42.Bölüm||Anneanne!

11.6K 472 47
                                    

1 M OLDUK! NEFESİM AİLESİ HER GÜN DAHA FAZLA BÜYÜYOR!

HEPİNİZİ O KADAR ÇOK SEVİYORUM Kİ ANLATAMAM... SİZ CANSINIZ BE. EN İYİ OKUYUCULARSINIZ!

7 ay sonra

Zeynep'in Ağzından

Hamileliğimin sekizinci ayına gelmiştik. Zaman ne çabuk geçiyordu bilmiyorum ama her saatti, her dakikası, her saniyesi bebeğimi hissetmek büyül heyecan veriyordu.

Kerem, şirketten izin almış, ve beni yalnız bırakmıyordu. Hamileliğimin en zor zamanlarıydı. Sancılarım fazlaydı. Ama doktor bunun olacağını belirtmişti.

"Zeynep!" Kerem'in bana seslenmesiyle birlikte belimi tutarak oturduğum koltuktan kalktım. Ayrıca çokta kilo almıştım. Yanaklarım, karnım, her yerim şişmişti. Ben bu durumdan her ne kadar hoşnut olmasam da Kerem bana bu hâlimin daha güzel olduğunu söylüyordu.

"Geldim!" diye seslendim.

"Yavaş gel!" diye beni uyardı. Her zamanki gibi. Kerem ve onun uyarı dolu cümleleri... Şu zamana kadar sürekli 'yavaş çık, yavaş hareket et, kalkma, otur...' bu cümleleri duymaktan bıkmıştım.

Her gün bu sözleri söylemek ona alışkanlık hâline gelmişti.

Tabiî ki bunlari biliyordum. Ayrıca normalden fazla olarak da, duygusallık, açık sözlülük, karamsarlık, cazgırlık ve benzeri duygularımda tavan yapmıştı.

Karnımı tutarak, ayağımdaki pofuduk ayakkabılarla beraber Kerem'in olduğu odaya gittim. Kerem'in spor odasını kaldırmış ve çocuk odası yapmıştık. Yakın bir zamanda taşınacaktık zaten. Odaya girdiğimde etrafı süzdüm.

Kızım.

Kızımın odası.

Evet, kızımız olacaktı. Bu o kadar güzel bir histi ki... Erkek de olsa bir şey fark etmeyecekti. Bebeğimizin adını daha düşünmemiştik daha.

"Ne oldu, Kerem?" diye sordum, bebek odasında bir şeyler yapan Kerem'e doğru.

"Gel buraya." diye beni yanına çağırdı. Kapının kenarında yaslanmayı bırakıp, odanın içine ilerledim.

"Bak... Sence burası nasıl oldu?" Kerem, odanın bir duvarına bizim bebeğimizle anlatan ilklerimizi çerçeveler hâlinde asmıştı.

Mutlulukla gülümsedim. "Çok güzel olmuş..." Bebeğimizin ilk ultrason fotoğrafı, ilk cinsiyetini öğrendiğimiz gün çekildiğimiz fotoğraf, ilk ayımızdan sekizincinci ayı belirten fotoğraflar, ilk kalp atış sesini duyduğumuz gün, odasına almaya gittiğimiz ilk gün, ona ilk kıyafet aldığımız gün ve benzeri şeylerin fotoğraflarını hepsini fotoğraflarını duvara asmıştı.

"Beğendin mi?" diye sordu kollarını belime dolayarak.

"Çok..." diye mırıldandım. "Çok beğendim."

"Sevindim. Bütün ilklerimizi buraya astım, güzelim. Burası ilklerimizi anlatan bir duvar olsun."

"Harika olur. Hem kızımız büyüdüğünde duvara bakar ve onun içinde çok güzel olur." Kerem, kollarının arasına biraz daha çekip, dudaklarını yanağımda gezdirdi.

"Senin gibi bir kadına sahip olduğum için dünyanın en şanslı adamıyım."

"Sanırım bu düşüncemiz karşılıklı." dediğimde, Kerem'in gözleri anında kısıldı.

"Sanırım derken, hatun!" diyerek, kızarcasına baktı. Onun bu hâline gülerek karşılık verdim.

"Sanırım değil tabiî ki. Dünyanın en şanslı kadınıyım." diye söylediğimde, Kerem memnun bir şekilde mırıldandı. "Ha şöyle, hatun!"

NEFESİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin