2.7

2K 228 163
                                    

oy ve yorumları unutmayalımmm❤️

***

minho:

san yer seçimini bana bırakırken sanki beni izleyen birkaç beden varmış gibi hissetsem de tanıdık birisini görmemek adına bakışlarımı önümden çekmeden barın en köşesine doğru ilerledim.

içerideki müzik sesi buraya fazlasıyla az gelirken masaya kollarımı yaslayıp san'ın yanıma yaklaşmasıyla "ilk defa mı geliyorsun buraya?" dedim gülümseyerek.
"ismindeki bar kısmına çok bakma.biraz daha kafe gibi bir yer burası."

"ah.. ilk defa geliyorum da kafeymiş demek...bar sanmıştım."

"yani kuzenim bu konuda ısrarcı.çaktırma...bar aslında."

kafamı hafifçe sallayarak sanki gizli bir bilgi veriyormuşçasına mırıldanışım yanımdaki bedeni güldürürken hafif bir tebessümle bakışlarımı san'ın yüzüne çevirdim.

"ne içmek istersin bu arada?"

"yani hyung bir bilgim yok. çok alkol tüketmiyorum.senin önerdiğin herhangi bir şeyi içerim."

"hmm..."

düşündüğümü gösterircesine mırıldanırken dolaşan garsona doğru elimi kaldırıp masaya çağırdım.

"iki bira alabilir miyiz?"

kadın isteğimle birlikte başını sallarken san kaşlarını havalandırdı."sen de mi alkol sevmiyorsun çok?"

dediği şey gülmemi sağlarken önüme gelen saçlarımı geriye yatırdım.
"seni riske atmayayım dedim..yoksa alkole bayılırım yavrum. ama konuşacağız sonuçta.sana tam aklımla eşlik edeyim."

ağzımdan çıkan kelimelerden sonra san gözlerini benden kaçırırken kızardığını gördüğüm yüzü bir anlığına aklıma jisungun tombul yanaklarını getirdi.cesaretli tavrına ve arsız bakışlarına uyum sağlamayan o tatlı yanakları son görüşmelerinde sürekli kızarıp durmuştu...

"minho hyung...daldın."

san'ın seslenmesi irkilmeme neden olurken kaç haftadır olan ani dalgınlıklarıma içimden küfür ettim.

"kusura bakma san...bu ara böyle aklım gidiyor bazen." dedim mahçup bir tavırla.
"ne diyordun duymadım."

"teşekkür ettim sadece...benimle buluştuğun için"

garibime giden cümleyle kaşlarımı çattım."teşekkür edilecek bir olay yok ki ben kimim sonuçta? "

"fazlasıyla popülersin hyung."

"ama öyle ulaşılamaz bir yapım yok."

dalga geçercesine demek istesem de sesimin üzgün çıkmasına engel olamazken masaya gelen birayı gördüğüm gibi şişeyi açıp kuruyan boğazımı ıslatmak amaçlı hızlıca üç dört yudum aldım.

"popülerlikle ilgili şeylerden falan hoşlanmıyorsun değil mi?"

ıslanan boğazım beni rahatlattığı gibi masaya bıraktığım şişeyle müzik yükselmeye başlarken san sesini duyurmak için vücudunu bana daha çok yaklaştırdı.
"birilerinin senin hakkında konuşması falan seni rahatsız ediyordur."

dediği şeyle onu onaylarcasına başımı sallarken "e yani...herkesi rahatsız eder zaten bu." dedim. san bununla birlikte ellerini önündeki şişeye sararken bir anda sessizleşen bedeni yandan hafifçe inceledim.

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungWhere stories live. Discover now