24

1.1K 78 9
                                    

Namjoon'un gözlerini bol suyla yıkadıktan sonra kendi isteğiyle gözlerini beyaz bir bez ile kapatmıştık.

"İsmini vermek istemeyen Namjoon bize artık olayı anlatabilir misin?" Jimin kafasını eğmiş oturduğu yerden Namjoon'un komik suratına bakıyordu.

"Nasıl olduğunu çok merak ediyorum. İşin içinde Namjoon varsa eminim komiktir." Yoongi bağdaş kurmuş elindeki enerji içeceğini yudumluyordu.

"Benden sonra konuşma hakkını sana kim verdi?"

"Ben."

Jimin söylenerek Namjoon'a döndü ve elleriyle yüzüne doğru hava yaptı.

"El hareketi mi çekiyorsun yüzüme piç?"

"Anlatmazsan yüzüne çarpıcam Namu."

"Onlar anlatsın konuştukça genzim yanıyor." Jeongguk ve yanındaki siyah saçlı çocuğun nerede oturduğunu göremediği için elini her tarafa doğru salladı.

"Olayların en başında ben olduğum için ben anlatmalıyım sanırım, öncelikle özür dilerim Hyung."

Namjoon elini havada öylesine sallayıp devam etmesi gerektiğini söyledi.

"Bazı yerleri atlayarak söyleyeceğim ki, bir grup insan ile tartışırken araya Namjoon hyung girdi ve ben onlara biber gazı sıkarken Namjoon'un gözüne sıktım."

Jin oturduğu yerden kıpırdanarak hevesli bir şekilde konuştu.
"Devamını ben anlatıcam orası çok komik."

"Bu Namjoon, Jeongguk biber gazını ona sıkınca ilk başlarda tepki göstermedi sonra aldı biber gazını diğerlerine sıkacağı sırada sprey kutusunu ters tuttuğu için açık gözüne tekrar sıktı." Ellerini birbirine vurup oturduğu yerde zıplayarak kahkaha atmaya başladı.

Jeongguk ise mahçup bir gülüş ile gözleri kapalı Namjoon'a bakıyordu.

"Namjoon'un yaptıklarına şaşırmadık da, o grup kim?"

"Dedim ya atlayarak anlatacağım."

Namjoon boğazını temizleyip yüzünü buruşturdu.
"Bizim okuldaki mallar varya Chan'di ismi değil mi? Geçen gün kavgaya girdiğimiz. O ve arkadaşları."

Jeongguk hafif biber gazı yemiş kırmızı gözleriyle rahatsızca olduğu yerde kıpırdanıp adı Jin olan siyah saçlı çocuğun tişörtünü sıkıca tutmuştu.

"Biz kalkalım artık." Jin bir anda ayağa kalkınca Namjoon kaşlarını çattı.

"Sen kimsin? Seni göremedim pek, gözlerim kör olduğu için."

"Çok güzelsin diye iltifat ettiğin kişi."

"Hyung istersen açayım gözündeki bezi." Jimin açmak için hareketlendiğinde Namjoon eliyle onu engelledi.

"Bırak, rezil oldu kalsın öyle." Diyerek sessizliğimi bozdum ve herkes gülmeye başladı.

"O çocukları bu gözlerle nasıl becerdiğimi görseydiniz de böyle der miydiniz?"

"Evet, bu konuda haklı. İyi bir dövüşçü. Hem dışarıya hem de kendine karşı." Jin, Jeongguk'un kolunu tutarak ayağa kaldırdı.

"Gitmeyin demek isterdim hemde çok ama gitmelisiniz." Namjoon elleriyle bezin düğüm yerini sıkıca tutuyordu. Çünkü Jimin açmak için fırsat kolluyordu.

"Yarın okulda görüşürüz o zaman?" Jin elini sallayarak Jeongguk ile kapıya doğru yürüdü. Jeongguk kafasını yerden kaldırmadan ona eşlik etmişti.

"Tekrar teşekkürler Namjoon." Jeongguk son sözlerini söyleyip Jin'in ardından evden çıktı.

Namjoon eliyle tuttuğu düğümü bir anda çekip çıkardı ve kendini yere attı.

"Allah'ım canımı al lütfen öleyim şurda lütfen amin inşallah lütfen amin."

Halının üzerinde yuvarlanmaya başlayınca Jimin yanındaki beyaz bezi alarak gözüne taktı ve Namjoon'u taklit etmeye başladı.

"Şey sen kimsin? Seni göremedim pek gözler- ah!" Bezi bir anda kenara atıp elleriyle yüzüne hava yapmaya başlamıştı.

"Beze mi ağladın orospu çocuğu biber gazlı göz yaşı girdi gözüme!"

"Utancımdan ağlamıştım." Namjoon kızarmış gözleriyle gözlerine elleri ile yelpaze yapan Jimin'e bakmıştı.

Hangang Parkı / taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin