mirror ✔

By cxxdnb

199K 25.8K 13.7K

seneler önce bir grup kişi kötü fikirlerini ortaya atarak deney yapmayı denemişlerdi. bu deneyler masum insan... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
62
63
64
65
66
67
68
69
70, final

61

1.9K 259 158
By cxxdnb

61

Hyunjin, Seungmin'in yanına yattığında uzun süre yatakta dönüp dursa da uyuyamamıştı.

Rahatsız hissediyor, uykusu olsa bile uykuya dalamıyordu.

"Sorun ne sevgilim?"

Seungmin, çocuğun hallerine dayanamayıp sormuştu. Hyunjin, ellerini büyük olanın saçlarına götürüp ağır hareketlerle oynamaya başladı.

"Jiho için çok üzgün hissediyorum. Neredeyse aynı şeyleri yaşadık. Uyku tutmuyor beni. Jiho'nun yanına mı yatsam?"

"Saçmalama.. O çoktan uyumuştur. Zaten Jisung yanında. Ayrıca sen çoktan atlattın o günleri Jinnie. Büyüdün artık bebeğim."

"Ama hâlâ bebeğim diyorsun bana?"

"Otuz yaşına da gelsen bebeğim olacaksın. Büyümen benim için çok bir şey ifade etmiyor."

"Büyüdüğüm için mi öpmüyorsun beni artık?"

"O nereden çıktı?"

"Günlerdir yanağımdan bile öpmedin."

Hyunjin, tripli çıkan ses tonu ile söylenmiş, arkasını dönerek yattığında Seungmin ona sarılarak kollarını karnında birleştirmişti.

Ardından Hyunjin ona doğru döndüğünde, diğerinin dudaklarına yaklaşarak minik bir öpücük kondurarak iyi geceler dilemiş, yüzünü diğerinin boynuna yaslayarak uykuya bırakmıştı kendini.

_________

Sabah olduğunda her zamanki gibi ilk uyanan Changbin olmuştu. Banyoda yüzünü yıkamış, ağzını çalkadıktan sonra mutfağa giderek bir bardak şu içmişti.

Sonrasında Jeongin'in eski odasına doğru ilerleyip ses çıkartmamasını umarak kapıyı açtı.

Jiho yatakta kıvrılmış uyurken, koca bir bebek olan Jisung da küçük koltukta iki büklüm olmuştu.

Changbin onun bu halinin komik olduğunu düşünerek gülmüştü. Daha hastaneye gitmelerine çok olduğundan onu hafif hareketlerle kucağına almış, hemen yan taraftaki Minho ile ikisinin odasına götürmüştü.

Kapı aralık olduğundan ayağıyla ittirip onu yatağa bıraktı. Bunu yapmasıyla Jisung yan dönerek Minho'ya sarılmıştı.

Changbin onun uykusunda bile yapışkan olduğunu görmesiyle gülerek odadan çıktı.

O sırada Jeongin ve Chan'ın da uyandığını, mutfakta oturduklarını görmüştü.

Chan, masaya kafasını yaslamış yumurta pişiren Jeongin'i izlemeye dalmıştı.

"Hyung, sen neden uyandın ki? Jisung ve Minho ile gideceğiz bugün."

"Sevgilimi izliyorum Changbin. Bugün nöbete kalacak, göremeyeceğim.."

Jeongin, Chan'ın kendine 'sevgilim' demesi ile gülümsemiş, onun güldüğünü gören Chan ayağa kalkarak beline sarılmıştı.

Jeongin'den birkaç santim kısa olduğundan bu görüntü çok şirin gözükmüştü.

"Minho hyungları uyandırmayacak mıyız?"

"Birazdan uyandırırız. Jiho'nun ameliyatı için Bay Park ile konuşacağım. Bugün ameliyatların çok yoğun olmadığını hatırlıyorum. Zamanımız kalacaktır."

"Hyung istersen şimdi ara. Bay Park bizden de erken uyanıyor. Şu an kahvesini yudumlarken son durumlara bakıyordur kesin."

Jeongin, kendisine sarılan sevgilisinin izin verdiği kadarıyla Changbin'e dönerek söylemişti. Bay Park şirin bir adamdı. Hayatı çok düzenli ve güzeldi. Hastanenin en başarılı ve en eski doktorlarından biriydi ve herkes tarafından çok sevilirdi.

"Doğru diyorsun."

Changbin onların yanından telefonla konuşmak için ayrılırken Jeongin karnının üzerinde birleşmiş ellere baktı.

"Hadi masaya otur hyung. Bak eline yağ sıçrayacak diye korkuyorum."

"Bir şey olmaz bana."

Jeongin ocağın altını kapatıp arkasını dönmüş, Chan'ı gıdıklamaya başlayarak kendinden ayırmıştı.

En büyük olan gözleri kısılarak gülerken Jeongin de onun gibi gülümsüyordu. Çocuk yumurtayı tabağa koyarak masaya bırakmış, meyve sularını koyacakken Changbin girmişti içeriye.

"Bay Park izin verdi. Beraber yapacağız ameliyatı. Bayan Ro'nun da bizimle olacağını söyledi."

Changbin masaya oturmadan önce Minho ve Jisung'u uyandırmaya gitmişti. İkisi de itiraz ede ede sonunda uyanıp mutfağa girebilmişlerdi.

Changbin'in yokluğunu hisseden Felix de kalkarak sevgilisine yapıştığında uyuyan tek çift Hyunjin ve Seungmin olmuş, ikisine kimse dokunmamıştı.

_____

Jiho'nun üzeri güzelce giydirilmiş, Jisung'un elini tutarak hastaneye doğru yol almışlardı.

Chan, Jeongin, Changbin, Jisung, Jiho arabayla giderken, Minho motora binmişti. Son anda Felix de onlara katılmış, arabada yer olmadığından Minho ile motora binmişti.

Hastaneye geldiklerinde Changbin ve Jeongin önden girmişler, beklemeleri gerektiğini söylemişlerdi.

On dakika kadar sonra iki beyaz önlüklü yanlarına geldi.

Jiho ve Jisung'u içeriye aldıklarında, Bay Park onları bekliyordu.

"Jiho sen olmalısın." diyerek gülümsemiş, ağrıyan dizlerine rağmen eğilerek çocuğun saçlarını sevmişti.

Onu takip ederek bir odaya girdiklerinde Bay Park hızlıca kontrol etmişti çocuğun ensesini. Ardından birkaç test yapıldığında gerçekten de cihaz olduğu ortaya çıkmış, çocuğu ameliyata almışlardı.

________

Changbin, Bay Park, Bayan Ro ve birkaç hemşire eşliğinde Jiho'nun ameliyatı atlatılmıştı.

Bay Park, Changbin'in küçük çocuğa kendinden iyi bakacağını bilse de bir gün hastanede kalmasının iyi olduğunu söylemişti.

Zaten Changbin ve Jeongin onun yanında kalsa bile Jisung da ısrar ettiğinde küçük çocuk ile birlikte üçü kalmışlardı hastanede.

Chan, Minho ve Felix onlara veda ederek geri döndüler. Felix bu sefer abisiyle gitme kararı almış, Minho önden hızla giderken Felix ve Chan onun arkasından ilerlemişlerdi.

Henüz hastaneden çok uzaklaşmadan, Felix kafasının içinde bir ses duydu.

"Geri dönün ve Jeongin'i alın. Çabuk ol Felix!"

"Ne? Minho hyung ne oluyor? Hyung arabayı çevir çabuk. Jeongin'i almaya gidiyoruz."

"Ne, neden?"

"Bilmiyorum! Minho hyung'un sesini duydum. Hemen alıp gelmemizi söyledi."

Chan arabayı döndürüp gaza bastığında hastaneye dönerken Felix Jeongin'e dışarıya çıkması için mesaj yollamıştı.

Hastaneye hemen vardıklarında Jeongin arabaya binmişti. Ama yanında Jiho da vardı.

"Jiho'nun ne işi var Jeongin!"

"Birden izi iyileşti. Ben de seninle geleceğim dedi. Engel olamadım."

Jeongin ve minik Jiho arkaya otururken Chan son hızla eve sürmüştü arabayı.

Ama evden yükselen dumanlar, dördünün de ağzının açık kalmasını sağlıyordu.

Minho gözyaşları içinde yanlarına gelmiş, hıçkırıklar eşliğinde evin yandığını anlatmaya çalışmıştı.

"Hyunjin ve Seungmin nerede!"

"Bilmiyorum, çıktılar mı görmedim!"

Jeongin, gözlerini hızla gezdirerek su kaynağı aramaya çalıştı. Sonunda bir musluğa bağlı hortum gördüğünde suyu kontrol ederek yangını söndürmeye başlamıştı.

"Sana yardım edebilirim."

Jiho, Jeongin'in elini kavradığında suyun akışı artmış, yangın sönmüştü.

O sırada Jiho Jeongin'in elini bırakıp eve doğru ilerlediğinde Chan öne atılacak olsa da Felix onu tutmuştu.

"Bekle hyung."

Çocuk, yanan evin duvarına dokunduğu gibi evin eski haline dönmesi ile üç büyük de ağzı açık kalmıştı.

"Abim çürütme gücünde. Ben de eski haline döndürebiliyorum." diyerek masum gözlerine baktığında, Chan ona 'aferin!' diyerek saçlarını okşamış, kucağına almıştı.

"İçeriye bakalım."

İçeriye girdiklerinde, Hyunjin ve Seungmin'i görememişti hiçbiri.

Felix, Hyunjin ve Seungmin'e mesaj yollamayı deneyerek ellerini kulaklarına kapattı.

bölüm sonu

Continue Reading

You'll Also Like

cope By yewi

Fanfiction

121K 13K 45
aptal orospu: güller kırmızıdır menekseler mor en sevdigim madendir bor eger beni istiyorsan please open the door ... minsung, hyunmin
TUTSAK By Elsa

Mystery / Thriller

80.2K 2.8K 38
"Ben; kışı yaşadığım bir akşam beni yakan rüzgarı da çok iyi tanıyorum, bir cehennem akşamı beni üşüten alevleri de"
1.2K 211 19
hyunlix,devam ediyor. fan war çıkaran vansi hyunjin ve onunla kavga eden blinto felix'in yazışmaları. [texting] 231127 - #seungbin
ELIYS (+18) By Duru

Mystery / Thriller

164K 9.9K 54
Asırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca...