"ZEHİRLİ OK"

37 6 15
                                    

"S-siz ama nasıl?"

Ağzımdan çıkabilenler bu kadardı. Kafam da o kadar soru işareti vardı ki. Emir'in babamla neden ortak olabileceğini anlamıyordum.

"Ama sen hapisteydin. müebbetti."

Aniden attığı kahkahası ile irkildim.

"Ah benim saf ve masum kızım. Bunca yıldır amcanın sana söylediği yalanlara kanarak nasıl bu yaşa kadar geldin anlamıyorum. Elbette ki müebbet yemedim. Hapis bile yatmadım ben."

İçimde öyle feci bir duygu oluşmuştu ki tarifi imkansızdı. Amcamdı ya yapmazdı ki. gerçi herkesin yapabileceğine inanıyorum artık. Kendimden başka kimseye olan inancım kalmadı.

"Neden hapis yatmadıysan, hep özgürsem bunca yıl sonra neden geldin?" dedim acı dolu bir sesle.

"Çünkü bu hikayedeki asıl kötüyü kızıma öğretmeye geldim." Yüzündeki iğrenç sırıtış sinirlerimi bozarken bağırdım .

"BANA KIZIM DEME! SEN BENİM HİÇ BİR ŞEYİM DEĞİLSİN!"

Bileklerim iplerin sıkılığından dolayı ağrırken ellerimi çekiştirdim ama bu daha da acımasına sebep olunca inledim. Bakışlarım Emir'e dönünce kaşlarını çatmış o Cihatla beni pür dikkat izlediğini gördüm. Cihat benim bağırmamı bile takmamış benim kendinde değersiz olduğumu bir kez daha ikimize de kanıtlamıştı.

"Emir gerisi sende."

"Tamam amca."

AMCA derken? Bir kelime ile başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Her şeyin bir rüya olduğunu hala kendime inandırmak istiyordum . gözlerimi bir kaç kere açıp kapattım ama hala bağlı bir şekilde ikisini de karşımda görüyordum. Yanlış duymuş olmalıydım. Amca kelimesini kullanmak için arada illa kan bağı mı olması gerekiyor zaten. İmkansız zaten diğer türlü olması. Tabi benim başka amcam yoksa. Cihat odadan gidince Emir bana doğru adım attı. Gözlerim gözlerinde , nefret dolu bakışlarım şaşmadan onunla hizalıydı.

"Benimle neden oynadın?" dedim soğuk bir ses tonuyla.

"Seninle oynamadım." Dedi aynı şekilde karşılık verirken.

"Bana aşık olduğunu söyledin. Bu oyun değil de ne ? Şaka filan mı?"

"Sana hala aşığım." yerimde kıpırdandım.

"Kelime oyunu yapmayı kes artık. Amacınız ne onu söyle." Dedim .

"OOOO gençler bensiz mi başladınız?" İkimizde duvarlara çarparak yankılanan sesin sahibine döndük.

"Kuzen? Naber ya?" Kafamı gülerek salladım ve yan tarafa döndüm. Dolan gözlerimi kırpıştırıp tekrardan açtım. Mert , Emir'e kuzen demişti. Bunlar bana oyun oynamış birbirlerini tanımıyor ayağına yatmışlardı ve balık yemi yemiş, oltaya atlamıştı. Mert'in abinim demesi olaylarına girmek bile istemiyorum. Hâlâ da inanmıyorum.

"Bir sen eksiktin Mert. Siktir git sırnaşma bana" Mert sendeleyerek geriye doğru gitti ve gözlerini devirdi. Bana bakarak gülümsedi ve yanıma gelip arkama geçti. İplerimi çözmeye başladı.

"Ne halt ediyorsun sen?" dedi Emir sinir dolu ses tınısıyla.

"Sevgili kardeşimin iplerini açıyorum zavallının elleri morarmış. Nasıl adamsın lan sen hiç mi fark etmedin?" dedi arkamdan Mert.

"Bak Mert sana buradan bir koyarım- çık lan şuradan." diyerek Mert'i itekledi ve ipleri çözmeye başladı. Elleri tenime değince ürperdim. Nefesini boyun girintimde hissediyordum. Burnunu saçlarıma gömdü ve iyice soldu. Gözlerimi kapatarak bir an önce bitmesini istedim. İpleri çözünce bileklerimi ovaladım.

KARANFİL⁚ sessiz intikamWhere stories live. Discover now