Çalışmadığım yerden vurulan bedenim tekrar aynı yerden nasıl nefes alabilir ki
2.sınavlar başlamıştı ve biz sınavımızı olup bahçeye çıkmıştık.
"Sınav nasıldı?"
"İyi geçti."
"Güzelim."
"Hm?"
"Al bakalım."
Ateş Saye'ye kahve uzattı.
"Olan var olmayan var lan!"
"Bul."
"Nereden?"
"Of neyse,Saye güzelim,akşam PubG'ye neden gelmedin?"
"Sınav çalışıyordum."
"Akşam?"
"Bakarız."
"Bende mi yüklesem?"
"Kanka yükle birlikte oynarız."
"Aynen eve geçince yüklerim."
"Oradan da birini bulma da."
Ateş'e baktım
"Bulmak için yüklüyorum ya zaten."
Saye söylediğimi ciddi olmadığını anlar gibi baktı bana ve sonra Ateş' e döndü.
"Sınavın nasıldı?"
"İyi işte.Senin?"
"İyi geçti benimde."
Sınavım iyiydi,çalışmıştım.
Ben sadece bu hayata karşı çalışamanıştım.
Hayata başlarız ister istemez.
Bir etiket gibi isim koyarlar bize.
Seçemediğimiz bir aile ile başlarız sonra.
Kimisi çok şanslı olur.
Kimisi de şanssız.
"Güneş?"
Daldığım düşüncelerden kurtulup ortama döndüm.
"Efendim?"
"Nereye daldın gittin?"
"Hiç."
Babasından sevgi görmeyen kızlar her sevgi kırıntısı gördüğü erkeğe ilgi duyarmış.
Belki de bu yüzdendir benim çok fazla konuştuğum erkek sayısı.
Belki de.
İçimde kopan şimşeklere rağmen sınavıma girdim.
Bazen öyle bir boşluğa düşüyordum ki...
Kafam dolu doluydu,ne oturduğumdan,ne konuştuğumdan,ne de yediğimden bir şey anlamıştım.
Bir sınavdan nerelere geldim ya?
Eve geçip duşumu aldım ve üstümü değiştirip aynanın karşısına geçtim, annemin fotoğrafına baktım.
"Seni çok özledim anne."
Fazlasıyla özlemiştim.
Annemi özlemem geçmeyecek!
YOU ARE READING
Beş Heceliler
Teen Fiction"Her şeyi biliyormuşsun Rüzgar!Her şeyi!Ama susmuşsun!Ya neden ya?!Neden söylemedin bana daha önce?!" Sesim hem kırgınlığı hem kızgınlığı barındırıyordu. Bana baktı,ama bana öyle bir baktı ki. Öyle bir baktı işte... "Kabul eder miydin beni?" Sesi...