"Eee ben yokken ne yaptınız?"
Jeongin sonunda Chan'dan ayrılıp Seungmin'in evine gelebilmişti. Evde bir süre ara verilen kaos ortamı tekrar başlamıştı. Şimdi ise Jeongin, Hyunjin'i zorla kenara çekmiş soru soruyordu.
"Ohoo ne yapmadık ki öpüştük, sevi-"
"Hyunjin?"
İçeri giren Seungmin ile sözü yarım kalmıştı Hyunjin'in. Jeongin gülmemek için kendini tutarken, Hyunjin lafı nasıl çevirebilir onu düşünüyordu.
"s-sevindik, değil mi Seungmin!"
"Nasıl?"
"Güzel vakit geçirdik işte! Jeongin bize neler yaptığımızı sormuştu da."
Hyunjin, Seungmin'e sırnaşarak söylediği şey ile Jeongin'in iğreniyor gibi sesler çıkarmasına neden olmuştu. Bunun üzerine Hyunjin onun kafasına en yakın bulduğu yastığı fırlatmış, evin içinde uzun bi kovalamacanın başlamasına neden olmuştu.
Seungmin artık onlardan bıktığını belirterek odasına gitmiş ve giderken birkaç tehdit savurmuştu. Ama yine de bu onları durdurmaya yetmemişti.
Sanırım Jeongin'in acilen bu evden gitmesi gerekiyordu.
----
Hava kararıp, yatma vaktinin geldiğini işaret ettiğinde, Hyunjin yorgun bir şekilde yatakta uzanıyor, Seungmin'in bir an önce giyinip gelmesini bekliyordu.
Biraz daha bekledikten sonra Seungmin mavi pijamalarıyla yanına geldiğinde hızlı bir şekilde kollarını onun beline dolamış ve yüzlerinin yakınlaşmasına neden olmuştu.
"Hey ne yapıyorsun?"
Seungmin onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştıkça Hyunjin ona daha da yaklaşıyordu.
"Hyunjin biraz daha sıkı sarılmaya devam edersen boğulacağım."
"Ama sana sarılmayı çok seviyorum ne yapayım."
"Uyukum var Hyunjin."
Seungmin'in sert çıkan sesiyle Hyunjin durmuş, biraz bekledikten sonra onu bırakmıştı. Seungmin ona arkasını dönüp yatarken Hyunjin ise arkadan sarılmıştı. Saçlarına ufak bir öpücük bırakmayı da unutmamıştı tabi.
"İyi geceler~"