The Kth Boy

Fazlasını Kaldıramazsın

Merhabalaaar

7k için çok teşekkür ederimm

İyi okumalar...

***

(+18 içerik hala devam etmektedir, önceki bölümde uyarıda bulunmuştum ve tekrar söylüyorum; rahatsız olacaklar okumasın, belirleyeceğim bölüme hızla atlayarak rahatsız olabileceğiniz unsurlardan kurtulmuş olursunuz.)

Bir odanın kapısının önünde ateşler içinde yanan bedenlerimiz, soluklarımız arasında gelen inlemelerimiz, heyecandan deli gibi atan kalplerimiz ve yine heyecandan nereye koyulacağını unuttuğumuz uzuvlarımız yanıyordu adeta.

İlk birlikteliğim olmayacaktı, Bogum ve önceki ilişkilerimde bir çok kez birliktelik yaşamıştım fakat bu, sebebini bilmediğim bir şekilde bambaşka bir heyecan barındırıyordu. Öncekiler cahillik ya da heves miydi bilmiyordum lakin Taehyung ile başlayan ateşli öpüşmemizi sanki hiç bir yerde bir daha bulamayacakmışım, bir daha yaşayamayacakmışım gibi hissettiriyordu.

Kim bilir, belki de öyledir...

İkimizinde üst bedenleri çıplaktı ve hala sesli bir şekilde öpüşmeye devam ediyorduk. Soluklanmak için geri çekildiğimizde bile bu süre bize çok fazla geliyor, tekrar kıvranarak yapışıyorduk birbirimizin dudaklarına.

O benim alt dudağımı dişleri ile istila ederken ben de üst dudağını emiyor, kendime doğru çekiştiriyordum. Ellerim ise boş durmuyor, giydiği eşfomanın lastiklerini gevşeterek daha fazlasını istediğimi ısrarla belli ediyordum.

"Oynama, çıkart." dudaklarımın üzerinde kısa bir süreliğine durup emir vererek konuşması hoşuma giderken sesli bir şekilde mırıldanmış ve karıncalanan parmaklarımı eşofmanının lastiklerinden tutarak aşağı doğru kaydırmaya başladığımda dinlendiği dudaklarıma tekrar dönerek hunharca ezmeye devam etmişti. Yavaş hareket ediyor olmam onun sabrını sınamış olacak ki hızla dudağımdan sesli bir şekilde ayrılmış ve eşofmanının ipini yırtarcasına çözmüştü. Sadece onu izlemekle yetindiğim şu süreç içerisinde alnımda boncuk boncuk terler birikmişti.

Lastiklerini çözdüğü eşofmanını hızla çıkardığında, karşımda sadece iç çamaşırıyla kalmıştı ve biliyordum ki onu da benim çıkarmamı istediği için, esmer teninde sadece onu bırakmıştı.

İki eliyle yanaklarımı bastırarak dudağımı öne çıkardığında hızla tekrardan yapışmıştı. Gül kurusu dudaklarını emerken bir yandan da üstüme abanmış vaziyette olduğu için sabit kalmak adına bacaklarını olabildiğince açmıştı ve bende bundan yararlanarak, gittikçe karıncalanmaya başlayan parmaklarımı, baksırını çıkarmadan sertliğine bastırdığımda sesli bir şekilde ağzımın içine inlemiş ve daha fazla üstüme eğilerek kalçalarımın üstüne oturmamı sağlamıştı.

Ona uygulamak istediğim sınamayı bilmeden kendim yaşarken, daha fazla dayanamamış, baksırını fevri bir hareketle indirerek diz kapaklarına kadar inmesini sağlamıştım. Ancak aletini göremiyordum çünkü gözüm kapalı, üstüme doğru eğildiği için başımı kaldırmış bir  vaziyette hala öpüşüyor olmamız sebebiyle başımı aşağı indiremiyordum.

Sert öpüşmelerimiz gittikçe artarken, dudağımın çevresinde biriken tükürükleri yalamış ve geri çekilerek, daha rahat hareket edebilmem adına bana alan açmıştı.

Önce kararmış gözlerine bir süre bakmış ardından ise başımı aşağı indirerek, karnına değen, şişmiş ve bir kalp misali zonklayan penisine bakmıştım. Kalınlığı ve uzunluğu karşısında derin bir şekilde yutkunurken gözlerim kocaman olmuş, büyüklüğü karşısında hayrete düşmüştüm.