ENGELSİZ

By TwoDisturbed

11.7K 913 85

Mucizelere inanırmısın? Hani şu peri masallarındakiler gibi bir mucize.Her şey berbatken, nefes alabilecek gü... More

HAY BİN SIÇMIK
SADECE SUSMAK
BANA MI YAVŞIYOR NE?
SANIRIM BU AŞK...
KUTLAMA
DUYURU
Geri Dönüş
Ben Tam Bir Aptalım
Bu Kadar Yeter
Her şey Bitti
Engeller
Hiçlik
Parti
Yazar Notu
Beyaz
Kırmızı
Lanet Olsun!
Karanlığa Bürünen Beyaz
Sürpriz

Sana Güvendim

405 41 3
By TwoDisturbed


Merhabaa zalımlar merhaba. Bölümü okuduktan sonra orada bir yıldız var ona basarsanız çok mutlu oluruz valla. Pliz vote pliz. Kütüphaneye de ekleyin ki bildirim gelsin. Neyse çok atarlandık. Öptüüük sizi çoook :**
İyi okumalaaar :))))
Coldplay-Paradise
                                ******

Neredeydim ben böyle?

Burası neresi?

Tek hatırladığım ürkütücü karanlık ve tenime işleyen soğuktu.Yani son hatırladığım.Görüş alanımı bulanık,heyecanlı yüzler istila ediyordu.

Sonra git gide daha net görmeye başlayınca etrafıma bakındım.Hastanedeydim ve karşımda bizimkiler duruyordu.Bir de Kaan.

Ne işi var onun burada? Peki benim ne işim var burada? Şuan tahminimce ölmüş olmam gerekiyordu.Ama hayır lanet olsun ki nefes alıyordum.Oradan kendim çıkmadım.Peki beni buraya kim getirdi?

"İyi misin Suada kendini nasıl hissediyorsun?"

Diyen Ezgi'ye döndüm ve yattığım yerden hafifçe kalkıp oturuş pozisyonu aldım.Tek kelime etmeden yatağın bir köşesinde oturan Ezgi'ye ve diğer köşesinde oturan Berra'ya sıkıca sarıldım.

Ölmemiş olmamın tek güzel yanı onlardı sanırım.Tabi bir de Deniz.

Odaya sessizlik hakimdi ve biz hala sarılıyorduk Berra'nın ağlama sesini duyunca

"Hey ben iyiyim ve sizi çok seviyorum"

Ezgi de ağlamaklı bir sesle

"Bunu neden yaptın? Bunu bize neden yaptın? Çok korktuk..Sen eğer..."

"Ölseydim"

"Böyle söyleme!"

"Ama neden doğrusu bu evet ölmek istiyordum.Nefes alamamayı istiyordum ve eğer biri beni kutarmasaydı amacıma ulaşacaktım.Sahi hangi aptal beni kurtardı?"

"Sanırım o aptal ben oluyorum"deyince sarılmamız son buldu ve kafamı Kaan'a çevirdim.

"Evet tahmin ettiğim gibi tam bir aptal."

"Suada böyle konuşma.O olmasaydı şuan bizimle birlikte olamazdın.Bizi sevdiğini sanıyorduk."

"Lütfen Berra sizi sevdiğimi zaten biliyorsunuz.Şuana kadar bu intiharı gerçekleştirmememin tek sebebi sizlerdiniz.Ama artık dayanamıyorum."

Murat sessizliğini bozup

"Neye dayanamıyorsun ki senin sahip olduğun bir çok şeye sahip olamayanlar var onlar ne yapsın?"

"Tamam bakın lütfen şuan konuşmak istemiyorum sadece yalnız kalmak istiyorum sonra her şeyi konuşuruz tamam mı?"

"İyi peki sen de dinlen zaten yorgunsundur" Deyip bana sarıldı Ezgi ve ayağa kalktı.

"Anlayışınız için teşekkür ederim.Sizi seviyorum."

                              *********

Tam kırk dakikadır tek başıma öylece uzanıyordum yatakta.Yatağın yanında ki düğmelere basıp bir dikleşiyor bir yatma pozisyonuna geçiyordum.Ne yapabilirim sıkılmıştım.

Tekrardan yatma pozisyonundan dikleşen pozisyona geçerken kapı tıklatıldı.

"Girebilirsiniz!" Diye bağırdım.

Oh my god,OMG!

Yada Türkçesi

Aman Allah'ım, AA!

Batılaşmayı sevmem.Güzelim Türkçe varken...

Bu gerçekten o gerçekten Deniz!

Deniz yatağıma yaklaşıp,yanımdaki koltuğa oturup,kaşlarını çattığında ancak anlayabildim gözlerimi kocaman açıp bön bön ona baktığımı ve hemen toparladım kendimi ya da toparlamaya çalıştım.

"S..ss..selam" diyebildim sadece

Deniz cebinden kağıdını çıkarıp

"Selam" yazdı.

"Geçmiş olsun demeye daha doğrusu yazmaya geldim"

Gülümsememe engel olamadım.Bu keyiften çok uzak bir gülümsemeydi tabi...

"Teşekkür ederim.Bu çok güzel bir davranış.Açıkçası sana yaptıklarımdan sonra yine de gelmen...Yani ben gelmezdim.Yada herhangi birinin geleceğini de sanmam.Sen çok... iyi birisin"

"Evet haklısın bence de herhangi biri gelmez.Ama iyi olduğunu görmek için geldim sonuçta günlük olayından önce değer verdiğim bir arkadaşımdın"

Hangisine üzüleceğimi şaşırdım.Bana arkadaşımdın demesine mi yoksa bana artık değer vermediğini söylemesine mi?

Ben arkadaşı olmak istemiyordum daha özel biri olduğumu sanıyordum ayrıca bana değer vermesini de istiyordum.Ama arkadaşça değil...

"Ne yani bana artık değer vermiyormusun?"

İçimde ki burukluk sesimede yansımıştı.

"Demin kendin söyledin sen olsan değer verir miydin?"

"Evet ama değer vermiyorsan neden geldin buraya?

"Deminde yazdığım gibi iyi olduğunu görmeye geldim."

"İyi olduğumu görmeye gelmen bana değer verdiğin anlamına geliyor"

"Hayır sana değer vermiyorum."

Çocuklaşarak

"Evet veriyorsun"

"Hayır vermiyorum"

"Veriyorsun"

"Vermiyorum"

"Veriyorsun"

"Sanırım iyi olduğunu gördüm artık gitsem iyi olur."

"Tamam bana değer vermiyorsun.Yeter ki gitme yalnız kalmak istemiyorum."

"Unuttun mu sana değer vermiyorum yalnız kalmak istememen umurumda değil."

Gözlerim neden doluyor? Kahretsin neden!?

"Özür dilerim.Yaptıklarım için.Ben o an ne düşünüyordum bilmiyorum.Yemin ederim sadece bir kaç yaprak okudum."

"Neyi değiştirir ki bu.Ha bir kaç yaprak.Ha hepsi.Ne farkı var? Sen bana ait olan şeyi benden çaldın ve üstelik özel hayatımı da okumuş oldun"

"Biliyorum ve çok pişmanım.Sen hiç pişman olduğun bir şey yapmadın mı?"

"Evet yaptım.Sana güvendim"

Ardına bakmadan çekip giderken sadece arkasından bakabildim.Bu gerçekten koymuştu...

                               ********

Korkuyordum. Onu bir daha görememekten,onun gözlerinin içine doyasıya bakamamaktan,onu bir daha öpememekten...

O, benim için cenetten düşmüş bir melek gibiydi.

O, benim için bir çocuğun en sevdiği oyuncak gibiydi.

O, harikalar diyarından gelmiş gibiydi.

O, benim için tanımsızdı...

Ona kavuşamayakmış gibi hissediyordum. Zaten bu gidişle zor gibi görünüyordu.

Düşünüyordum. Hatayı tam olarak nerede yaptığımı. İç sesim haykırırcasına nerede yapmadın ki diyordu sanki.

O gittiğinden beri bu dört duvar arasında tek başımaydım. Kimseyle konuşmak, görüşmek istemiyordum.

Hele babamın yüzünü mümkünse görmek dahi istemiyordum.

Derken içeri babam girdi ;

"Neden yaptın? Bana ikinci bir acıyı yaşatmak için mi intihar ettin?"

Ne ikinci acısından bahsediyordu bu Allah aşkına. Annem onun yüzünden gitmişken hem de.

"Neden bahsediyorsun sen ya? Senin yüzünden terk etti annem evi. Keyfinden gitmedi herhalde. Sen ne kadar bencil bir insansın böyle? Keşke ölseydim de senin şu suratını bir daha görmeseydim.

Senden utanıyorum Allah belanı versin senin!" diye bağırıp ağlamaya başladım. Benim babam bu kadar bencil olmamalıydı.Bu kadar kötü kalpli, vicdansız olmamalıydı.

"Bana sesini yükseltme lütfen! Şuan hastasın diye seni alttan almaya çalışıyorum fakat böyle yapmaya devam edersen aramız daha da bozulacak."

"Daha nasıl bozulabilir ki? Ben ölüm aşamasına kadar gelmişken daha ne kadar bozulabilir ki? "

" Ölüm lafını bir daha ağzına almanı istemiyorum. Seninle bir şey konuşmalıyız.. "

"Benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok çık git bu odadan! Artık sana katlanamıyorum ben. Annem gibi yakında benim de psikolojim bozulacak. Hatta belki de bozulmuştur ha? Belki beni de delirtmişsindir. "

" Sana yeter dedim. " diye bağırınca bir an için olsa bile korktum.

"Ne konuşacağız? "

"O çocukla tanışmak istiyorum. "

"Hangi çocukla? "

" Ameliyat parasını karşılayacağım çocukla. En azından bunu hakediyorumdur belki? " deyince duyduklarımı idrak edemedim.

Babamın içine kim girmişti böyle?

Bu duyduklarım gerçek miydi?

--------------------------------------------------------------------

Continue Reading

You'll Also Like

237K 15.2K 24
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
618K 38.3K 45
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
ASYA By Su

ChickLit

257K 13.9K 27
Abi kitapları kıtlığı çekiyorsanız doğru yerdesiniz. Bölümleri yazdıkça atacağım. "Onu istemiyorum." Nefret dolu bakışları bendeyken babamdan uzakla...
216K 13.8K 19
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...