Sonunda hayalimi gerçekleştiriyordum. Yıllardır durmadan çalışmama rağmen musluktan damlayan su gibi az miktarda para biriktirebildim ama bir yandan şanslıydım da işsiz bir sürü insan varken benim şartları iyi bir işim vardı. Ekonomik çalkantılar yüzünden ruhsal olan dalgalansam bile her ay bankada artan bakiyeme bakıp bir yandan uçak biletlerini kontrol ediyordum. Şimdiden yol haritasını çizmiştim bile. Gittiğimde kalacağım otel, hangi yollardan yürüyeceğim, nerelerde hangi yemeği yiyeceğim hepsini planlamıştım. Dahası tüm bunları hayal ederken sanki yaşıyor gibiydim. O anın içinde hissediyordum. Sabah otelin ana caddeye bakan 312 numaralı odasında uyanmışım, bir tüy gibi hafif hissediyorum sonsuz bir mutluluk içindeyim. Kahvaltıdan sonra kahve içmek için her gün farklı mekanlar seçmişim kahveyi yudumlarken bir yandan not veriyorum. Mutluyum evet çok mutluyum. Sanki hayatta mutlu olma şansım sadece bu gezi planıymış gibi görünse bile aslında öyle değil. Bu benim kendimi kendime kanıtlama serüvenim. Yıllarca birçok şehri gezdim. Yanımda hep insanlarla. Onlar olmasa gezemezmişim, kaybolur, başıma bir şey gelirmiş gibi. Mesela yolda yürürken ya tansiyonum aniden düşerse diye düşünerek güvenli bir liman oluşturmuşum. Bu güvenli liman biraz da ailemin içinin rahat etmesi içinmiş. İçten içe beni yemiş bitirmiş. Artık tamamen bağımsız, yüklerimden arınmış bir şekilde yola çıkmak istiyorum. Israrım bu yüzden. Yolculuğum bir an önce başlasın, benim de bir hikayem olsun istiyorum. Bu hikayede bana eşlik edecek birinin olacağını nereden bilebilirdim.