5. Sır

204 11 5
                                    

Öldürmeyen acı yoktur.

Bölümleri yazarken elbette özen gösteriyorum ve çaba veriyorum ama biraz acelem var,kendime kitabı bitirmek için bir süre tanıdım,onu halletmeye çalışıyorum. Evet eksikleri var ama bence okumaya değer.

Macera seviyorsanız ben buradayım, biz biradayız."

Eksiklerimi de biliyorum,o belirttiğim sürecin işine editasyon sürecini de aldım, merak etmeyin tertemiz olacak.

****

                            5

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

    5. Sır

"Kabul etmeliydim bazı şeyleri,ben hiç sevilmedim,ben bir türlü sevilemedim. İsterdi ki karşılıksız seven kalbim o da beni sevsin. İçimdeki sevgi harlandıkça tükendi bedenim, hiç mi ümit yoktu azizim? Ben sevilecek biri değil miydim? Sevdiğini,aşkını ve sevgini özel yapan ona verdiğin yıllar ve emekler ise ben verdiğim yıllarımı kime vermiştim de bir değeri yoktu uğruna yolları ters düz ettiğim sevdamın gözünde. Bu kadar mı kördü bana,bu kadar mı şansız bir kuldum ben sevdayla yanıp tutuşurken yaradanın en güzel kuluna. Ama bildiğim şeylerdi bunlar,ben bile bile atmıştım kendimi ona,gözleri benden hariç herkesi gören sevdam bana karşı adeta kör sağır kesilirdi,uzaktan severken bile onu korkardım,beni bilmezken bile korkardım göz göze gelmeye onunla. Korkuyordum gözleri buluşursa gözlerimle diye,biliyordum ki ölümüm olacaktı ay gibi parlayan güzel gözleri,ama bir ihtimal daha vardı ki beni hasretlik ediyordu fani dünyaya,görmezse o gözler beni,buluşmazsa gözlerimiz onunla günlerim,yıllarım ve aylarım kahrederdi beni. Yaradan kabul etmeyeceği duayı o gönüle bir tohum gibi düşürmezdi,görüyorsun ya azizim, ne çok sebep vardı onu sevmek için."

Acı görecelidir,bir bakarsın vardır bir bakarsın yoktur. Bazende öyle çoktur ki dayanamazsın. Bu acı sana fazla gelir,önceleri çok ağlarsın, döktüğün gözyaşlarının haddi hesabı olmaz. Öyle ağlarsın ki hatta sonraları ağlayamazsın bile çünkü enerjin bitmiştir. Acı ruhunu ele geçirmiş ve kanatmıştır. Bazı gerçekler acıdır ve olduğu gibi kabul edilmelidir,biri sizi sevmiyorsa sevmiyordur,bırakmışsa bırakmıştır. Gitmişse gitmiştir ve yoksa yoktur.

Zorlamanın da bir alemi yoktur ve bazı şeyleri kabullenmek gerekir. Çünkü siz kabul etmediğiniz her saniye işler daha da zorlaşır.

İşte bende öyle bir andaydım lan içinde olan salona ve kapıya bakarken. Arkadaşlarımın ölümünü kabullenmek zorunda olacağım gerçeği içimi kasıp kavururken yutkundum. Her taraf kan içindeydi, salonun ortasında ben,Tayfun ve Tugay vardık,bana göre her tarafımız acıyordu,yaralıydık ve yorgunduk
hemde şimdiden. Benim ruhum mesela çok yorgundu,canım acıyordu ama bu ruhsal bir acıydı,kendini bir yere koyamamanın verdiği o acıydı. Öyle çok ağlamak istiyordum ki tüm organlarım bitene, iflas edene kadar durmak istemiyordum hemde.

Oysa kalbim iflas edeli çok oluyordu aslında.

Mutfaktan çıkan veya gelen kimse yoktu,bizdik sadece. Ben ikizlere baktım onlar bana,etrafı kan bürüdüğü için mantıklı düşünme fonksiyonlarım tamamen durmuştu şuan için.
Kapıdaki canavarın fazladan gözleri ve ağzı olmayan bir hali vardı. Çirkindi,iğrençti ve kelimenin tam anlamıyla kötü kokuyordu. Bize doğru gelip saldırmasını bekledim,bekledik. Ama öyle olmadı,yerlere kanlar akıta akıta arkasını dönüp uzaklaştı,bir süre kapıya bakarak öylece kaldık. Az önce bir yaratık bize saldırmadan gitmişti öyle mi?

Seversen Geçer/ +18 (düzenleniyor)Where stories live. Discover now