60.

1K 50 7
                                    

60

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

60. Bölüm

Keyifli okumalar

oy ve yorumlarınızı bekliyorum..



1 Ay sonra...

Almanya'ya geleli bir ay oluyordu. Okulun açılmasına da iki hafta vardı. Bu yüzden okul açılana kadar plan yapmaya devam ediyorduk.

Bugünkü yerimiz Garmisch-Partenkirchen Kasabasıydı.

Çok tatlı bir otel ayarlamış ve kalacağımız için de iki kişilik rezervasyon yaptırmıştık. Oraya trenle gideceğimiz için ilk önce Münih'e gelmiştik. Tren biletini İnternet üzerinden almış, tren istasyonunda boş yere uğraşmayalım istemiştik.

Asansörle bindikten sonra üst kata ulaşmış ve kendi trenimizin hareket ediş saatti geldiği için, içeriye geçmiştik. İki kişilik olan koltuklara oturduğumuzda, ilk defa trene bindiğim aklıma gelmişti.

Benim hayatım hep araba ve metroya bilmekle geçmişti. Almanya'da üniversite kazanana kadar bir arabam yoktu. Babam kazanırsam alacağını söylediğinde, ben o üniversiteyi kazanmış o da sözünde durmuştu. İstanbul üniversitesini kazandığım aynı bölümü şuan Almanya'da okuyordum.

Başımı Alperen'in omzuna doğru düşürdüğümde, yolculuğun tadını çıkarmaya başladım. Zaten uzun süren bir yolculuk olmayacaktı. Parmaklarını saçlarımda hissettim. Diğer eliyle usulca saçlarıma dokunuyordu. Bakışları ise dokunduğu yerdeydi. Bu anın huzuruna kendimi bırakarak gözlerimi kapattım. Ara sıra başımın üzerine konulan öpücüklerle yolculuğu geçirmiştim. Trenden indikten sonra ilk olarak otele adımlamaya başladık. 

Geldiğimiz otelin dışarısında bir tane açık havuz bulunuyordu. İçeriye girmeden önce etrafa biraz göz atmış daha sonra da resepsiyondan anahtarı almış ve odaya çıkmıştık. Odamız üst katta olduğu için balkon da bulunuyordu. İki kişilik yatağın yanındaki odada banyo vardı. 

Gayet ferah, orta boyda bir odaydı. Bavulları dolaba yerleştirmeye başladığımızda, zaten üzerimizdeki kıyafetlerle gezeceğimiz için ekstra bir kıyafet çıkarmaya gerek duymadık. Buralarda hava soğuktu. Hatta etrafta çimlerin üzeri beyazla kaplanmıştı. Bu yüzden evden çıkmadan önce pantolonun üzerine sweatshirt giymiştim. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptığımda, bakışlarım aynanın üzerinde Alperen'e kaydığında benim gibi giyinmişti.

Hep hava sıcak takılmıştık, biraz da soğuk görelim dedik.

Kol çantamı koluma takarken adımlarımı onun bedenine sürükledim. Saçlarını düzeltiyordu. Daha demin aynanın önünde ben olduğum için kendisi biraz uzakta kalmış öyle düzeltmeye çalışıyordu. Kollarımı boynuna dolayarak, alttan alttan ona bakmaya başladığımda bakışları bana kaymıştı.

Yanlış Pasaport|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin