21

771 20 2
                                    

Medya:Sanem Özde

İlk ders başlamak üzereydi acaba şu Sude aptal bakışlarından ne zaman vazgeçicekti ve kuklası gibi kullandığı kızlar.

Etrafa bakarken kapıdan Yagızın geçtiğini gördüm önüne bile bakmadan bu tarafa odaklanmıştı o gittikden sonra Arda yanıma geldi "ben kantine iniyorum"

İnandırıcı değildi "emin misin?"
Ofladı "su alıcam" diyerek sınıftan çıktı kapıdan ona baktım Yagızı takip ediyordu. Böyle bir saçmalık yapıyor olmamalıydı.

Önce Yağız sonra arkasından Arda aşağı indi arkalarından gittiğimde en alt kata inip bahçeye çıktılar tam merdivenlerden inerken karşıma bir hoca çıktı "Asya dersiniz var diye biliyorum."

Çevir çevire biliyorsan "öyle evet öyle" sorgulayarak "sınıfında olman gerekmiyor mu?" Omzunun üstünden baktığımda Arda Yagıza daha yaklaşmıştı "evet ama "

Tek kaşını kaldırarak "Ama?" Aşağı göstererek "kantine gitmem lazım"
Başını sallayarak "peki hızlı ol"

Uzatarak "tamam" gözden uzaklaşınca hızla bahçeye çıktım Arda tam kavgaya hazırlanırken onu tutup içeriye çektim elini çarpmıştı sallayarak "napıyorsun be!"

Sinirle "asıl sen napıyorsun rahat bırak şunu"

Dışarıyı göstererek "Niyeymiş görmüyor musun?" biz konuşurken Yağız okula girdi Ardayı sakinleştirmeye çalıştığımı görüp anlamsızca bana baktı ve görüş alanından çıkıncaya kadar öyle devam etti.

O gidince Ardayı tutmayı sertçe bıraktım onu baştan sona süzerek "derse geç kalıcaz" merdivenlerden çıkarken Arda arkamdan saçma sapan hareketler yaptığını gördü "düzgün dur!"

Arda bir anlık şaşkınlıkla "oha" dedi sonra kendine gelip merdivenlerden çıkmaya başladı.

***

İlk ders bitmişti ikinci derse başlamıştık hoca bir şeyler anlatıyordu ama beynimde onun konuşmalarına karşın bir çin Seddi vardı. Ve bu hocada bir Cengiz Han edasıda yoktu.

Dersin ortasında kapı serçe açıldı farklı bir şey algılamakta dikleştim hocanın geldemesiyle içeri bir erkek girdi bizim yaşlarımızda sarışın mavi gözlü bir çocuktu.

Hoca gülümseyerek "mazeretin iletildi" dedi ve tanıtmaya başladı "Yeni sınıf arkadaşınız Deniz Adal Urhan"

İşte Cengiz Han çocuğun kim olduğunu girdiğinde anlamıştım vücudumu onu görür görmez korku kaplamıştı hareket edememiştim, Nefesim kesilmeye başladı, dilim tutulmuştu konuşamadım, elim bilerek yapıyormuşum gibi titremeye başladı.

Bu devam ediyordu durmak bilmiyordu.

9 yaşlarında falandım rutubetli darmadağın soğuk odada oturuyorduk, o gün yetimhanedeki herkez ayrı bir mutlu gibiydi. Oyun oynuyor, gülüyordular ben bir köşeye geçmiş benden bir kaç yaş büyük Efsunla oturuyordum.

Odanın kapısı açıldı orada çalışan kadınlardan biriydi uzun boylu yüksek siyah topukluları vardı onun sesi duyulduğunda tüm çocuklar yine bir ailenin daha geldiğini anlayıp umutla kapıya dizilirdiler. koca bir topuzu donuk soğuk yüzünün kenarından bırakılmış saçları vardı. Gerçekten soğuktu.

Ben hiçbir zaman sıraya geçmemiştim, zatende hiç adım söylenmezdi. Herkez yine sıraya girdi kadın hepsini baştan sona süzdü sonra başını dikip "Asya!"

Hemen ayaklandım "benimle geliyorsun!" Korku ve heyecanla arkasından gittim kadın önümde seri şekilde yürürken "hiç gitmedin o yüzden söylediklerimi iyi dinliyorsun sakın dediklerimin dışına çıkma"

Abilerim bi mafya Where stories live. Discover now