Fıtrattan bu yanadır insandaki kendini bir yere veya bir kişiye ait hissetmesi. Zira yeni bir hayatın yegane vesilesidir aşk. İnsan bu kavram ışığında yeni sayfalar açar hayatında. Yeni kişiler farklı hedefler ve bilinmedik, sonu uçsuz bucaksız ufuklara açılan yollar dahil oluverir insanın hayatına. Peki ya aşkın tozpembe temsili hakikatin tamamen aksinedir desem? Hayatınızda kendinizden çok değer verdiğiniz bedhahların size ihaneti bir akım halinde yıkar büsbütünü ile hayatınızı. Adeta bir çığ misali yada şarapnel parçaları... Gözlerin aldatıcılığına kanan bir gencin hikayesi bu. Aşkın tutku ve özgür alanına kendini kaptıran genç, aslında altın bir kafese kapatıldığından bir haber. Bir gencin gençliğinin en güzel dönemlerinde bir kıza aşık olup onun uğruna yapamayacağı hiç bir şey yoktur. O bağlılık ve sadakat ile hareket ederken kendi kuyusunu kazdığından haberi yoktur.