan o zaman? Birini kalbine alıp orayı ona emanet etmiyorsan nasıl kendine sevdalı derdin ki? Aşık olmak demek,sevmek demek sadık olmak demekti,yokluğunda bile sadık olmalıydın ona,kaldı ki o varken hiçbir engel seni ona karşı dolduramamalıydı, bahaneler korkakların hayal ürünüydü sadece,hani derlerdi ya gelir geçer mesafeler,uzak yakın ne fark eder,kalbim hep seninle,seninle atar diye. Böyle sevmeyen birine nasıl gönül emanet edilirdi ki? Zorluklar aşkını bırakman için yoktu ki,bu senin sınavındı ama sen anlamak için çok saftın,keşke baksaydın yüzüne, kendine ve ona,ne kadar kırıldığına. Keşke duysaydın kendini,ne kadar üzdüğünü bilseydin yine de söyler miydin bunları diye düşünseydin keşke.

Yanımda kal,yanımda kal demen gereken kişi senden neden uzaktaydı ki? Onun yeri senin yanın değil miydi? Hani kalbin sadece ona atardı,öyle demiştin ya sen. Nerede kaldı o sözlerin ey sevgili?

Sana bu yerler bu insanlar bana yabancı demiştim,biliyorsun bunları. Sana saklanmıştı ruhum, bırakma beni ne olursun diye yalvardığım o günleri ne çabuk unutmuştun? Oysa ben her gün tekrar ve hergün yeniden yenilmiştim sana,yabancıydı insanlar bana ruhum sendeydi,iftira atsalar da duyma demiştim sana,kapa kulaklarını onlara.Beni bırakma deyişlerim de vardı hani. Ama sen bıraktın beni. Yaralarım derindi,iyileştir istemiştim ama sen kanatmıştın beni,sonradan fark etmiştim ki hiç istememiştin beni,çoktan anlamıştım bunu ama saklamıştım seni kendime yine de.Beni görmezden geldiğin her an ölmüştüm ben sevgilim,sen yokken kaybolmuştum ben,illa sen illa sen hani. Sensin bana çare,sensin bana yaşam,sensin bana hayat. Yanımda kal sevgilim yanımda kal,düşlerin yetmezdi bana,yanımda kal sevgilim çok geç rastladım zaten sana. Duygularım bile beni ürkütürken bulmuştun beni çok savunmasız bir anda ve ben sana yine söylemiştim o cümleleri
,yanımda kal düşlerin yetmez ki bana, yanımda kal sevgili çok geç rastlamışım zaten ben sana. Acım çok büyük..."

Seversen Geçer/ +18 (düzenleniyor)Where stories live. Discover now