Bölüm 25'

68 11 26
                                    

Gerçeklere adım adım geldiğimizi nereden bilebilirdim ki?

İçimde olan o öfke ile derin derin nefesler alıp sakinleşip yanlarına yürüdüm.

Boğazımı temizledim ve Rüzgar kızdan ayrıldı.

"Merhaba."

"Güneş yemin ederim ben öpmedim."

Rüzgar'ın beni aldatmayacağına emindim zaten.

Siyah,kısa saçlı kıza döndüm.

"Adın neydi?"

"Efsun."

"Memnun oldum Efsun,Güneş bende,seni kim çağırdı?"

"Eymen."

Kafamı salladım,şu an kıza saldırmak isteyen tarafımı sakinleştirmeye çalışıyordum.

"İyi.Efsun ben burada sevgilimi öpen bir kızı istemiyorum,şimdi gider misin?"

Yerde duran pastayı alıp eline verdim ve onun kolunu sıkıca tutup sıktım.

"Görüşürüz!"

Kızı gönderip Rüzgar'a döndüm.

"Bu kız kim?!"

"Eymen'in akrabası."

"Çok tanıdık."

Gözlerimi devirdim.

"Seni hangi hakla öpüyor ya?!Ne hakla ya?!"

"Tamam.Zaten ben onu affetmiştim ikinciyi yaptı."

"Pardon?!"

"Ya seninle sevgili olmadan önce beni öpen bir kız vardı ya,o işte."

"O kızın saçları sarı değil miydi ya?"

"O şöyle.."

Derin bir nefes alıp verdi ve bana baktı.

"Benim iki tane sevgilim oldu...İksinin adı da Güneş'ti."

"Fetişin mi var ya?!"

"Ya dur,denk gelmiş işte...Onlar da saçlarını sarı yapmıştı,isimleri Güneş olduğu için...O da o ara yapmıştı."

Gözlerimi devirdim,yani sırf Rüzgar'ı etkilemek için böyle şeyler mi yapıyordu?

"Onunla bir daha konuşmayacaksın!Hem sen neden çekilmedin?!"

"Bir anda öptü,sen geldin o öptü."

"Anladım."

Dudaklarını bana mühürlediğinde ona karşılık verdim ve nefeslerimiz kesilinceye kadar öpüştük,en sonunda o beni kucağına alıp duvara yasladı.

"Bunlar..."

O an gelen Emre'nin sesi ikimizin ayrılmasına neden olunca Rüzgar'a baktım.

Beş HecelilerWhere stories live. Discover now