MAJESTELERİ BOŞANMAK İSTİYOR !!!! ( BL - TÜRKÇE ÇEVİRİ )

Bölüm 4 - Bu hayatta asla tamamlanma odasına girmeyeceğim!!

**

İkisi tartışıyor olsalar da Tang Qi emirlerini unutmadı.

Tang Qi: "Lordum, lütfen bu tarafa gidin. Düğünün gerçekleşmesi için hazır olman gerekiyor."

Meng You: "........."

Bu şekilde düşünüyordu, önce evlilik ayinlerinden ve töreninden geçin. Gelecekte, uygun bir fırsat ortaya çıktığında, Chu Krallığının Veliaht Prensinden barışçıl bir şekilde ayrılabilir.

[Ç.N: Yazar, hikaye başlığıyla aynı 'boşanmayı' kullandı. Ancak 'barışçıl ayrılık' burada daha uygun.]

Her neyse, Yue Krallığının sınırları barışçıl değildi, henüz ayrılmamasının tek nedeni bu saçma evliliği tamamlamaktı.

"Veliaht Prens geldi!"

Yan Ke, Su Yu tarafından kapının önünde durması için sürüklendi. Su Yu, Yan Ke'nin bileğinde ölümcül bir tutuş tuttu " " Sonra, onun için neyin iyi olduğunu bilmeyen Veliaht Prensin seni getirmesine izin ver, beni duyuyor musun?!"

Yan Ke: "............"

Meng Öndeki avluya yürüdü ve imparatora gülümseyen bir surat yaptı: "İmparator Baba, düğün ziyafetimde bana şarap içmeye geleceğini söyleseydin, bu oğul kapıyı kapatmazdı."

İmparator Meng'e baktı ve kapının önünde duran Su Yu'nun grubuna yan gözle baktı. Küskün olmasına rağmen, yine de Meng'e You için bir yüz bırakmak istedi.

"Bu imparator, kraliyet muhafızlarını geri çekerek size yüz verdi, ancak bunu bu imparatora söyleyecek yanağınız var! Önce düğün törenini tamamla, sonra bu imparator seninle sonra ilgilenecek!"

"Veliaht Prens Malikanemin kapısına girme cesaretine sahip olduğu için, işkence niyetlerime de tahammül edebilmelidir. "Meng, üzerine düğün cüppelerini değil, gayri resmi cüppelerini giyiyordu.

Meng Kadere boyun eğmedi.

Kalbi asla aşk meselelerinde değildi, savaşlarla savaşmak ve Yue Krallığı'nın topraklarını genişletmek istiyordu.

Aşktan bahsetmiyorum bile...... erkekler arasındaki aşk önemlidir!

İmparator sesini alçalttı ve öfkesini bastırdı. Chu Kingdom'ın halkının hala etrafta olduğunu düşünürsek, öfkesini ifade etmek iyi değildi.

Öfkesine tahammül ederek kırgın bir şekilde şöyle dedi: "Git ve insanları kişisel olarak içeri davet et!"

Meng Sen omuz silkti, o kapıdan çıktığı anda bir figür ona doğru uçtu.

Normal bir insanın yeteneklerini aşarak figürü yakalamayı başardı.

Kucağındaki kırmızı cüppeli kişiye bakarak gözlerini kıstı. Daha yeni tanıştık ve hemen kollarına mı atladı?

Hala yüzünü mü istiyor?!

Meng Gözlerini Yan Ke'nin yaralarla dolu yüzüne çevirdin ve ağzının köşeleri seğirdi.

Hiçbir ülkenin Veliaht Prensiyle kıyaslamaktan bahsetme, Veliaht Prens Malikanesindeki hizmetçilerle kıyaslamaktan bile, onun kadar zayıf olan kimse yoktu!

Babasının ona verdiği Chu Krallığı'nın Veliaht Prensi Yan Ke'nin portresini düşünen Meng, gözlerini kalbine yuvarladın.

Sanatçının hayatta kalma arzusu çok güçlü olmalı! ( ^__^ ressam nasıl çizmişse demek. )