Masmavi

57 16 0
                                    

Kötü tercihlerin,iyi hikayeler oluşturduğuna inanırım.Hayatımda çok fazla dönüm noktası olmadı.Kötü tercihlerden kaçınmaya çalıştım,güzel anılardan kaçtım belki.Sevmek ve sevilmek güzel olduğu kadar korkutucu.Seven, aynı zamanda sevilen nadirdir zaten.İki kişinin aynı anda birbirini eşit ölçüde sevebilme ihtimali hep çok uzak gelmişti.Hep biri daha çok sever ya,öyle işte.Çok sevdim.Hissettiğim sevginin zerresini karşı taraftan görmedim.Kendime güvenim azaldı.Odama,filmlerime,müziklerime kapandım.Dışarıda bir hayat vardı.Beni,bizi bekleyen maceralar.Hiçbir ilgi alanım olmadığını söylerken ciddiydim.Kendimi ne zaman yeteneksiz ve beceriksiz gibi olarak görmeye başladım hatırlamıyorum bile.Dümdüz yaşıyorum.'I mean i am Harry,just Harry.' gibi.Harry Potter hayranıyım,ama o bu sözlerinden sonra büyücü olduğunu farketmişti.Sanırım ben değilim,yani hala 'accio' dediğimde gelmeyen şeyler var.O da buna dahil.


2009 yazımı ara sıra B'yi görerek geçirdim ve kış gelince yeni okuluma,yeni hayatıma doğru yola çıktım.İlk defa evden bu kadar uzak kalacaktım.Kendi ayaklarım üstünde duracak,hayatı tanıyacaktım.Ama gitmeden önce kendimden hiç beklemediğim şeyler yapacağımı tahmin bile edemezdim.

Oradaki ilk günlerimde görmüştüm Mustafayı.Gelmeden önce tavsiyelerini aldığım üst dönemlerden bir kız göstermişti onu bana.Yemekhanedeydik,o ise yemeğini alıyordu.

'Baksana,sence şu çocuk nasıl?'

'Eh işte.' Kumral saçları ve hafif bol duran masmavi tişörtüyle yemek almak için sırasını bekliyor,başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordu.Kısaca göz gezdirdim üstünde.O an benim için gerçekten bir eh işte idi.Yemeğime döndüm.

Tanımadığım insanların ismini tahmin etmeyi çok severim.Bunda Berk tipi var,şu kız tam bir Ceren,gibi.Oda arkadaşımla onu tekrar gözümüze kestirdiğimizde 'Bunda Alp tipi var' demiştik.Adı Mustafa çıktı.Ama isminin bir yerlerine gizlenmiş Alp'i bulmamız uzun sürmemişti.Bu tahminler gerçekten işe yarıyordu!

O mezun olana kadar 'mavi...mavi..MAVİ!' diye dolandım.Saçlarımın uçlarını maviye boyattım,bütün eşyalarımı mavi almaya başladım.Mavi demek,Mustafa demekti.Orada umduğum heyecanı ve aşkı bulamamıştım.O benim hemen hemen ilk platoniğim olsa da,sonrasında güzel bir aşk yaşayacağıma dair inancım tamdı.Ama ben öyle güzel platonik oluyordum ki,asla beni sevmeyecek bedenlerde ruh aramaya kalkıyordum.Platonik gelmiştim,platonik gidecektim.Bilmiyordum...

2 yıl geçti,Mustafa mezun oldu.Gözümden uzaklaşmıştı.Sosyal medyada bir süre daha hareketlerini takip etsem de,zamanla unuttum işte.O kadar mühim şeyler hissetmediğimi sonradan farkettim.Boşluktandı belki.

Sonraları trajikomik bir şekilde bir arkadaşım olan bir çocuğun ondan hoşlandığını öğrenmiştim.Hatırladıkça gülüyorum şimdi.Komik zamanlarmış.

Bulunduğum yerde arayışlarım sürüyordu.Tam aşık olacaktım ki,ucuz atlattım.

Bilinmeyen bir kadından mektuplarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora