4

808 145 236
                                    

İyi okumalar :D

Hümeyra'dan

Gül böbreğini, annesine  verdi diye kızla evleneceğim diye tutturdu. Şimdi ben annesine evimi açtım diye benle de evlenmeye kalkmasın. 

Yok artık ! 

Annem kim  olduğunu öğrenmek için yanımıza geldi. Hulusi ile tanıştırdım onu. Hulusi saygı ile eğildi annemin elini öpüp alnına koydu.

"Evinizi anneme açtığınız için teşekkürler. Allah razı olsun."

Annem hafif pembeleşmiş yanakları ile " Böyle şeylerin lafı bile olmaz." dedi. Utanmıştı.

"Siz de buyrun Hulusi Bey, size de bir çay ikram edelim." Annemin farkı işte! Elini öpüp alnına koydun diye sana oğlum diyeceğini mi sandın. Kızmayın bana mesafe iyidir. Bizi diğer insanlardan korur. İnsanların gerçek yüzlerini çok yakınken görmek zor oluyordu. Tarafsız ve duygular olmadan bakmak en güzeliydi.

Hulusi nezaketle gülümsedi.

"Yeterince zahmet verdik, zaten çok sağ olun. Annemi çağırabilir misiniz?"

"Tabi hemen çağırıp geleyim." deyip evin küçük kızı koşa koşa arkadaşını çağırmaya gitti. Fadime ve Hatice ayrılıyor. Ağlaşmasalar bari.

Telefonum çalınca dikkatim ona kaydu.Dün Fadime Teyze'nin durumunu takip etmek amacı ile birer saat alarm kurmuştum.

"Bugün işe gelmek zorunda değilsin. Zaten bütün gece ayakta kaldın. Dinlen."

Alarmı kapatıp kafamı telefondan kaldırdığımda Hulusi'nin bakışları ile karşılaştım. Gerek yok dercesine omuz silktim.

Hafif bir kızgınlıkla "Niye inat ediyorsun ?" deyip bir elini cebine soktu. Şu duruşa bak. Sanki bana poz veriyordu. Anladık boylu poslusun. Hayvan gibi kaslı olmasan da giydiğin takım elbisenin sana yakışmasından spor yaptığını da anlayabiliyorum.

Gözlerini devirip kollarımı göğsümde bağladım. Göz devirme hareketinden hoşlanmıyordum çok gıcık bir tavırdı ama karşımda Hulusi vardı. Ona yapmamda ne sakınca olabilirdi ?

"Eğer baban itirafçı olmasaydı, annenin burada olduğunu bilmeyecektin. Benim de onun başında olduğumdan asla haberin olmayacaktı. O zaman ben tıpış tıpış hastaneye gidip çalışacaktım. Ben Hulusi Bey'in haberi olur, sırf annesine yardım ettim diye bana izin verir diye bunu yapmadım. Kendime güvenmesem hasta kadını eve getirmezdim. İzninizi istemiyorum, Hulusi Bey (!) " İsminin sonuna kinaye eklemeyi ihmal ettim.

Cevap vermek yerine sıkıntıyla derin bir nefes aldı.

Bu bir alışveriş değildi. Sen benim anneme yardım ettin al sana o zaman izin. Kötü niyetli söylemediğini tahmin edebiliyordum. Ondan almaya alışmak istemiyordum. Ona alışmak istemiyordum.

"Ne desem kendi bildiğini okuyacaksın." Gözleri boşluğa bakıyordu kendi kendine konuşsa da anlaşılan bana söylüyordu.

Kapıda beliren Fadime Teyze ile artık yolumuz ayrılmış bulunuyordu.

"Hadi gidelim, Hulusi beni eve bırakır siz hastaneye gidersiniz." diyen Fadime Teyzeye tatlılıkla itiraz ettim.

"Buradan atladım mı otobüse, yarım saate oradayım. O yüzden sizi geçireyim yoluma gideyim."

"Olmaz öyle aynı yere gidiyorsunuz. Sen beni evinde ağırlarken ,seni hastaneye bırakmışız çok mu kabul etmiyorum."

Kadına nasıl iyi baktıysak fena güçlenmiş. Bu atağı beklemediğim için bir anda ön koltukta buldum kendimi. Hulusi'nin bu durum hoşuna gitmiş olmalı ki dudakları hafifçe kıvrıldı.

HÜMEYRA VE HULUSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin