MAJESTELERİ BOŞANMAK İSTİYOR !!!! ( BL - TÜRKÇE ÇEVİRİ )

Bölüm 26- Bu rabbi bir erkek olarak görmeyi hak etmiyorsun.!!

***

Yan Ke öfkeyle gözlerini açtı, ayrılan adama sırtını dönerek baktı ve aptalca bağırdı: "Meng You, erkek olamaz mısın?!"

Meng Bahçeden gülümseyen sesi geldi: "Madem bu tanrı seninle güzelce konuşmaya çalıştı ve sen dinlemedin, bu yüzden bu Rabbi bir erkek olarak görmeyi hak etmiyorsun. "

Yan Ke:"...... "

Yan Ke öfkeyle güldü ama odada başka insanlar olduğunu görünce seninle tartışmaya devam etmedi. Bu huysuz prensin sadece sinirli değil, aynı zamanda utanmaz olduğu ortaya çıktı.

Meng You Prensin Malikanesinden çıktı ve Tang Qi'nin saray salonunda kaşlarını çatarak durduğunu görünce saraya yeni girmişti.

Geldiğini gören Tang Qi onu selamladı.

Tang Qi, " Bu sarayı savunmamızı yeniden düzenlemeli miyiz? Eğer gerçekten zayıf noktalara saldıracak olsalardı, buna karşı koyamayabilirdik."

Meng You: "İzcilerimiz bize Chu ordusunun hareketleri hakkında rapor verdi mi?"

Tang Qi başını salladı: "Oraya giden izciler henüz geri dönmedi. Chu ordusunun konumunu henüz bulamadıkları varsayılmaktadır."

Meng Başını salladın, bir süre bunu düşündü.

Su Yu, Yan Ke'den şehir savunma haritasını çalmasını istemek için geldiğinde asker getirmiş olmalı. Eğer şehir savunma haritasını almak için tek başına geldiyse ve sonra askerlere liderlik etmek için geri kaçtıysa, askerler bu arada bir yere yerleştirilmiş olmalı.

Peki, başkent Yue Krallığı'nın dışında keşfedilmeden bir orduyu barındırabilecek bir yer var mıydı?

Meng You'nun parmakları hafifçe bükülmüştü ve elini beline kadar yükselen şehir duvarına koydu ve tekrar tekrar dokundu.

Var gibi görünüyordu...

Gerçekten böyle bir yer vardı!

Haydutlar sınır sırtını (Jie Ling) uzun süre kuşatmışlardı ve bir haydut çetesi kurmuşlardı. Çok fazla olduğu için, mahkeme onunla ilgilenemeyecek kadar meşguldü, bu yüzden gitmesine izin verdiler.

Ve üç yıl boyunca bu konuyu bıraktılar. Son üç yılda, sayısız kayıp yaşayan birkaç iş adamı ve yoldan geçenler, o yoldan ve yoldan sapmaktan kaçınmak için inisiyatif almışlardı.

Etrafındaki alan seyrek nüfusluydu-haydut kolonisi dışında hiç insan yoktu ve buna dikkat edecek hiçbir memur ya da asker de yoktu. Mekan da büyüktü. Bu yer dışında, gerçekten saklanabilecekleri başka bir yer düşünemiyordu.

Meng Tang Qi'ye baktı: "Jie Ling'i kontrol etmesi için birini mi gönderdin?"

Tang Qi başını salladı: "Orada sadece bir haydut çetesi var, neden orayı kontrol edelim?"

Meng You: "Artık hala bir haydut çetesi olmak zorunda değil."

Meng Bileğini oynatıp Jie Ling'in yönünü gösterdin ve "Eğer bu Lord doğru tahmin ettiyse, bu gece olabilir. Kardeşlerimiz hazırlansın, yakında misafirlerimiz gelecek."

Tang Qi, imparatorun yanında görev yapan bir askerdi. Birçok suikast girişiminde bulunmuştu, ancak savaş alanında hiç savaşmamıştı. Bu yüzden Meng'e ayak uyduramadı, "Ha?"

Meng You: "Sadece talimatlarıma uy, bu lord yakında geri dönecek."

Tang Qi: "Hayır, bu gece saldıracaklarını söyledin, öyleyse neden geri dönüyorsun?"