Rezerve

16.2K 1K 435
                                    

Hayatı boyunca gördüğü en güzel manzaralardan biri olduğuna yemin edebilirdi. Yolculuk biraz uzun sürmüştü evet ama Hakan ile yoldayken yolculuk saniyelik gibi gelmişti. Aral durmaksızın bir şeyler anlatıyordu ,Hakan ise dinliyordu. Daha sonra Hakan onun anlattığı şey üzerine bir şeyi cımbızla çekiyor,soru soruyor ve Aral yeniden bir şeyler anlatmaya başlıyordu.Hayatı boyunca sıkılmadan yaptığı tek araba yolculuğu sanırım sürücüsünün Hakan olduğu bu yolculuktu.

Hava kapalı ve griydi. Aral bu griliği İstanbul'un grisine benzetmiş olsa da uzun yol sona erdiğinde ağaçlık yol kendini göstermişti. Kızılın gün batımı turuncusu rengine çalan sonbahar yaprakları yol boyunca o kadar güzel duruyordu ki Aral tek tek fotoğraflarını çekmekten usanmamıştı. Kapalı,gri havanın aksine yollar adeta sarı,kırmızı ve turuncunun en güzel tonları olan ağaçlarla sıcak bir yaz akşamının  gün batımı hissini veriyordu.

Hakan nereye gidecekleri hakkında ser veriyor lakin sır vermiyordu. Aral şehrin merkez noktasından uzaklaştıklarında durmaksızın sormaya başlamıştı. Şehre yabancıydı ancak çoğu hikaye şehre bir yabancının gelişiyle başlardı. Şehre yabancı olması bu seyahati daha eğlenceli kılıyordu. 

"Gelmedik mi ?"diye soruyordu Aral ufak bir çocuk gibi camdan bakınıp.

Hakan omuz silkiyor ve beş dakikada bir tekrarlıyordu.

 "Hayır,gelmedik."

Aral artık bunu bir oyuna çevirmişti. İri gözlerini belertiyor,dudaklarını büzüyor ve derin bir nefes veriyordu. "Geldik miii ?"

Hakan yüzüne alaylı bir tebessüm konduruyor ve cümlesini değiştirmeden yapıştırıyordu. "Hayır,gelmedik."

"Sana yemin ederim buradan üç kez geçtik."diye tısladı Aral. Kollarını birbirine bağlamış,inatla şehadet parmağını camdan savurmuştu. "Bu ağacı üçüncü görüşüm."

"Bütün ağaçlar birbirine benzediği için olabilir mi?" Hakan oğlana yan bir bakış yollasa da Aral tek kaşını havaya kaldırmış,yanıtı kabul etmediğini belirten bir surat ifadesiyle başını olumsuz anlamda iki yana savurmuştu.

"Tamam. Mızırdanman hoşuma gittiği için anayolda üçüncü turu atıyorum."diye itiraf etmişti Hakan.

Esmerin yüzüne camdan ufak ufak gün ışığı yansıyordu. Biçimli ve hoş bir çenesi vardı,burnu hafif dik ve kemerli olsa da ona erkeksi bir hava katıyordu. Sert bir ademelması vardı ve boğazlı kazak sıyrıldığında kendini belli ediyordu. Baştan aşağı siyahları kuşanan esmer zaman zaman tebessüm ediyordu ve niçindir bilinmez Aral onun daha sık tebessüm etmesi gerektiği konusunda kendi kendine iç sesiyle münakaşa ediyordu.

"Benimle yolculuk hoşuna gittiyse buradan Ankara yapalım."diye mırıldanmıştı Aral. "Hiç gitmedim,farklılık olur."

"Olur."dedi Hakan. "Nereye istersen."

"Şaka yapıyordum!Cidden Ankara'ya geçmeyeceğiz değil mi ?"

"Laf ağızdan bir kez çıkar." Hakan çarpık bir gülümsemeyle direksiyonu aniden sağa kırarken Aral bir küfür savurdu.

"Cidden geleceğimiz yerin önünden üç kez sırf beni gıcık etmek için mi geçtik?" Aral mekanı parmaklarıyla işaret ediyordu ve sinirinden gülüyordu. "Burayı dördüncü görüşüm oldu şuan."

"Mızmızlanman hoşuma gitti diyelim."

Hakan kendi arabadan indikten sonra daha henüz Aral elini atmadan onun yerine kapıyı açıp,buyur etmişti. Uzun boylu esmer,elini hafifçe Aral'ın omzuna yerleştirirken "Önden geç."diye yanıtladı.

Tamam. Aral'ın çok fazla randevu geçmişi yoktu. Gözünü Yavuz ile açmış,daha sonra da Yavuz harici kimseye gerçek anlamda şans tanımamıştı. Yavuz ile ise doğru düzgün mekanlarda takıldıklarını pek anımsamıyordu.Daha lise son öğrencisiyken birlikte oldukları için mekanlarda 101,okey kovalamak yahut tavuk dönercide oturmak ilk randevulaşmalarıydı. Birbirlerine açıldıktan sonra doğruyu söylemek gerekirse...Mekan fazla fark etmiyordu kimin evi boşsa ya da hangi arkadaşlarının mekanı müsaitse oradaydılar. Bir araya geldiklerinde genellikle elleri ayakları rahat durmazdı ve buldukları ilk fırsatta genellikle yüksek libidoları nedeniyle gizli kapaklı köşelerine çekilirlerdi.Zaten eninde sonunda Yavuz daha fazla dayanamayıp ayrı eve çıkmış,Aral'ı da yanına taşınması için ikna etmişti. Yoksa bir gün ebeveynleri hiç de hoş olmayan vaziyetlerde ikiliyi basma potansiyeline burun ucu mesafesi kadar yakındı!

Yeni Oğlan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin