Lanet Olsun!

439 27 8
                                    

Boğucu bir sessizlik sağır ediyordu. Deniz gözlerimin içine baktı,baktı ve baktı. Sonunda kağıda

"İntikamın rengide kırmızıdır." Yazdı.

Bir süre ona baka kaldım ama o devam etti İntikam mı?

"Ya da tutkunun. Kısaca renkler bir çok anlama gelebilir,beyaz."

Utanmıştım. Ne zaman ona yaklaşsam beni geri çeviriyordu. Ama kendi canı isteyince de yakın davranıyordu. Deniz gerçekten dengesiz biri. Ne yapacağımı bilemeyerek etrafı inceledim. Deniz'in yatağının yanındaki çalışma masasının üstünde bir fotoğraf vardı. Güzel bir çerçevenin içine konmuştu. Bir adam , bir kadın ve bir de küçük bir çocuk vardı. Adam; Uzun boylu, yakışıklı ve tıpkı Deniz'in gözlerine benzeyen kahverengi gözleri vardı. Kadın ise ince, orta boylu ve harika bir gülüşe sahipti. Küçük çocuğa gelince o Deniz olmalıydı. Onun gibi harika parlak saçları ve büyüleyici kahverengi gözlere sahipti. Ama bir çok farklılıkta vardı. Küçük Deniz'in gözleri derinden bir mutlulukla ışıldıyordu ve gülümseyişi cennet gibiydi. İçten ve gerçek. Ayağa kalktım ve çerçeveyi elime aldım. Deniz'e

"Bu ailen mi?" Diye sordum. O da ayağa kalktı ve yanıma geldi. Fotoğrafa iyice baktı. Ve sonunda kağıda

"Evet. Babam,annem ve ben." Yazdı.

"Ne kadar da mutlusunuz. Benim hiç böyle bir ailem olmadı. Annemin psikolojik sorunları vardı ve evi terketmişti. Bir ay sonra ölüm haberini almıştık. Babam ise..." kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Gözyaşlarımın yanaklarımdan süzülmesine izin verdim ve konuşmaya devam ettim.

"Babam ise yaşıyor ama aynı zamanda yaşamıyor. Sanki ben yokmuşum gibi davranıyor. İntihar etme sebebim de onun yüzündendi. Bana bir hiçsin demişti. Ama sen çok şanslısın seni seven bir ailen olduğu için belki baban yanında değil ama en azından babanın seni sevdiğini biliyorsun" Deniz'in ellerini yumruk yaptığını gördüm. Gözyaşlarımı silip

"Sen iyi misin?" Diye sordum. Yüzünü bana çevirdi ve kağıda

"Evet iyiyim senin için üzüldüm sadece.Hadi biraz uyu beyaz." Yazdı ve hızlıca odadan çıktı. Bir şey düşünecek halim yoktu. Sadece uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattım ve Deniz'in kokusunun sindiği çarşafı iyice üzerime çektim.

                                 *******

"Lütfen baba, lütfen bana bunu yapamazssın. " Babamın gözleri dönmüştü resmen beni duymuyordu, görmüyordu. Her zaman ki gibi. Babam beni her tarafım kanayana dek döven o izbandutların eline veriyordu.

"Bunu yapamazssın baba lütfen! Onlar canımı acıtıyor."

Yine beni döveceklerdi. Bu sefer dayanamazdım. Bana bakıp pis pis sırıtıyorlardı. Gözyaşlarım hücuma geçmişti artık. Babam kolumdan çekip iyice yaklaştırıyordu o pisliklere. Sesimin çıktığı kadar bağırarak

"Ben senin kızınım. Bunu bana yapamazssın!"

Babam durdu ve gözlerime alay edercesine baktı.

"Sen bir hiçsin."

Çığlık atarak yattığım yatakta doğruldum.Sırılsıklam olmuştu yüzüm. Deniz'in yatağındaydım. Şükürler olsun rüyaymış. Ben hızlıca nefes alıp verirken odanın kapısı hızla açıldı ve kapı sert bir şekilde duvara çarptı. Deniz koşar adımlarla yatağın ucuna oturdu ve kağıda "İyi misin?" Yazdı.

"Hayır. İyi değilim çok kötü bir kabus gördüm." Gözyaşlarım sel gibi akıyordu. Bu sıralar çok fazla ağlıyordum ve gözlerim şişerek bunu bana bildiriyordu.

ENGELSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin