Şarkı Söyleyebiliyorsan Yaşıyorsun Demektir

259 19 0
                                    

Deniz

Melodi'nin arka arkaya tekila içmesini izliyorum. Elimdeki neredeyse hiç içilmemiş cini tepeme dikiyorum. Sonra ikinci bardağa uzanıyorum. Herkes muhabbet edip gülüyor. Gece daha yeni başlamış olsa da hafifçe uçmuş olan insanları izliyorum.

Melodi hafifçe beyaz koltuklardan birine oturup bir tekila şişesini önüne çekiyor. Gözlerimi üzerinden ayıramıyorum. Neden bilmiyorum ama gözlerim bir şekilde onu buluyor. Kaç shot içtiğini saymadım ama şimdiden beşi bulmuş olmalı.

Müzik hızlanıyor ve insanlar dans ediyor. Güneş arkadaşları ile konuştuğu yerden ayrılıp yanıma geliyor. Gözlerindeki açlığı ve kıskançlığı görüyorum. Melodi'ye baktığım tüm anları yakaladığına emin oluyorum.

"Deniz yaaaa somurtup durmasana hadi dans edelim." Beni ortaya çekip vücudunu üzerime yaslıyor. Kokusu genzimi yakıyor bu kadına katlanabilmek için kesinlikle daha fazla içkiye ihtiyacım var.
Hafifçe itekleyip masadan kendime biraz daha cin tonik dolduruyorum. Tek dikişte üçüncü bardağı da içiyorum. Melodi de aynı hızla içiyor dokuzuncu shotını yapmış olmalı.

Güneş'in elleri sırtımda gezmeye başlıyor ve bedenini bana yaslıyor. Kafam hızlı içmekten hafifçe dönmeye başlıyor ama hala Güneş'in yakınlığından rahatsız oluyorum. Vücudunu bana sürtmeye başlaması iyice bunalmama sebep oluyor daha buraya geleli yarım saat olmadı ama nasıl becerdi ise benimle yatmaya hazır görünüyor. Kendisinden kurtulmaya çalışmak denizde ahtapotla savaşmaya benziyor.

Kollarından hafifçe sıyrılıyorum ve o sırada silikon bebeklerden biri hızlıca yanımıza geliyor. "Güneş bebeğiim bizi tanıştırmıycak mısın?" O kadar aptal gözüküyor ki suratına vurup o sarıya boyalı saçlarını, yapılı suratını dağıtmak istiyorum. Kendini güzel zannediyor olmalı ki bana göz süzüyor. Geri çekil tatlım seninle yatmaktansa önümdeki kendini bana becerttirmeye çalışan bok çuvalı ile yatmayı tercih ederim.
Sinirime hâkim olamamaya başlıyorum ve Ata diye bahsettikleri herifin Melodi'nin yanına oturup onunla konuşuyor olduğunu görmek beni daha da delirtiyor. Buraya gelip gazetecilerin arasından geçerken korkmuş görünüyordu ve en başından beri burada olmaktan memnun değil. İlk tanıştığımız andan beri şaşırmama sebep oluyor. Hayal ettiğim plastik bebek, zengin aile kızı yerine kafese kapatılmış güzel bir yaratık bulmuş gibi hissediyorum. Gazetecilerin arasından geçerken hissettiğim çaresizlik hissi gene içimde yükselmeye başlıyor.
"Bu Deniiz Sedefcim" diyen Güneş'in sesi ile kendime geliyorum. Yüzünde yeni eşyam nasıl ama bakışı var. Sedef hevesle konuşmaya başlıyor.

"Ay çok memnun oldum ya stüdyon varmış diye duydum. Güneş günlerdir seni anlatıyor. Benimde sırtımda dövme var ama memnun değilim üzerinden geçilmesi gerekiyor sana gelsem bakarsın değil mi?"

Kafamı sallıyorum ama konuşma üzerine isteksizliğim kimseyi rahatsız etmiyor. Egzotik bir hayvanı görmeye gelen insanlar gibi Güneş'in arkadaşları ardı ardına gelip benimle tanışıyor. Kendimi iğrenç hissediyorum bir insan bu şekilde neden yaşamak ister ki?

İnsanlarla konuşmalardan sıyrıldığımda saat on bire yaklaşıyor. Melodi Ata denilen herifle konuşmaya devam ediyor. Ata'nın Melodiye doğru yaklaşmasını izlemekten hoşlanmıyorum. Melodi konuşmalarını dinlemiyor gibi gözüküyor göz göze geliyoruz. Çaresizce bana bakıyor sonra Ata'dan özür dileyip hafifçe sallanarak kalkıyor.

Ata ise ilgi kendi üzerinden gidince" Hadi hanımlar beyler biraz kendimizi gösterelim" diyerek dışarı doğru çıkıyor. İnsanlar odadan çıkıp dışarıdaki kalabalığı doğru ilerlemeye başlıyor. Burnuma gelen hafif çiçek kokusuna dönüyorum ve Melodi ile karşılaşıyorum.

"Dışarı çıkmak ister misin? Burası çok boğucu" diye mırıldanıyor.

Kafamı sallıyorum ve Güneş'in kızgın bakışları altında odadan ayrılıyoruz. O konuşmalar arasında kaç tane cin içtiğimi bilmiyorum ama hafifçe başım dönüyor. Melodiyi takip ediyorum sallanarak merdivenlere yöneliyor. Birlikte terasa çıkıyoruz. İnanılmaz sarhoş ve ince bedeni sallanıyor. Düşmemesi için onu tutuyorum. Büyülenmiş gibi izliyorum. Güzel bedenini bana yaslıyor kalbimin hızlandığını fark ediyorum. Hadi ama onun benden etkilenmesi gerekirdi aptal gibi gözlerimi ve ellerimi üzerinden ayıramıyorum. Kokusu boğazımı yakıyor. Sıcaklığı içimde bilmediğim yerlerimi dolduruyor. Gece hafifçe esiyor. Benden uzaklaşıp terasın korkuluklarının yanına gidiyor. Şeytanım ve ben büyülenmişçesine izliyoruz.

İntikamın NotalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin