28.

2K 74 14
                                    

Arabanın bagajına sadece bavullar sığarken, herkes kendi çantasını yanına almıştı. Zaten sadece kızlarda vardı. Erkeklerin yanında telefon, cüzdan bir de gözlük vardı. Tek arabaya sığmayacağımız için kendi arabamın yanında bir tane araç kiralamıştık. Biz kızlar benim arabamla giderken, erkekler de diğer arabayla gidecekti. Diğer arabada direksiyonun başında Alperen vardı. Ona beni takip etmesini söyleyerekten çıkmıştık yola. Birkaç dakika sonra marketin önündeki büyük otoparka doğru sinyalimi verdiğimde, uygun bir yer bularak arabayı park ettim.

"Yolda giderken atıştırmak için bir şeyler mi alacağız?"

Başımı onaylar anlamda sallarken emniyet kemerimi çıkardım. "Hem yolda hem de orada ihtiyaç duyulacak ne varsa alırız." Çantamı elime aldığıma "Hadi inin bakalım." dedim ve kendi kapımı açarak dışarıya çıktım. 

Neyse ki boş yer olduğu için, o da yanıma arabayı park etmişti. Bütün kızlar ve erkekler dışarıya çıktığında Alperen yanıma doğru adımladı. 

"Bir sorun mu var? Neden buraya girdik?"

"Bir şeyler alırız diye düşündüm."

Başını onaylar anlamda sallayarak o ve ikimiz önde olmak üzere onların da arkamızdan gelmesiyle marketten içeriye girdik. Market arabasını ellerimin arasına alarak sürmeye başladığımda, bakışlarımı arkaya doğru çevirdim.

"İstediğiniz olanları arabaya koyabilirsiniz, vakit kaybetmeyelim."

Ada'nın sesini duydum. "Tamamdır, hadi beyler dağılalım o zaman."

İlk önce abur cuburları almış daha sonra da içecekleri halletmiştik. Yolda giderken aç karnımızı doyurmak için sandviç ekmekleri almıştım. Onların içi dolduracak domates, peynir ve marulları da hallettiğimizde hesabı erkekler ödemişti. Dışarıya çıktığımızda, diğer eşyaları arabaya yerleştirmiş sandviç malzemelerini elime almıştım. Kaputa poşeti koyduktan sonra malzemeleri üzerine koydum ve yerleştirmeye başladım. Bıçağı böyle bir şeyi yapacağımı plan ederken arabaya koymayı unutmamıştım. 

"Yenge ne yapıyorsun sen?"

Evet, yine bu Cemdi. 

Cemin konuşmasıyla Serkan ensesine bir tokat patlattı. "Yemek pişiriyor görmüyor musun?" Kafasını iki yana sallayarak konuşmasına "Te Allah'ım." diye devam etti. 

"Biz yardım edelim sana." diyen Adayla birlikte, teşekkür ettim ve bana yardım etmelerine müsaade ettim. Erkekler bana yardım ederken, kızlara gözüm kaydığında erkekleri izlediklerini gördüm. Aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Daha sonra ne konuştuklarını sorarım diyerek, aklımın bir köşesine yerleştirdim. 

"Tamamdır, alın bakalım. İçecek de almıştık onları da çıkarır mısınız?"

"Bizim arabaya koyduk onları, ben alayım." diyen Gamze arabaya doğru yaklaştığında arka taraftan poşeti alarak yanımıza geldi. Herkes içeceğini eline aldığında, uzattığım sandviçlerle yemeye başladılar. Ağzıma götürdüğüm sandviçi çiğnerken, bir süre sonra aç olan karnımın doyduğunu hissettim. 

"Ellerine sağlık sevgilim, çok güzel olmuş." diyen tabi ki de Alperendi. Bir anda duymayı beklemediğim sevgilim kelimesiyle karnım kasılmaya başladı. Sessiz sakin atmayı sürdüren kalbim şimdi deli gibi atmaya başlamıştı. Kızların imalı imalı bakması altında dudaklarımı aralayarak konuşabildim. "Afiyet olsun."

Alperenle bakışmamızı bölen sesin Cemden gelmesiydi.

"Harbiden yenge güzel olmuş, ellerine sağlık. Vallahi sen de olmasan aç kalacaktık."

Yanlış Pasaport|Yarı TextingWhere stories live. Discover now