Özel Bölüm 1

748 114 183
                                    

Ben geldim  nasılsınız bebekler :D 

Umarım iyisinizdir :))) 

Bu bölüm,  özel bölümü  yazmam için beni  heyecanladıran  başta FatimeAcar5 ve  bütün okurcanlarıma gelsin :D

Hümeyra'dan

Evliliğin aşkı öldürdüğü söylenir.

Bu bir palavra!

Evlilik aşkı öldürmez size aşkınızı yaşama fırsatı verir. Hamsim ile evlendikten sonra kendimi daha özgür ve mutlu hissediyordum. Ona boşuna hamsi demiyordum. Bana Allah'ın verdiği bir nimetti, bu yüzden Allah'a bana onu verdiği için şükrediyordum. Çünkü biliyordum ki, şükredilmeyen her nimet elden kayıp gitmeye mahkumdu.

Sabah kahvaltısını keyifle hazırlıyordum. Aç karna giden Hamsim sinirle yeni bir güne başlarsa, bütün günü sinirle geçerdi eve de sinirle gelirdi. Minnoş hamsi için pamuk eller masaya. Ayrıca onun elinden soyulmuş yumurta yemeyi de seviyordum. Yani bütün bunları bizim için yapıyordum. Hamsi ve Hümeyra bir arada mutluydu. Gerisi umurumda değildi.

Hamsimin parfüm kokusu, buram buram geliyordu. Kendisinin görünmesi çok zaman almadı. Beni görünce gülüp yanağımdan makas aldı. İştahla yerine oturdu. Göz ucuyla önce masanın yanında duran gazeteye sonra bana baktı. Nabzımı ölçüyordu. Yaklaşık bir hafta önce sofrada gazete okumaya çalışınca, minik(!) bir olay çıkardım. Yedi ,yirmi dört birlikte olalım demiyordum ama yan yanayken elimizde gazete, telefon olmasın bir zahmet...

Yüz yüze bakmaya katlanamıyorsak niye evlenmiştik ki?

Kimse kusura bakmasın hiç de abartmıyorum!

Dikkatle kendisini izlediğimi anlayan hamsim, bakışlarını gazeteden çekip bana tatlı tatlı gülümsedi. Onun duyabileceği şekilde mırıldandım.

"Aferin."

Kaşları muzipçe havalandı.

"Sabah sabah hanımdan aferin de kaptık, artık işimiz gücümüz rast gider." İstemsizce kıkırdadım. Saçlarına kızacağını bile bile ellerimi daldırdım. Onu en çok böyle severken mutlu oluyordum.

"Ya Hümeyra ne yapıyorsun? " diye huzursuzca söylendi. Elleriyle hemen saçlarını düzeltmeye başladı.

Bundan hiç mutlu olmuyordu hem de hiç !

Umurumda mı asla!

O söylenirken tabaklarımıza kahvaltılıkları mutlulukla koyuyordum. Huysuz bakışlar atarak yumurtamıza uzandı. Güzelce soydu. Dikkatlice beyazını sarısından ayırdı. Bense işimi çoktan bitirmiş sarılarımı bekliyordum.

Eşinizin bunu yapması elbette bir lüks değildi. Sevgi ve ilgi evliliğin olmazsa olmazıydı, ben de keyfini bir güzel çıkarıyordum.

Ayrıca kahvaltımızı yaparken sohbet etmeyi seviyordum. Huzurla sohbet ederken konu bir anda değişti.

"Annemlere akşam çay içmeye gideriz değil mi?"

Yüzümün düşmesini profesyonelce engelledim. Sevgili kocama evet desem her akşam, Minnoşların evine gidecektik. Hamsi iyiydi hoştu ailesi de öyle.

AMA BU KADAR DA BAĞLILIK OLMAZDI !

Kocişimi üzmeden mantıklı bir şekilde durumu açıklamalıydım. Açıkcası aileme karşı sevgi ve saygı doluydu. Onu kırmak istemiyordum. O yüzden evlendiğimizde beri yaptığım taktiğin ekmeğini yemeğe karar verdim.

"Hamsim, Fadime annemleri ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Kendi annemden bir farkı yok." Gerçekten tatlıydı minnoşlarım. " Her hafta iki annemi de gündüzleri ziyarete gidiyorum. Arada da seninle ziyaret ediyorum. Eğer sürekli ailelerimizi ziyaret edersek biz kendi evimize nasıl ısınacağız ,kendi evliliğimizi nasıl oturturuz?" deyip cilveyle omuz silktim.

HÜMEYRA VE HULUSİWhere stories live. Discover now