AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3

By Sldakser

1.6M 15.4K 23.6K

Mafya ve Aşk masalı devam ediyor... MAFYA Ve AŞK 5 Komiser yardımcısı bir kadın ve Mafya'nın hiç başlamaması... More

TANITIM
Mavi
Bölüm 2
Tehlikeli oyunlar
Bölüm 4
Sonsuz girdap
Bölüm 6
MaviŞah
Bölüm 8
Nazende
Bölüm 10
Gülüşlerinde saklı
Bölüm 12
Bakışları nimet
Bölüm 14
Kurban seçilenler
Bölüm 16
Aşktan Kaçış
Bölüm 18
Zamana adanmışlıklarımız
BÖLÜM 20
Aşkın kıyısında
Bölüm 22
Sendeki aşk değilmiş
Bölüm 24
Bölüm 26
Sen eşittir ben
Bölüm 28
Yalnızlığa esir olduk
Bölüm 30
Ne güzeldik oysa biz
Bölüm 32
Gitme kal yanımda
Bölüm 34
Sona yaklaşırken
SON

Sevda çiçeğim

4.5K 412 564
By Sldakser

AŞK DOLU SAHNELERE HAZIR OLUN

Meriç araya girerek konuşmamızı sonlandırmıştı. Kuzenini içeriye davet ettiğinde bana göz ucuyla bakıp salona doğru geçti. Bende arkalarından ellerimi yumruk yaparak bakınmıştım. Bana neden bu denli tavırlı olduğunu bir türlü anlamıyordum. Beni sevmediğini de biliyordum o halde neden katil deme onu yaralıyordu? Koridorun başında Ekin görününce orada ne yapıyorsun diye sorgulamıştı. Geliyorum diyerek salondan geçtim ama ne geçmeydi, sırf onu görmemek için kulaklarımı seslere tıkayıp mutfağa girdim. Yengem salatayı yapmamı söylediğinde yalnızca başımı sallamakla yetinmiştim. "Mavi ölü balık gibi hareket etmeyi kes içerdekiler bizi bekliyor." Neden evde değildim ki ve nende bu evde hizmetli yoktu. İsteksizce tamam dediğimde aynı şekilde devam ettim.

Her şey hazır olduğunda Ekin abla herkes seni bekliyor demişti. Ben burada yesem olmaz mıydı? Onu yüzünü görmek istemiyordum. "Abla kime diyorum abim huysuzlanmadan içeriye geçelim." İyi diyerek onun arkasından salona geçtim. Cidden de herkes beni bekliyordu. Annem yanına oturmamı söylerken Şahin'de babamın yanındaydı. Oturduğumda abime göz attım. Şahin'in diğer tarafına oturmuş kasım kasım kasılıyordu. Abimi seviyorum ya ona bakıp gülümsediğimde bana göz kırpmıştı. İçtenliği karşısında sırıtacaktım ki kocamın gözlerine denk düşmüştüm. Yemek boyunca uğultular devam etse de yalnızca yemeklere odaklıydım. Yengem yemek konuşunda çok deneyimliydi.

Yemekten sonra annem dahil bütün erkekler masadan kalktığında geriye kalan işler bize kaldı. Ondan uzak kalmak için bütün işleri yapabilirdim. Zaten öyle de yaptım. Yengem kahveleri götürürken Ekin iyiden iyiye bana yaklaşmıştı. "Abla biliyor musun ben bugün çok mutluyum neredeyse ruhuma kanat takıp uçacağım." Ona neden der gibi baktığımda devam etti. "Bugün babam ve Meriç konuşurken duydum. Meriç karım hamile olduğu için asansöre binsin istemiyorum. Bebek büyüdüğünde çok zor olacaktır, bu yüzden müstakil bir ev bakıyorum ilk fırsatta buradan taşınacağız diyor. Abla ya ben çok teşekkür ederim. Şahin abim kuzenini bir şekilde benimle evlenmeyi ikna etmeseydi şu an çok vasat bir durumdaydım. "Acaba ona Meriç'in para karşılığı evlendiğini söylesem mi? Bunu göstersem gözlerinde ışık sönecekti. Henüz yolun başındayken tökezlemelerini istemiyordum. Ekin benden daha kinciydi ve para için onunla evlendiğini özellikle de bebeğine piç dediğini duyarsa tek kalemde onu silecektir. "Abla kimse diyorum, benim adıma bir kez daha teşekkür et. Şu an mutluysam tek sebebi..."

"Sessiz ol Ekin, senin patavatsızlığın yüzünden benim başım yanacak. Merak etme teşekkürlerini ileteceğim ve inan bana her şey senin mutlu olman içindi." Bana sımsıkı sarılınca bende sarılmıştım. Kardeşim ve bebeği mutlu olduğu sürece bende mutlu kalacaktım. Annem mutfağa girdiğinde beni de alıp zorla salona girdirdi. Bir köşeye oturup konuşulanlara kulak asmamaya çalışmıştım. Annem yengeme kısık sesle nasip olursa Mavi'yi de yakında baş göz edeceğiz demişti. O an da sanki düşünceye durmuş gibi bütün sesler kesilmiş herkes bana bakmıştı. Önce babama ve Şahin'e baktığımda kızardığımı hissederek anne dedim. Annem ne var kızım dediğimde gözlerimi devirmiştim. Erkekler yeniden konuşunca iyi bir talip buldum diye devam etti. Bir kez daha anne değimde bana kötü bir bakış attı. "Kalbinde biri varsa söyle kızım, sana bulduğum çocuk savcı geleceği parlak bir adam bunu da kaçırırsan evde kalacaksın." Huzursuzlukla yan tarafıma baktığımda Şahin'in gözleri üstümdeydi.

O anda Ekin aniden kalkınca ona baktım. "Hamile kız olur böyle." Annem bu duruma pek sevinmişti. Ben kalkacağım sırada Meriç benden önce davranarak kalmıştı. Kısa bir süre sonra oturduğum yer bana dar gelince beden gidip bakayım diyerek oradan ayrıldım. Neden bu gece bir türlü bitmiyordu. Ekin'lerin odasına geldiğimde aralık kapıyı iteklemiştim ki içeriye bir adım daha atamadım. Midem kasılınca geriye doğru bir adım atmıştım ki bir şeye tosladım. Bu sert zemini hemen tanıyarak başımı kaldırdım. Önce bana sonra da içeriye göz attığında dünyadan bir haber öpüşen çifti görmüştü. Kolumdan tutup koridorun sonuna kadar sürüklediğinde yavaş demiştim. Beni bir odaya soktuğunda ondan uzaklaşarak silkindim.

"Sen hayırdır evli olduğunu ne ara unuttun, hala benim soyadımı taşıyorsun?" Şimdi anladım neden kuyruğuna basıl boğalar gibi baktığını. "Ben bir şey yaptığım yok, annemin her zaman ki konuşmaları."

"Öyle mi? O halde neden annene karşı çıkmadın ve neden savcı dediği anda gözlerin parladı? Bunların sende mantıklı bir açıklaması var mı?"

"Herkesin içinde evli olduğumu söylememi bekliyordun?" Koridordan yengemin sesi gelince gözlerim kocaman olmuştu. Saklan dediğimde kapının arkasına geçti. Bende hemen odadan çıkarak efendim dedim. "Mavi biz çıkıyoruz sende bizimle gelecek misin, abin eve gidecekse götürelim diyor."

"Yok, yenge ben biraz daha kalacağım. Siz gidin." Yengem bana yaklaşarak "Şahin Bey nerede onu görmeden gitmek istemiyor." Patronuna bir hoşça kal demezse olmazdı. "Sen git yenge ben bakınıp hemen geliyorum." Acele et dediğinde gidini izledim. Odaya girdiğimde ona gel demiştim ki yeniden kolumu tutarak bu mesele burada kapanmaz, dedi. İyi kapatma ne yapayım.

Abimler gittikten kısa süre sonra babam gözlerini bana dikerek yarın işe gidip gitmeyeceğimi sordu. Bende panikleyerek hemen ayaklandım. Ben kalktığımda Şahin artık bende kalsam iyi olur demişti. Meriç de geçerken beni bırakmasını söylediğinde babam kesin şekilde onunla gitme konusunda emir verdi. Vedalaşıp beraberce aşağıya indiğimizde ona bakmadan adamların beni bırakır demiştim. İyi geceler demek için ona dönmüştüm ki durdu. "Gideceğin yere kadar ben bırakacağım bin." Gideceğim yer mi? Neden beni eve götürmek istemiyordu.

Madem beni istemiyorsun bu gece bu konuyu netleştirelim. Arabasına binip kurulduğum anda seni dinliyorum demiştim. "Evet, şu mesele annenle konuş damat adaylarını torunlarına saklasın. Bir daha bu konu açılsın istemiyorum."

"Neden? Sonsuza kadar seninle mi evli kalacağım. Elbet bir gün bir kocaya ihtiyaç duyarım."

"Koca? Koca öyle mi? Haklısın sana katil olmayan dürüst bir adam lazım. Boş versene. Sana her ne söylediysem unut gitsin." Konuşmayı noktaladığında ağzım açık kalmıştı. Şu sırlar ona ne oluyordu. Bir başka adama dönmüştü. Ağzımı kapatıp gözlerimi yere diktim. Ona daha fazla dil dökmeyecektim. Hakkımda ne düşünmek istiyorsa düşünebilirdi... Bir saat boyunca eski bilindik haline dönüşüp o lanet tabletiyle uğraşıp durdu. Araba durduğunda ağzımı açmak istedim ama açmamıştım. Kapı açıldığında kısık sesle iyi geceler dileyip onun konulmasına izin vermeden indim. Gerçekten de benim apartmanın önündeydik. Arkamdan sürgülü kapı kapandığında başımı çevirdim. Adamı koşarak arabaya bindiğinde hayretle arabanın gidişini izledim. Beni burada sokak kedisi gibi bırakıp gidivermişti. Onun arkasından diğer korumalar da giderken geriye yalnızca iki adam kaldı. Onlara baktığımda bana bakıyorlardı. Beni beklediklerini bildiğim için daha fazla beklemeyerek evime çıktım.

Bütün gece soğuk odalarla konuşup ne yapacağıma dair kararlar verirken bir yandan da kalbimin sesini dinlemeye çalıştım. Gece boyunca gözüme uyku girmezken sabahın ilk ışıklarıyla evden çıktım. Bundan sonra onun kurallarına göre oynamayacaktım. Bu benimde hayatımdı ve tek söz hakkına sahip kişi de bendim. Şimdi gidip onunla konuşacaktım ve onda bana ait her ne varsa hepsini ondan alacaktım. İlk olarak ondan kimliğimi alacaktım, o gün sırt çantamı ele geçirmiş cüzdanım dahil hiçbir şeyi geri alamamıştım. Artık bu yabancı gelen evde yaşamaya kalkışsam bile cebimde beş kuruş yoktu çünkü ben kocam sayesinde cüzdanımı kaybetmiştim. Dışarıda beni bekleyen korumalarını camını tıklattığımda her ikisi de uyuyordu. Şahin onları uyurken yakalasa diri diri mezara sokar üstüne de beton dökerdi. İkisi irkilerek uyandıklarında kapıyı açmalarını söyledim. Arabaya yerleştirdiğimdeyse eve gidelim dedim. Hangi ev dediklerindeyse iç çekmiştim. "Kendi evime beyler artık uyanın." Yoksa birileri canınıza okuyacak. Eve geldiğimde hizmetliler dahil hiç kimse görünmüyordu. Şahin bu saatte kahvaltısını yapıyor olmalıydı. Odasına çıkmak için hamle yaptığımda aşağıdan sesler geldi. Şahin yukarıya çıkarken beni fark etmişti, bende geri çekilmiştim. Yine her zamanki şıklığıyla karşımdaydı ama neden kahvaltı yoktu.

"Demek sonunda evin yolunu hatırlayabildin."

"Sende hala bir karın olduğunu hatırlayabiliyorsun." Karşımda gerildiğinde ellerini yumruk yapıp ceplerine sokmuştu. Ben verdiğim kararla elimi uzattım. "Senden bana ait olan her şeyi geri istiyorum. Kimliğim dahil çantamın içinde her ne varsa bana geri ver."

"Sana istesem de artık her şeyini geri veremem." Bu ne demekti şimdi? Saçmalama Mavi, yine kelime oyunları yapıyor. "Ben bana ait olan her şeyi istiyorum Şahin, beni bu evden gönderdiğine göre artık sende hiçbir şeyim kalsın istemiyorum."

"Orada dur, seni kim bu evden gönderdi?" Sinirlenerek ellerim belime koydum. "Benimle alay mı ediyorsun? O günkü kavgamızdan sonra Rıdvan'a beni her nereye istiyorsa oraya ötür demedin mi?"

"Sen şaka mısın? Ben seni ormana bırakıp sonra da geri gelmeyeceğinden emin olana kadar eve gelme demedim. Ben adamıma en sağlam en güvendiğime adamıma artık patronun Mavi, dedim. Bundan sonra o her ne istiyorsa yerine getirecek peşinden bir an için ayrılmayacaksın dedim. Niyetim seni evden göndermek olsaydı bu şekilde mi yapardım." O an neye uğradığımı şaşırmıştım. Ellerim aşağıya doğru düşerken geriye doğru gittim. Rıdvan istediğim yere bırakıp geri gelmemişti ki o günden sonra hep gölgem olmuştu. Ben olayı tamamen yanlış mı anlamıştım. "Bak Mavi, sen benim karımsın ve bende karım olduktan sonra sana bütün özgürlüğünü geri verdim. Her ne istiyorsan yapabilirsin ama bu demek değil ki her geceyi başka bir akrabanın ya da eski evinde geçirebilirsin. Bu ev artık benim olduğum kadar senin de sen benimle evlenirken bende seninle evlendim. İmzayı tek başına atmadım."

"Ben düşündüm ki..."

"Ne düşündün seninle keyfi şekilde evlendiğimi mi? Ben seni istedim. Karım olmanı yalnızca bana ait olmanı o lanet sözleri söylene kadar da üstüne titredim. Belki bir umut sen kendi arzunla benim olursun diye ama görünen o ki sen hiçbir zaman benim olmayacaksın."

"Şahin... Peki ya o kadın? İlk aşkın ne olacak? Onu severken benden nasıl karın olmamı istersin?"

"Sen delirmişsin. İlk aşkım olduğu doğru onu sevdiğimde doğru bu demek değil ki hala ona aşığım. Ben onu kalbimden çıkaralı çok uzun zaman oldu. Artık kalbimde yalnızca tek bir kadın karım yer edinsin istiyorum."

"Gördüm seni ona nasıl aşkla baktığını onunla konuşurken güllerinin yarıldığını gördüm oysa bana bakıp hiç gülmedin bile."

"Bu benim değil senin sorunun Mavi, sen yüzümü hiç güldürmedin. Bana her zaman piç kurusuymuşum gibi davrandın. Senin gözünde şerefsiz bir adam olmaktan öteye bir türlü gidemedim." Hayır, diyerek yanına gidecektim ki elini kaldırıp mani oldu. "Ben artık yoruldum Mavi, sen beni yolun başında tükettin."

"Nerden bilebilirdim hala o kadını sevdiğini zannediyordum. Ondan öncesindeyse seni katil biliyordum. Bütün bunlar benim doğrumken sana nasıl iyimser yaklaşırdım."

"Sana son kez söylüyorum ben hiç kimseye aşık değilim. Üstelikte evliyken başka bir kadına duygu besleyecek kadar adi bir adam hiç değilim. O benim çocukluk arkadaşım geçmişim onu sen istiyorsun diye bir kalemde silemem. Onun yerinde her kim olsa sırf çocukluk arkadaşım diye varlığından mutluluk duyarım." Bilmiyordum diye gevelediğimde sabırla devam etti. " Benim kimsem yok Mavi, benim hiç kimsem yok. Seninle bir yola çıkarken her şeyim olursun umuduyla çıkmıştım. Hayatımda ilk kez bir kadına katıksız güvendim. Sırf bana çok benziyorsun diye sırf dünyanın en güçlü kadınısın diye birbirimizi bir şans vermek istedim. Şimdi sıra sende sana verdiğim o şansı sen de bana verebilecek misin?"

Bilmiyorum diye fısıldadığımda kararsızdım. Ona olan duygularımdan emin olsam da hala korkularım vardı. "Sana akşama kadar izin Mavi, saat tam altı da burada olacağım. O saate kadar düşün taşın. Benimle bir yola çıkmak istersen temiz bir sayfa açalım, hatta kararın olumlu olursa hemen bugün balayına gidelim. Senin istediğin herhangi bir yere sen seç. Yok ben istemiyorum dersen sana söz veriyorum. Akşam bende sana dair her ne varsa özgürlüğünle birlikte geri vereceğim. Tek celse de boşanma sözü de veriyorum."

O an geveleyerek tamam demiştim. Kısa bir an yüzüne bakmamı beklese de bakamamıştım. Baksaydım şimdi boynuna atlayıp tama derdim. Şahin hızlı adımlarla evden çıkıp kapıyı kapatınca elimi kalbime götürdüm. Mutfaktan gelen seslerle hemen mutfağa gidip ben burada yokken birileri gelip gitti mi diye sordum. Eve yalnızca bir kez Meriç Bey geldiğini söyleyince uzun süre yüzlerine baktım. Yalan söylemediklerine emin olunca kahvaltı hazırlamalarını söylemiştim. Birkaç saat düşünüp karar verdiğimde odaya çıkıp valizimi hazırladım. Bu kadar tutsaklık yeterdi artık özgürlük istiyordum. Ben kimliğimi eski benliğimi geri istiyordum. Tam saat altıya yaklaşırken valizimi elime aldığım gibi merdivenlerden teker teker indim. Son basamağa geldiğimde başımı kaldırmamla Şahin ile göz göze geldik.

Son basamağı da inip valizi yere koyduğumda derin bir nefes alıp elime belime götürdüm. Şahin tıpkı kızıl şahine benzer bakışlar attığında ellerini sıktığını görmüştüm. Bir anda esmer teni kararmıştı. "Ben gidip sana ait olanları getireceğim, beni iki dakika bekle."

"Şahin dur, sakın kimliğimi getirmeyi unutma."

"Korkma artık sana dair hiçbir şey istemiyorum."

"Aşk olsun sevgilim, insan balayına çıkacağı biricik karısına bu sözleri söyler mi?" Şahin olduğu yerde kaskatı kesilince dudaklarımı dişleyip kıkırdamıştım. Bana sen diyerek döndüğünde "Hadi ama balayına çıkmıyor muyuz, sen hala hazır değilsin."

"Mavi benimle bir türlü oyun oynuyorsan başını toprağa gömerim."

"Ne ayıp karınla bir daha böyle konuşmanı yasaklıyorum. Ve Kuşadası, balayı için oraya gitmek istiyorum. Sana da uyar mı?"

"Bir gün ölüm sebebim olacaksın kadın!"




Normalde son sahneyi vermeyecek bir noktada kesecektim. Lakin kurgumuz ileri de kitap olduğunda size okuyacağını farklı özel sahneler kalsın. İşte bu yüzden tam tamına üç ay sonrasını vereceğim. Üç ay sonra bebek cinsiyetini öğrenecek ver oradan kaldığımız yere devam edeceğiz...


O halde yeni bölüm için kalplerimizi alalım.

İnstagram asıl: Sldakser

İnstagram yedek: Mafyaveask

takipte kalın.



Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 53.5K 46
Sakın unutma her şer de ya bir hayır vardır ya da BEN! Sevme beni. Ben, senin beni sevdiğin kadar Sevemem. Canın yanar yok olursun...
1.2M 111K 45
~Bu kitap tüm zorluklara inat aşkından vazgeçmeyip aşkı için savaşanlara ithaf edilmiştir.~ -------------------------- "Aşk mıdır beni,sana bu kadar...
4.9K 185 5
20 bin dedi siyah takım elbiseli bir adam. 25 bin dedi hemen yanındaki uzun boylu olan adam kurbanlık koyun gibi dizilmişlerdi yine her gece olduğu...
269K 14.3K 47
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.