6

883 150 384
                                    

Ne zamandır görüşemiyorduk :D 

O yüzden tekrar geldim:) Şimdi gidip bir önceki yorumlara geri döneceğim :D Hem de zevle !!!

Hulusi'den

Kulağımı samimiyetle sorduğunu anlamıştım. Anlaşılan kahveyi alırken söylediğimi unutmamıştı. Araya sokuşturmayı ihmal etmemişti. Taşı gediğine koymayı seviyordu.

"Madem kendine dikkat etmeliyim. O zaman kulağımın son pansumanını da siz yapın Hümeyra Hanım."

İlk o tedavi etmişti. Uzman doktora gittiğimde yapılması gereken müdahalenin yapıldığını sadece düzenli aralıklarla pansuman yaptırmam gerektiğini söylemişti. Aradaki olaylar vs. sebeplerden dolayı geç iyileşmişti.

Şimdi afilli hemşire son noktayı koyacaktı.

"Peki, malzemeleri alıp geliyorum."

O gidince yardımcımın getirdiği hasar tespit raporunu ve maliyet dosyasını çıkardım. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz. Hümeyra'ya evde çalışması için iş teklif etmeyi düşünüyordum. Hem annemin yalnız kalmamasını istiyordum hem de ona yakın olarak tanımak istiyordum. Sürekli burada kalamazdım. Sonuçta ilgilendiğim tek sektör bu değildi.

Annemin bir hemşireye ihtiyacı vardı. Neden bu Hümeyra olmasın ki ? Neden ben onu tanırken o da beni tanımasın ki ?

Gidip direkt seninle ciddi olarak görüşmek istiyorum desem eminim beni reddedecekti. Yıllarca reddedilmişken bunu bir daha yaşamak istemiyordum. Bir daha aynı şeyleri yaşamaya ne gururum ne de karakterim kaldırabilirdi.

Başhekimden onunla ilgili övgü dolu sözler duymuştum. İlk tanıştığımız gün bana müdahale edenin neden bir doktor değil diyerek onu sinirlendirmiştim. Sinir o sinir ! Ha bir de eski nişanlısına benzetiyordu beni. Göreceksin Hümeyra, tuttuğum eli bırakmayacağım. Biraz inattı ama ben de ondan kalır değilim. Bu huyumla gurur duymuyorum ama açıkçası da utanmıyordum.

Hümeyra yaralıydı ve bir aslan en çok yaralıyken tehlikeli olurdu. Önce yaralarını saracaktım sonra kalbine girecektim. Başka türlüsü mümkün görünmüyordu.

Kader, yaralandığım gün benim yazımı bu kızla birleştirdiyse elbet vardı bir hikmeti.

İçeriye yine kapıyı çalarak girdi.

İş sınırlarını aşan olaylarda bir arada olmamıza rağmen bunu  yakınlığı kullanmaya kalkmadı. Saygısını korumayı başarıyordu ve ona olan saygımı arttırıyordu.

Hem iş konuşmak için hem de rahat müdahale etsin diye karşı tarafa gidip koltuğa oturdum. Elleri ile yumuşak hareketlerle bandajı açtı. Parfümünün kokusu burnuma doluyordu. Çiçeksi bir kokuydu. Kıştan kalma bir günde baharı yaşatıyordu. Dudaklarında da yine profesyonel bir gülümseme vardı. İçinden gelerek güldüğünde nasıl oluyordu acaba?

Parmakları çok inceydi belki de bu yüzden insanların canını yakmadan onlarla ilgileniyordu.

Arada bana bakışını yakalıyordum. Bu kadar yakın olunca insan hem kaçmak istiyor hem bu an hiç bitmesin istiyordu. Bu gidişle bu kızın hep hastası olacağım.

"Bitti, yarın bandajı söküp atabilirsiniz. "

Gidecekken durdurdum onu.

"Hümeyra Hanım lütfen oturun." Karşıma oturması için elimle buyur ettim. Ne olduğunu anlamaya çalıştı. İnsanlara karşı hep temkinli ve dik duruş sergiliyordu. Yalan yok onu böyle beğeniyordum.

"Size bir iş teklifinde bulunmak istiyorum." Kaşlarını hafifçe çattı.

"Benim bir işim var, zaten."

HÜMEYRA VE HULUSİWhere stories live. Discover now