20

1.3K 96 17
                                    

"Şu çocuk çok iyi." Namjoon çenesiyle siyah saçlı çocuğu gösterdi.

"Noldu yönelimin mı değişti çükjun." Jimin kolunu Namjoon'un omzuna atmış poposunu yana atmıştı.

"O çükü sana yediririm." Namjoon omzundaki kolu alıp ters çevirdi.

"Aa-ah! Yoongi yardım et!" Jimin kolu arkada ters dönmüş yerinde kıvranıyordu.

"Sizi ayırmaya çalışırken hep ben dayak yiyorum." Yoongi yaslandığı yerden doğrularak Jimin'in kolunu Namjoon'dan kurtardı.

"Kahramanım, beni yine kurtardın!" Jimin alkış yaparak yerinde zıplamaya başlamıştı.

"Jimin seni boğacağım şimdi." Yoongi eski yerini tekrar alıp ilerdeki kalabalığı tekrar izlemeye devam etti.

"Nasıl bir boğmak bu?" Jimin dudaklarını büzerek Yoongi'nin yanına gidip sokulmaya çalıştı.

Yoongi istemem yan cebime koy hesabı yapıyordu. Her ne kadar aksi davransa da onun da hoşuna gidiyordu.

Hoseok ve Jin'in oturduğu bank boşalmaya başlayınca kulaklarını elleriyle kapatan Jeongguk'u gördüm.

Hoseok kolunu Jeongguk'un omzuna atıp kendisine çekti ve kulağına bir şeyler fısıldadı.

Aslında gelmeleri iyi olmuştu. İki gündür Jeongguk'a bulaşmıyorlardı.

"Bu çocuğun yönelimi ne acaba?"
Namjoon'un ortaya attığı cevapsız soru ile hepimiz Jin'e baktık.

"Jimin'e göster, gay kokusunu on kilometre öteden alır."

"Siyah saçlı olan mı?" Jimin, Yoongi'nin kolundan çıkmış, gözlerini kısarak Jin'e bakıyordu.

"Evet siyah saçlı." Namjoon da onu doğrulayınca Jimin elini şıklattı.

"Has be has ananın ak sütü gibi tertemiz bir gay." Ellerini beline koyup gururla bize doğru gülümsedi.

"Ben gidiyorum o zaman." Namjoon yerinde doğrulunca kolunu tuttum.

"Git çıkma teklifi et amına koyayım."

"E zaten öyle yapacağım."

"Saçmalama dur şurda."

Popolarımızı peteğe dayayarak bahçeyi izlemeye devam ederken zil çalmaya başlamıştı.

"Son dersin beden olması beni çok mutlu ediyor şu an." Yoongi üstündeki hırkayı çıkartıp basketbol sahasına koşmaya başlamıştı.

"Terleyeceksin ama!" Jimin'de arkasından koşarak gidince Jin'i öküz gibi dikizleyen Namjoon'a döndüm.

"Gidip çocuğa çıkma teklifi etseydin keşke daha az belli olurdu."

"Haklısın." Hızlı bir şekilde o tarafa doğru yürümeye başlayınca peşinden koşmaya başladım.

"Sikik herif ciddi değildim!"

Kolundan tutup kendime çektiğim sırada çoktan onların yanında olduğumuzu farkettim.

"Sorun mu var, geldiğimizden beridir dövecek gibi bakıyorsun?" Jin kaşlarını güneşin etkisiyle çatarak Namjoon'a baktı.

Aslında sikecekmiş gibi bakıyordu ama niyetini anlamayan dövecek gibi olduğunu sanıyordu.

"Çok güzelsin." Namjoon sinirli suratıyla Jin'e iltifat edince Hoseok bir anda kahkaha ile kendini oturdukları banktan aşağı bıraktı.

"Sana bulaşan bunlar mıydı Gguk?"

"Hayır." Jeongguk'a döndüğümde gözlerini kaçırmış, bahçeyi izlediğini gördüm.

"Sana bulaşanları bana söylemediğin sürece seninle konuşmamaya devam edeceğim Gguk."

Jeongguk kızarmaya başlayan gözleriyle etrafı biraz daha süzdü. İspiyoncu durumuna düşmek istemiyordu ama söylemek istiyordu. Hızlıca salladığı bacağı rahatsız olduğunu açıklıyordu.

"Namjoon." Güneşin etkisiyle kısık gözleriyle bana döndü.

"Şu siyah saçlı, kaşında yarık olan çocuğun adı neydi?"

"Chan mi?" Kafamı salladım.

"Benden duymuş olmayın ama Jeongguk'u rahatsız eden Chan." Eğilip sessizce fısıldadıktan sonra bir anda ayağa kalktan Jin ile geri çekildim.

"Nerede o?"

"Yalan söylüyor, öyle birisi yok." Jeongguk da yerinden kalkmış, Jin'in koluna girmişti.

"Yalan söylemiyorum. Geçen hafta seni havuza zorla sokmamışlar mıydı?"

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz?" Jeongguk bir anda bağırınca bahçedeki herkes duraksayıp bize doğru döndü.

Hoseok yerinden kalkıp bahçenin ortasına doğru yürümeye başlayınca Jin'de arkasından gitti.

"Chan!" Jin olabildiğince bağırıp sesini herkese duyurmuştu.

"Ne var lan?" Elindeki topu yanındaki arkadaşına atarak bize doğru yürümeye başlayan Chan'e dönmüştü herkes.

"Chan sen misin?" Jin sağ ayağını arkaya atmıştı.

"Ben bu hareketi biliyorum." Jimin ve Yoongi yanımıza gelirken Yoongi mutlu sesle konuşmuştu.

"Evet benim ne o-" konuşmasını yarıda kesen şey Jin'in, Chan'in suratının tam ortasına attığı sert yumruk olmuştu.

"Sikik herif, ne olmuşa benziyor?" Hoseok yere yığılan Chan'in omuzlarından tutup ayağa kaldırdı ve Jin tekrar suratının ortasına yumruğunu geçirdi.

Ardından Chan'in arkadaşları kavgaya katılınca Jin ve Hoseok sayı olarak oldukça az kaldılar.

Yoongi ve Namjoon birbirlerinden habersizce bir anda öne atılınca ben de arkalarından koşarak kavganın ortasına girdim.

Hangang Parkı / taekook✓Where stories live. Discover now