Beş Heceliler

Bölüm 18'

Seviyorum dedin?
Ama sen tüm her şeye sustun..

Aslında onunla konuşmadık,o gün beni evime bıraktı ve gitti.

Daha sonra ne yazdı,ne aradı,ne mesaj attı.

Önceden hep arar,mesaj atardı,ya da bir yolunu bulup yazardı.

Şimdi ise okuldan çıkmıştık,okuldan çıktıktan sonra Saye ile bir kafeye geçtik.

"Sonra işte bu 'sensiz yapamam' falan diyor,çok tatlı,aslında onu soğuk biri olarak görüyordum ama öyle değil."

Ona gülümsedim.

"Ne güzel işte."

"Sen ne yaptın Rüzgar işini?"

Ona olanları anlattım.

"Öyle işte."

Kafasını salladı.

"Seviyor mu ki o da seni?"

''Bilmem,şimdi düşününce hareketleri çok arkadaşça gelmiyor ama belki ufak bir şeydi ve ben çok büyüttüm."

"Merak etme,ben öğrenirim."

"Hayır...Saye artık onunla iletişim kurmam,hem zor olacak...O yüzden sen canım arkadaşım beni onun olduğu ortamlara sokmayacaksın."

"Nasıl?"

"Şöyle,ben o geleceği zaman gelmeyeceğim,o da ben geleceğim zaman gelmeyecek."

"Ateş onun en yakını!Ondan ayıramam."

"Ondan ayırmayacaksın,sadece biz aynı ortamda olmayacağız."

"Saçmalama Güneş!"

"Ne konuşuyorsunuz bilmiyorum ama Saye haklı."

Ateş ve ekibi masaya oturunca Saye Ateş'in yanağından öptü.

Masaya o da geldi,yanıma oturdu.

"Biz kalkıyorduk,Saye geliyor musun?"

"Nereye ya?Daha karpuz kesecektik."

Ateş'e kınar gibi bakıp ufak bir güldüm.

"Sen kes canım,bana gönderirsin."

"Gitme ya,buradayız,kal sende."

Rüzgar'a döndüm.

"Yok gideyim ben,hata kaza olmadan."

Masada olanlarla vedalaşıp evime gittim ve duşa girip çıktıktan sonra klasik rutinimi uygulayıp yatağa uzandım.

***

Havalar erken kararıyordu.

Kalktığımda saat daha yediydi.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayıp yemek yapmaya üşendiğim için dışarı çıkmaya karar verdim.

Üstüme crop bir sweat ve pantolon giyip crop bir mont giyip hafif bir makyaj yapıp parfüm sıkıp evden çıktım ve buralara yakın bir kafeye geçip kendime yemek söyledim.

Yemeğim gelinceye kadar telefonumda gezindim.

Instagram ana sayfama Rüzgar'ın bir fotoğrafı düştü,o da benim aklıma düştü.

Olmamalıydı,kalbime girip,beni öpecek kadar yaklaşıp sonra 'hata' dememeliydi.

Aklıma düşmemeliydi.