Deva
Yalın'ın dediği şey ile kâl gelmiş gibi olduğum yerde kalırken Gece mutlulukla gülüp bir bana bir de Yalın'ın bacağına sarılması ile kendime gelmiştim.
Çocuk çocuk değil tam bir bel soğukluğuydu acaba kan kanı çeker dedikleri şey bu muydu?..
Venüs'ü halası olarak görüyordu ve Sercan'a da amca diyordu...
Yalın'a ise abi diye tutturması...
Gerçi Yalın, Geceye kendisi söylemişti abi demesini ama Gece çoğu zaman inada biniyordu, Yalın'a uysal kedi gibi olmuştu.
Aynı şu an ki gibi inada binmesi gibi...
"Ben oturmak için örtü getireyim." Kısık sesle konuşup yanlarından hızlı bir şekilde ayrıldığım zaman kulaklarıma kadar kızardığımı hissediyordum.
Bir an önce kendime gelsem ve soğuk bir su içsem iyi olacaktı.
/
/
/
Venüs ve Sercan'dan biraz ayrı oturup örtüyü yere serdiğim zaman Yalın, oldukça çekingen bir ifade ile bir şey demeden yanıma bağdaş kurarak oturmuştu.
Resmen şu an Gece'nin gazabına uğramıştık ve oyun oynadığımız için evli rolü yapıyorduk (!)
Eve gidince bunun hesabını Gece'den çok güzel soracaktım.
"Hayatım, ellerine sağlık çok güzel olmuş aynı senin gibi. Gerçi sen daha güzelsin ama neyse." Yalın, kısık sesi ile konuşup dün gece yaptığım ekler pastanın birini alıp ağzına attığında beğendiği her halinden belli oluyordu ve ben ise, kızarmış bir suratla onu izliyordum.
Dediği şeyin farkında mıydı?..
Gece, bizim bu halimize kıkırdayıp ellerini küçük çocuklar gibi birbirine çarparak alkış tutmuştu.
Çocuk resmen 7 yaşından 4'e dönmüştü.
Ne meraklıydı beni biri ile evlendirmeye...
Gerçi yavrum da haklıydı, beni daha önce bir ilişki içinde görmemişti ve oyundan da olsa benim mutlu olmamı istiyordu.
Sırf onun için her şeyi yapardım ve Gece'nin mutlu olması için bugün bu Yalın itine mecbur katlanacaktım.
"Her zamanki yaptığım şeyler, ne alakası var saçma sapan konuşma." Utandığım için saçmalaya başladığım zaman Yalın bu halime daha çok kahkaha atıp eline aldığı başka bir ekler pastayı Geceye uzatmıştı.
Gece, ona çok benziyordu... Cidden dna testine falan gerek yoktu bu durum iyice sinirlerimi bozmuştu.
"Benim sana bir şey söylemem gerek." Tereddüt ederek konuştuğum zaman Yalın'ın üzerine doğru eğilmiştim ki onun kafasını dönmesi ile beni öpmesi bir olmuştu.
Arkadaşlar biz dolaylı yoldan öpüşmüş mü oluyorduk?
Kendimi geri çekip onu ittirdiğim zaman panikle ayağa kalkmıştım.
Gece, ikimizin bu haline gülerken ben, sinirden kızarmış bir şekilde Yalın'a bakıyordum.
Yalın ise titreyen elleri ile yüzüme bakmadan yanındaki buzlu şişenin kapağını açıp dudaklarına götürüp içmeye başlamıştı.
O suyu içerken aşağı yukarı hareket eden adem elmasını izlerken, ona olan sinirim geçmişti...
Sanırım bugün hiç bitmeyecek gibiydi...
/
/
/
"Ne bakıyorsun elin adamına? Anlayacak geri zekalı bizim sevgili olmadığımızı." Venüs, dirseği ile beni dürtüklerken kendime gelip bakışlarımı Sercan ile gülüşen adamdan zar zor çekmiştim.
Kafamda dolanan o kadar tilki vardı ki hiçbirini bir araya toplayıp anlatamazdım.
" Dalmışım, üzgünüm. " Venüs'e baktığım zaman elindeki dava dosyasına odaklandığını fark etmiştim ve burada bile böyle yapması akıl işi değildi.
"Biliriz o dalmaları, dikkat et de boğulma hayatım." Venüs, yarım ağız konuştuğu zaman gözlerimi devirmiştim.
Gece de o olaydan sonra biraz daha etrafta koşturup, hoplayıp zıplayıp yorulmuştu ve haliyle uykuya dalmıştı.
Uykuya daldığı yer de çok manidardı...
Yalın'ın dizi...
Onu oradan kaldıramamıştım ve Yalın da yüzsüz gibi sorun olmadığını söylemişti.
Diğer bir yandan da Venüs ile Sercan kedi köpek gibi birbirleri ile ağız dalaşına girmişlerdi ve ikisini de zar zor susturmuştuk.
"Bence, artık dağılmalıyız güzel bir gündü belki sonra tekrar deneriz." Panikliğim tekrar gün yüzüne çıktığı zaman acele ile kalkıp masadaki eşyaları toplamaya başladığımda Venüs ile Sercan da ayaklanmıştı.
Demek herkes bu anı bekliyordu...
"Beraber gidebiliriz, aynı binada oturuyoruz."Yalın, Geceyi kucağına alıp karşıma dikildiği zaman Venüs'e bakıp yutkunmuştum.
O adamla hayatta gidemezdim...
****
