AŞK / Hayallerin Ötesinde

By SibelAzraDeniz

12.9K 965 449

- Kes sesini... Mehmet'le evleneceksin işte o kadar! +Abi ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Male... More

1) Kendinden giderken
2) Kendine Gelmek
3) Düğün günü ♡
4) Hiç Hesapta Yokken
5) Beklenmedik Şeyler
6) Küçük Bir Umut
7) Yaşanacak Çok Şey Vardı
8) Büyük Yalan
9) Yalan yalanı doğururmuş.,.
10) Umut
11) Tekrar Mutlu Olabilmek Mümkün Müydü?
12) "Böyle Olsun İstemezdim"
13) Küçük bir umut
14) Evlilik Oyunu
15) Veda Günü
16) Yeniden Ruhumun Ait Olduğu Yerdeydim
17) Gerçek ailen yanlarında büyüdüklerin midir?
18) Hazırlıklar güzel günler için miydi?
19) Büyük Anlaşma
20. Bölüm
21) Düğün *Part 1*
22. Düğün *Part 2*
23) Balayı ~ Bali ♡ 1
24. Bali ♡ 2
25. Büyük Gün
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Düğüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
*56. Bölüm **Final**

39. Bölüm

153 13 2
By SibelAzraDeniz

~~~ 1 ay sonra ~~~

Bugün buradaki şirkette resmi olarak çalışmaya başladığım 2 hafta olmuştu. Verdiğim karardan ötürü hiç pişman olmamıştım. Türkiye'deki şirketten çıkmadan en az 1 ay önce haber vermem gerektiği için, burada çalışmaya karar verdiğim gün oradaki patronumu arayarak istifamı vermiştim. Ve 1 aylık işlerimin hepsini zorda olsa 2 hafta içinde bitirip teslim etmiştim. Sonrasında da buradaki şirkette resmi olarak çalışmaya başlamıştım.


Fahri hala dönememişti. Şirketin açılışı yapılmıştı ama devam eden sorunlardan ötürü bir süre daha orada kalması gerekiyormuş. Ben de o gelene kadar kendime ev tutmuyordum. Şuan kiraya para vermek yerine paramın bir kısmını günlük ihtiyaçlarıma harcayıp kalanını da ilerisi için ve ev tutmak için biriktiriyordum.

~~~~~~~~~~~

Yorucu bir iş gününün ardından eve geldiğim anda evde ışıkların yandığını görünce Fahri mi geldi diye merakla içeriye girmiştim. Yemek kokuları geliyordu sanırım mutfaktaydı. Ayakkabımı çıkartıp mutfağa doğru giderken bir yandan da sesleniyordum.

+Fahri? Fahri sen mi geldin? Demiştim heyecanla

-Eylül canım benim. Derken mutfağın o tarafından elinde havluyla Sofia abla çıkmıştı. Hızla gidip ona sıkıca sarılıp. "Hoş geldin ablam".... Demiş ayrılmıştım ondan

-sende hoş geldin canım. Çağırınca gelmiyorsun ben de buraya geldim. Sana yemek hazırladım. Birazını da dolaba koydum. Yoğun çalışıyorsun, sana iyi bakmalıyım sonra Fahri geldiğinde emanetime neden iyi bakmadın demesin diyip gülmüştü.

+Hoşbuldum ablam. Gelmene çok sevindim.... Çocuklar nerede gelmediler mi özledim onları da?

-Hoşbuldum canım benim. Getirmedim onları. Özlüyorsun ama hiç gelmiyorsunda canım. Onlar da seni özlediler. Biraz kız kıza takılalım diye babalarıyla bıraktım. Diyip gülümsemişti.

+İyi yapmışsın. Arada yap böyle. Yani yemek yapman için demiyorum. Zor oluyordur hem çocuklar hem şirket. Biraz kafan rahatlar.

-haklısın canım. Bazen dayanılmayacak kadar zorluyor. Neyse kapı önünde durduk sohbet ediyoruz, seni tutmayayım, git üzerine rahat bir şeyler giyinip gel de yemek yiyelim. Sonra kahvelerimizi yapıp içelim belki bir şeyler de izleriz ne dersin?

+wow bu harika fikre nasıl hayır diyebilirim ki. Yalnız duş alacağım, gelirim hemen.

-tamam canım acele etme.

+Tamam diyip çoktan yukarıya Fahri'nin odasına girmiştim. Fahri gittiğinden beri kendi çarşaflarımı serip onun yatağında uyuyordum. Üzerime giyinmek için dolabımdan temiz bir şeyler aldıktan sonra duş alıp giyinmiş aşağıya inmiştim.

+Ben geldim diyip mutfağa girmiştim. Masayı hazırlamış beni bekliyordu.

-Gel otur derken çorbalarımızı dökmeye başlamıştı.

+Mis gibi kokuyor, ellerine sağlık ablam derken ellerimi yıkamış sandalyeme oturmuştum.

-afiyet olsun canım benim. Sen gelmeden önce Fahri aradı, burada olduğumu söyleyince birazdan ararım diyerek kapattı.

+arabada gelirken beni de aradı. Aramayı cevaplayayım derken telefonu düşürünce konuşamadım eve geldikten sonra arayacaktım bende. Diyip gülümsemiştim.

Yemeklerimizi yiyip bulaşıkları makinaya doldurmuştum. Bir yandan çay da koymuştum. Bütün iş hallolmuştu.


+Evet, şimdi ne yapıyoruz ablam?

-çay iyice demlenene kadar Fahri'yi arayalım bence, sonra da bir film seçip izleriz olur mu?

+Olur tabi ablam. Bugün ne dersen sana eşlik edeceğim. İstersen evde izlemek yerine sinemaya da gidebiliriz?

-iyi fikir ama ona da başka zaman gideriz. Artık arada böyle kaçamaklar yapacağım gibi görünüyor bana eşlik edersin değil mi? Demişti kahkaha atarken

+Ederim tabi ablam ne demek. Diyip gülümseyişine karşılık bende gülümsemiştim.

Oturma odasına gidip oturduktan sonra. Fahri'yi bilgisayardan görüntülü
Olarak aramıştık.

-(Fahri) selamun aleyküm nasılsınız?

-(Sofia) iyiyiz kardeşim gördüğün gibi.

+İyiyiz çok şükür sen nasılsın Fahri? Bu arada aradığında araba kullanıyordum, cevaplayayım derken telefonu düşürünce alıp açamadım kusura bakma.

-(Fahri) önemli değil. Ben de iyiyim çok şükür. Sizi birlikte gördüm daha iyi oldum. Bugün kızkıza takılacakmışsınız sanırım. Derken gülüyordu

+ Evet öyle derken biz de Sofia ablayla birbirimize bakıp gülmüştük.

-(Fahri) Allah neşenizi artırsın.

-(Sofia) amin kardeşim hepimizin inşaAllah. Eylül'le birlikte birazdan film izleyeceğiz. Keşke sen de burada olsaydın.

-(Fahri) zamanı gelince o da olur inşaAllah ablam. Ben gelince de izleyelim tamam mı?

-(Sofia) olmaz siz erkek erkeğe takılırsınız enişten ve yeğenlerinle biz de Eylül'le kızkıza takılırız. Diyip uzunca bir süre hep birlikte gülmüştük. Gülmemiz bitince Sofia abla devam etmişti.

-bu arada işler nasıl gidiyor ?

-(Fahri) aynı gidiyor bakalım. Tamam neyse ben sizin kızkıza partinizi bölmeyeyim. Diyip alınmış bir yüz ifadesiyle bize bakıyordu.

-(Sofia) Valla hiç kusura bakma kardeşim. Ben bu partiyi sevdim. Eylül'le anlaştık arada böyle yapacağız bilgin olsun.

-(Fahri) hiç sanmıyorum. Eniştem bir iki parti sonrası isyan bayraklarını çeker söyleyeyim. Diyip gülmüştü. Neyse ben kapatayım izleyin filminizi. Sonra yine görüşürüz inşaAllah.

-(Sofia) kapatmak istediğine göre bizi özlemedin sanırım? Diyip bu seferde Sofia abla alınmış bir ifadeyle bakıyordu.

-(Fahri) özlemem mi ablam, ilk defa sizden bu kadar uzak kaldım, geldiğim 2 ay olacak neredeyse. Hepinizi çok özledim. Keşke orada olabilseydim. Bunu her şeyden çok isterdim.

-(Sofia) gel o zaman kardeşim. 2-3 günlüğüne de olsa gelemez misin?

-(Fahri) 20 saatlik yolculuk çekilmiyor inan ki. Eylül iyi bilir bunu.

+Evet öyle anlıyorum. Elinde olsaydı gelirdin. Yapacak bir şey yok.

-(Sofia) tamam neyse kardeşim. Böyle hasret gidereceğiz artık ne yapalım derken sıkıntıyla nefesini bırakmıştı.

İkisi de birbirlerinin herşeyiydi. Birbirlerinden başka kimseleri yoktu. En yakınları kendileriydi. Bu zamana kadar, bu kadar uzun süre ayrılmamış olmalarından ötürü şuan onlar için zor geliyordu.

Özlemek, ne güzel bir şey aynı şekilde birileri tarafından özlendiğini bilmek. Benim böyle kimsem olmamıştı. Ben ailemi görmeyeli 2 yıl 2 ay olmuştu. Ama onları özleyip özlemediğimi bilmiyorum bile. Ve özleniyor muydum haberim yoktu. Eger özleseydim yada özlenseydim sanırım bunu hissederdim. Ama içimde aileme özleme dair ufak bir his bile yoktu... Ama burada Fahri'yi evde olmadığı süre boyunca özlemiştim. Evde onu görmeye alıştığımdan, görmemek garip geliyordu.

-(Fahri) Eylül kendine iyi bak aşkım. Allah'a emanet ol.

+Sen de kendine dikkat et Fahri. Allah'a emanet ol.

-(Sofia) görüşürüz kardeşim. Diyip el salladıktan sonra görüntülü aramayı kapatmıştık.

Kısa bir sessizlikten sonra,


+Evet ablam ne izleyelim? Ne tür filmleri seviyorsun?

-Romantik komedi seviyorum. En güzelinden izleyelim bir tane. Sen de seviyor musun?

+Evet abla bende seviyorum. Derken Sofia abla arama motoruna bir film adı yazarken, bir yandan da

-yakın zamanda çıkan bir film vardı, ne kadar gitmek istesem de vakit bulamadığımdan gidip izleyememiştim. Gişe rekorları kırmıştı belki duymuşsundur derken filmi açmıştı.

+Aa evet hatırladım bu filmi, iş yerinden arkadaşım Fehime, izlemeye gitmişti. Mutlaka izle diye söylüyordu ama bende vakitsizlikten gidememiştim.

-süper o zaman. Başlatıyorum, iyi seyirler canım benim.

+İyi seyirler ablam. Demiştim. Film çok güzeldi. Nedense hikaye bana çok tanıdık geliyordu. Ailelerin zoruyla evlenen iki gencin evliliğini anlatan bir filmdi. Fahri ile evliliğimizde buna benziyordu. Tek fark biz en baştan anlaşma yapmıştık ve vakti gelince ayrılacaktık. Filmdeki karakterler gibi birbirimize aşık değildik. Sadece başkalarının yanında evliymiş rolü yapıyorduk.

Film bittiğinde Sofia abla ağlıyordu.

+Ablam ağlama bak kavuştular işte.

-elimde değil filmlerden sonra genelde ağlarım ben. O yüzden filme başlamadan önce yanıma peçete aldım, derken cebindeki peçeteyi çıkartıp gözlerini silmişti.

-Bir süre sonra telefonu çalmıştı. Eşi arıyordu. Bak bir kaç saatliğine bile dayanamıyor çocuklara derken gülümseyip telefonu açmıştı.

-efendim hayatım.
......
-ben de 5 dakikaya çıkacaktım.
.......
-yok yok gelmenize gerek yok, ben arabamla geldim kendim gelirim.
...
-görüşürüz canım.

Diyip telefonunu kapatıp ayağa kalkmıştı.

-bu gece için çok tesekkür ediyorum Eylül. Çok eğlendim.

+Ben de çok eğlendim ablam. İyi ki geldin. Yine gel olur mu?

-gelirim inşaAllah kardeşim. Üzerine tuniğini giyinmiş, başörtüsünü de aynaya bakıp düzeltttikten sonra telefon ve çantasını aldıktan sonra görüşüp ayrılmıştık.






~~~~~~~bölüm sonu 01.08.2021~~~~~~~~

Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen. Destekleriniz benim için önemli 🌸💕

Continue Reading

You'll Also Like

40.4K 2.3K 27
Hani insan, değerli bir mücevheri saklar ya, bende kalbimde onu saklamıştım. Bana aşkı anlat deseniz size şöyle anlatırdım... Onun o benzersiz koyu...
ZEMHERİ By yudumsucan

General Fiction

117K 5.5K 14
Zemheri babası tarafından zorla evlendirilen bir kızdı. Akay ona yıllarca aşık bir adamdı. Zemheri Akay'ı sevecek mi?
3.4M 168K 67
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
9.2K 388 19
Bir yanda asiliyile tanınmış nefes bir yanda deliliyle tanınmış deli Tahir bakalım bu iki kişinin arasında neler olucak