28

1.1K 79 14
                                    

Jeongguk okul:
Gelmediğin için (keyfinden)
kütüphaneyi
(kocaman kütüphaneyi)
tek başıma (kimse yok yanımda)
temizledim (baştan sona).

Taehyung:
Bugün başka neresi vardı?

Jeongguk okul:
Havuz

Taehyung:
Tamam
orayı da ben tek temizlerim
hem daha zor.
Ödeşiriz

Jeongguk okul:
Olmaz

Taehyung:
Ne olmaz

Jeongguk okul:
Ben asla kurallara karşı
gelemem (senin gibi)
ben de yardım edeceğim.

Taehyung:
Manyak mısın
gerek yok dedim temizlerim
ben

Jeongguk okul:
Ne dersen de
ben yapacağım işimi

Taehyung:
Niye yazdın o zaman
uzun uzun

Jeongguk okul:
Belki vicdanın sızlar
falan diye de (tabii sende varsa)
sızlamadı galiba neden acaba

Taehyung:
Kütüphaneyi temizlerken
çamaşır suyu alkol falan
mı kullandın

Jeongguk okul:
Ne alakası var

Taehyung:
Hiç öylesine
Baybay

Görüldü.

Saate baktığımda havuzdakilerin derslerinin bitmesine 1 saat kaldığını gördüm. Alarm kurup kantine doğru adımladım.

"Heh geldi işte."

"İyi insan lafın üstüne gelirmiş." Jimin yanındaki sandalyeyi göstermiş geri çekilmişti.

"Yok Jimin, o normal insanlar için geçerli. Konu Taehyung ise, iti an çomağı hazırla derler." diyip kahvesinden keyifle yudum aldı Namjoon.

"Aa Jin!" Namjoon elindeki kahvesini masaya bırakmış oturmaya hazırlandığım sandalyeyi bir anda çekmişti. "Gelsene boş bir yerimiz var."

"Senin kafanı sikicem orospu çocuğu."

"Dur şimdi değil Taehyung ahahhaha." Dişlerinin arasından konuşmuş, Jin yaklaşınca gülmeye başlamıştı.

"Tek değilim, arkadaşlarımı bekliyorum siz oturun." Jin elini omzuma koymuş sandalyeyi göstermişti.

"Olsun, fazladan sandalyemiz de var. Yoongi kap oğlum oradan 3 sandalye."

Yoongi yumruk yaptığı ellerini alttan Namjoon'un baldırına geçirdi.

"Iıaaah! Aah! Hahahah! Yoongi karnın ağrıyordu değil mi sakın kalkma otur otur ben alırım." Namjoon yerinden kalkmış boş masadan sandalyeleri bizim masaya çekmişti.

Jimin'in yanına oturduğumda Jimin koluma sıkıca girmiş, kafasını omzuma koymuştu.

"Noldu, tartıştınız mı?" Çaktırmadan Yoongi'yi göstererek.

"Yok ne tartışıcaz, konuşmuyor ki benimle tartışalım." Dudaklarını büzüp masamıza doğru gelen Jeongguk ve Hoseok'a baktı.

"Hoşgeldiniz." Namjoon, Jin'in sandalyesini fırsattan istifade kendine doğru çekip gelenlere yer açtı.

"Geçin, konuşalım kaynaşalım yenisiniz."

Yanımızdan geçen kızlar tiksintiyle Namjoon'a bakarak konuştular.
"Salak bu çocuk ya, bunlar okula gelmeden önce milleti eften püften sebeplerden dövüyordu."

"So Ah karıştırdın galiba ben şiddet karşıtı bir insanım kesinlikle!"

"Kesin öyledir, bir günde 4 defa ben disipline gittim sen değil."

"So Ah sen bizim kulüpte değil misin ya? Eğer kulüp puanların düşerse istediğin üniversiteye gitmen hayal olur. Hatırlatayım yani."

"Gerizekalı ben 2 sene önce senin kulübündeydim." Oflayarak yanımızdan ayrıldılar ve herkesin nefesini tutarak izlediği atışmadan yenilgi ile ayrılan Namjoon'a döndü herkesin bakışları.

"Balık yağı alalım sana, balık yağı." Yoongi eliyle Namjoon'un kaskatı kesilmiş sırtına vurdu.

"Olabilir bunlar doğal şeyler, hem ne içersiniz ısmarlayayım." Namjoon az önce lafları hiç yememiş gibi ayağa kalkmış beklentiyle masadakilere bakıyordu.

"Namjoon ba-"

"Siz susun size demedim." Bakışlarını Jin'lere çevirdi.

"Buzlu americano." Jin kafasını hafifçe eğerek teşekkür etmişti.

"Ben de ondan alayım." Hoseok da hafifçe kafasını eğmişti.

"Jeongguk sen de mi?"

"Yok ben kahve sevmem, sadece süt alayım."

"Tamamdır bekleyin beni." Namjoon sırada bekleyen insanların itip en ön sıraya geçmiş siparişleri vermeye başlamıştı.

Telefonuma gelen mesajla uygulmaya girdim.

Saukook:
Seni görüyorum

Viu:
Ne güzel
beni görebilmek güzel
olsa gerek

Saukook:
Hemde çok
keşke o masadan birisinin
yerinde ben olabilseydim

Viu:
Gelebilirsin

Saukook:
Hayır

Viu:
Tepki vermezler merak etme
araya kaynarsın
çok kalabalık oldu

Saukook:
Rahatsız mısın
kalabalık olmasından

Viu:
Eh yani
pek sevmem öyle

Bir anda oturduğumuz masaya birisinin dizi çarpınca kafamı kaldırıp karşıya baktım.

"Ödevimi öğle arasinda teslim etmem gerekiyordu ama unuttum. İzninizle." Jeongguk arkasına bakmadan hızlıca kantinden çıkmıştı.

"Ne ödevi lan?" Yoongi anlamayan gözlerle masadakilere baktı.

"Bugüne ödev yoktu ki."

"Proje falan mı aldı acaba?"

Hoseok kafasını iki yana salladı.
"Notları çok iyi olduğu için proje ödevi almıyor."

"Belki bir dersten alması gerekmiştir."

"Eveet, siparişler geldi! Nerede kalmıştık?"

"Hiçbir yerde kalmamıştık." Jin kahveyi alıp bir yudum almıştı.

"Jeongguk nerede?"

"Ödevini teslim etmesi gerekiyormuş aceleyle kalktı."

"Sütü kaldı."

Telefona tekrar bakınca mesaja cevap gelmediğini gördüm

Telefonu bırakıp sütle bakıştım ardından istemsizce elim süte uzandı ve bir yudum aldım.

Hangang Parkı / taekook✓Where stories live. Discover now