1.9

2.9K 237 334
                                    

oy sınırı:120
yorum sınırı:250

yazarken heyecanlandım...

***

minho:

"tamam ya sakinleş gelecek şimdi hyunjin."

bankta bacaklarını birbirine yapıştırmış jisung gergin bir halde biraz daha öne doğru eğildi.

"hep böyle konuşuyorduk yani...senin minikliğin kalkacağını düşünmemiştim."

yanımdaki beden ben konuştukça iyice kızarıp bedenini küçültmeye devam ettikçe suçluluk hissetmeme engel olamadan onu rahatlatmak için bir saattir tatlı cümleler seçmeye çalışmıştım fakat bu konuda pek de becerikli değildim.bunu vücudunu bükmüş bir halde hala bacak arasını saklayan jisungla anlayabiliyordum.

"ay geldim geldim.hırka getirdim."

arkamızdan gelen hızlı nefesleri arasından konuşan ses ile jisungla birlikte hızlıca başımızı arkaya çevirdiğimizde hyunjin yüzündeki gülümseme ifadesini göstermemeye çalışarak ikimize bakıyordu.

"hyunjin..." jisung sevgilisini gördüğü gibi ağlarcasına mırıldandığında hyunjin bunun bir istek olduğunu algılayıp yanımdaki bedenin önüne doğru geldiği an jisung başını önünde duran hyunjinin karnına doğru yasladı.

minik elleri sevgilisinin ince belini bulurken kapalı gözleri ile yüzü bana dönük bir halde huysuzca mırıldandığında bakışlarımı bana yukarıdan bakan hyunjine doğru yönelttim.

o da sevgilisinin saçını okşarken arsızca gözlerini yüzümde gezdirdi.

"bahçede ne yaptın da jisung bu hale geldi?"

sırıtan ifadesi ile bana yönelttiği sorusu istemsizce gülmemi sağlarken jisung kıkırdamamı duyduğu gibi huysuzlanarak hyunjinin belini iyice kendine doğru çekti.

belindeki minik ellerin bu ani hareketiyle dikkati dağıldığı için öne kayan hyunjinin büktüğü dizi jisungun bacak arasına girdiğinde yanımdaki beden kasıklarına gelen bu yaslanma ile hafif aralıklı duran ağzından ufak bir inilti çıkardı.

daha demin jisungun kızarmış yanakları ile başını iyice hyunjinin karnına yasladığı için toplulaşan yanağı ile çok sevimli gözüktüğünü düşünürken şu an o minik aralıklı ağzından çıkan inlemeyi duyduğum gibi bu görüntü sevimliden çok daha farklı boyutta gelmişti gözüme.

"bebegim bacağımı bırak."

hyunjinin mırıldanışı ile bakışımı alt tarafa çevirdiğimde jisungun iki bacağı ile hyunjinin arada kalan bacağını fazlasıyla sıkı tuttuğunu görmem yutkunmamı sağladı.

"bebeğin seni dinleyecek gibi durmuyor."
sesimin tonunun alay dolu çıkmasına engel olamazken vücudumu jisungun yanına doğru yaklaştırdım.

"sana dokunulmasına bu kadar mı muhtaçsın jisung?"

fısıldayışıma "sevgilinin dizinin sana baskı yapmasına delirecek kadar hem de?" eklediğim soru cümlesini bitirdiğim gibi jisung kapalı tuttuğu gözleri açıp yüzüme baktı.

soruma cevap vermeden daha deminden beri bana bakarken yaptığı fazlasıyla ihtiyaç dolu ifadesini yeniden bana açıkça gösterirken bir yandan  hyunjinin belini elleriyle sarmalaması yüzünden daha daha fazla dayanamayacağımı hissettim.

jisungun, hyunjin ve ben sayesinde sıkışan minik vücudunun dışarıdan gözükmeyeceğini düşünerek ani bir cesaretle bir elimi bacağından kasığına doğru getirdim.

elimin hareketiyle birlikte jisung dolmaya başlayan gözleri ile aralıklı ağzından dışarıya doğru sesli bir nefes verdi.

hareketim zorlandığını düşünüp kendimi geri çekecektim ki "nolur...çekme elini." diyen titrek sesini duymamla şaşkınlıkla hyunjine baktım.

i need a big boy , minhyunsung/hyunhosungWhere stories live. Discover now