ENGELSİZ

By TwoDisturbed

11.7K 913 85

Mucizelere inanırmısın? Hani şu peri masallarındakiler gibi bir mucize.Her şey berbatken, nefes alabilecek gü... More

HAY BİN SIÇMIK
SADECE SUSMAK
BANA MI YAVŞIYOR NE?
SANIRIM BU AŞK...
KUTLAMA
DUYURU
Geri Dönüş
Ben Tam Bir Aptalım
Her şey Bitti
Engeller
Hiçlik
Sana Güvendim
Parti
Yazar Notu
Beyaz
Kırmızı
Lanet Olsun!
Karanlığa Bürünen Beyaz
Sürpriz

Bu Kadar Yeter

686 49 3
By TwoDisturbed

Bölüm Şarkısı

James Arthur-İmpossible

*******

Ne! B-bu yoksa aradığımız şey..

Evet bu bir günlüktü. İçini açıp bakmak geliyordu içimden ama cesaret edemedim. Günlüğü kaptığım gibi çantama attım. Tam o sırada barın kapısı açıldı, Deniz dışarı çıktı, gömleği kan içindeydi anlaşılan Caner'i fena pataklamıştı sinirlerim bozulmuştu sanırım vücudum titriyordu ve gözyaşlarıma engel olamıyordum içim boşalmıştı adeta Deniz arabanın kapısını açtı ve arabaya bindi hemen arabayı çalıştırdı ve oradan uzaklaştık. Kendimden o kadar geçmiştim ki en sonunda ağlayacak gücüm bile kalmadı. Deniz anlamış olmalı ki arabayı bir uçurum kenarında durdurdu kapıyı açıp aşşağı indi ve uçurumun kenarındaki taşa oturdu. Ben hala arabadaydım ve neden bilmiyorum içimden bir ses yanına gitmemi söyledi. Arabanın kapısını açtım ve aşağıya indim ve gidip Denizin yanına oturdum kafamı yere eğdim uzun bir süre ikimiz de konuşmadık kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara harikaydı.Denizin üzerine ay ışığı yansımıştı ve o parlak kahve gözleri bütün yorgunluğumu alıp beni dünyadan uzaklaştırıyordu bir ara göz göze geldik. Deniz'e beni neden kurtardın diye sormak istedim ama cesaret edemedim sonuçta beni orada öylece bırakmıştı bu öyle kolay unutulacak bir şey değildi.

Gururumu kırmıştı...

Bir kaç saniye daha birbirimize baktık sonra Deniz kafasını kaldırıp yıldızlara baktı ben de düşüncelerimi bölüp aynı yere yani yıldızlara baktım biz aynı yıldızın altında farklı kişilerdik....

*********

Dıt dıt dıt dıt of beni bu güzel uykudan ayıran şu alarmı biri sustursun... Neredeyim ben böyle bu yatak falan ben ne zaman uyuyakaldım?

saat kaç? burası neresi?

Yataktan fırlayıp,ayakkabılarımı giyindim hemen bir ayna bulup kendimi insana benzetmeye çalıştım sanırım burası bir otel odasıydı.Kapı iki kere çaldı dışardan

"Oda servisi" diyen bir ses geldi. Kapıyı açtım ve orada ki görevliye

"Neredeyim ben" dedim

görevli adam

"............... otelindesiniz" dedi.

" Ben ne zaman geldim buraya?"

" Sizi gece yarısı bir bay kucağında getirdi ve hemen bir oda tuttu sizi buraya çıkardı ve yatağa yatırdı cebinden bir kağıt ve kalem çıkardı bir şeyler yazdı ve bana verdi kağıtta numarası ve altında şu not yazıyordu"

Kağıdı bana uzattı kağıtta;

"Bir sorun çıkarsa bu numarayı arayın."

"Ne yani bana hiç not falan bırakmadı mı?" diye sordum.

"Hayır hiç bir şey bırakmadı"

Çantamı alıp otelden çıktım telefonumu elime aldım kapanmıştı.Hemen açtım açar açmaz 100 cevapsız arama! arayanlar tabiki de anguslarımdı. Sonunda birilerinin aklına gelmişim nasıl ki o beni merak etmiş de aramış? bu kişi tabiki babam dı. O sırnaşık sekreterinden -namı değer sevgilisinden- vakit bulup ta beni nasıl aradı merak ediyorum doğrusu.

Biraz yürüdükten sonra bir taksi durdurdum ve evin yolunu tuttum sonunda eve geldim taksi nin parasını ödeyip indim. kapıyı açtığımda ev sessizdi.

Bu aralar Meloşuma vakit ayıramıyordum ve sanırım onu biraz kırmıştım.

"Meloşuuuum" diye seslendim.

Meloşum mutfaktan

"Küçük meleğim!" diye gürültülü bir sesle birlikte gelip bana sarıldı bende o ton ton yanaklarından öpüp ona sarıldım. Uzun bir kucaklaşmadan sonra Meloşum ile mutfağa gittik.Aman Allah'ım bu da ne böyle en sevdiğim yemek olan sarma... benim canım Meloşum ne de iyi bilir beni

"Suada şimdi beni dinle yukarıya çık güzel bir duş al ve seninle güzel bir akşam yemeği yiyelim "dedi. Uzun zamandır birlikte bir şey yemiyorduk hem benim için de çok iyi olurdu. Meloşumu kırmadım ve

"Tamam kraliçem siz yeter ki isteyin" dedim ve yukarı odama çıktım odaya girer girmez çantamı yatağa fırlatıp banyoya koştum küveti sıcak suyla doldurup içine girdim.Bütün yorgunluğumu üstümden attım duştan çıkıp üstüme rahat bir kıyafet giydim ve aşağıya indim. Meloşum sofrayı hazırlamış beni bekliyordu hemen sofraya oturdum ve o güzel sarmaları mideme indirdim. Yemek bittikten sonra Meloşumun yanağına iyi geceler öpücüğü kondurup odama çıktım.Saat erkendi ama artık dayanamıyordum bu gün oldukça uzundu zaten okula da gidememiştim ama bugün Deniz'in tüm sırlarına ulaşabileceğim şeyi yani günlüğünü çalmıştım. -kulağa ne kadar kötü gelsede- yarın için şimdiden heyecanlı ve endişeliyim. Yarını iple çekiyorum...

*******

Her okul zamanında olduğu gibi alarmımın rahatsız edici sesiyle gözlerimi açtım hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım formalarımı giydim saçımı düzleştirdim ve son olarak makyajımı da yapıp evden çıktım.Arbama atlayıp okula gittim tam zamanında okuldaydım. Okulun bahçesinde anguslarımı ve sevdiceklerini gördüm. Koşarak yanlarına gidip

"Selaaaaam" diye bağırdım.

Berra hemen üstüme atlayıp beni öpücük yağmuruna tuttu sonra da

"Ah canım nerdesin sen kaç kere aradım niye cevap vermedin hadi onu geçtim cevapsız aramalarıda mı görmedin? " dedi canım angusum Ezgi ise sadece

"Günaydın"

demekle yetindi.Ezgi'ye cevap veremeden müdür herkesi bahçede toplayıp bizim için saçma ve anlamsız olan bir konuşma yaptı. Konuşma bittikten sonra hep beraber sınıfa çıktık sınıfın kapısında Kaan'ı gördüm tabi onu görmezden geldim. Tam sınıfa girecekken Kaan

"Günaydın Suada"dedi bende yüzüne bile bakmadan

"Günaydın"dedim ve Berra ile sıramıza geçtik. Ezgi de yanımıza geldi.Berra hemen

" Anlat bakalım o gece ne oldu?Deniz'le nereye gittiniz?" gibi bir çok soru sordu. Bende başımdan geçen her şeyi anlattım aslında pek te her şey sayılmaz Deniz'in günlüğünün bende olduğunu onlara bir türlü söyleyemedim. Bilmiyorum.Ya Deniz'in günlüğünde onu kötüleyecek şeyler yazarsa günlüğü onlara söylemeden önce kendim okumalıyım Ezgi

"Heey iyi misin? nereye bakıyorsun

Suada?"

" Şey dalmışım kusura bakmayın" kapı açıldı ve hoca sınıfa girdi.Tüm sınıf yarım yamalak ayağa kalktı ve Ezgi yerine geçti.Ayten hoca

"Günaydın arkadaşlar"

Sınıf

"Saol"

hoca

"Oturabilirsiniz" bu saçma konuşmadan sonra yerimize oturduk. Tam yoklama alınacakken Deniz sınıfın kapısını açtı bir anda tüm sınıf susup kapıya doğru baktık. Deniz içeri girip hocaya doğru yürüdü hoca

"Yerine oturabilirsin bir daha geç kalma" dedi.

Deniz tam sırasına yönelmiş gidiyordu ki Kaan arkadan

"Bu haksızlık hocam biz geciktiğimizde, geç kaldığımız için özür diliyoruz. Deniz neden dilemiyor?" dedi.Kendime hakim olamadım ve o sessizlikte arkaya dönüp

"Bu seni ilgilendirmez her şeye burnunu sokma" dedim.Ayten hoca

"Sen karışma Suada.Ayrıca sana gelince Kaan bu olay sadece beni ilgilendirir sen de karışamassın" dedi.

Kaan sinirden kızarmıştı ama hiçbir şey demedi.Deniz ise şaşkın şaşkın bana bakıyordu onu savunduğumu görünce hayret etti sanırım ben hala bunu nasıl yaptığımı düşünüyordum neyse ki hemen derse başladık ve konu kapandı. Ders boyunca sustum ve dersi dinlemedim bile. Ders bitti ve Ayten hoca dışarıya çıktı. Deniz de hocayla birlikte çıktı bu ağır koku da neydi böyle erkek parfümü gibi ağır bir koku.

Kafamı sıradan kaldırdım ve Kaan başımdaydı tabi ya yine Jagler'ini abartmış.Nefes alamıyordum resmen. Kaan

"Konuşalım mı biraz?"dedi.

Ben tabi ki ukala ve umursamaz bir tavırla

"Ne konuşacağız "

"Bilmem mesela bizden konuşuruz "

ne?Kaan ne dedi? biz mi! kafayımı yedi bu çocuk? düşüncesi bile çok korkunç sinirlerim tavan yaptı resmen o an elime geçen herşeyi Kaan'ın suratına fırlatmak geldi içimden.Bide pis pis sırıtıyordu karşımda aptal herif.

"Bu kadarı yeter!"

diye bağırdım

"Ağzından çıkanı kulağın duyuyormu senin! biz mi? Biz diye bir şey yok anladın mı? benim senin gibi iğrenç bir insanla ne işim olur aptal"

Berra kolumdan tutmuş beni geri çekiyordu.

"Bırak kolumu Berra bu saçmalıkları bir daha duymak istemiyorum "

"Sakin ol Suada"

"Sakin falan olamam!"diye bağırdım. Kaan resmen yıkılmıştı karşımda pis pis sırıtan Kaan'ın yüzünü şaşkın ve üzgün bir ifade kapladı bunu görünce sustum ve sınıfa döndüm tüm sınıf bize bakıyordu Kaan resmen rezil oldu ve bana sadece

"Tamam" dedi ve çantasını alıp sınıftan çıktı. Çok ta umrumdaydı sanki giderse gitsin pislik. Hiç bir şey olmamış gibi yerime oturdum.Ezgi yanıma gelip

"Aferin o anca bu dilden anlar"dedi ben ise hiç umursamadım bile çünkü aklım başka yerdeydi çok güzel planarım vardı akşamı sabırsızlıkka bekliyordum eve gider gitmez Deniz'in günlüğünü okuyacaktım. Tabiki de bu gün her okul günü gibi bitmeyen günlerdendi. Nihayet öğle arasına girdik ve bizim tayfa ile kantine indik. Berra ,Ezgi ve ben masaya oturduk Murat ile Halil gidip bize sosisli aldı bu aralar Halil Ezgi'ye iyi davranıyordu Ezgi otururken sandalyesini çekmeler sürekli iltifat etmeler falan. Murat la Halil masaya geldi Berra ile Murat, Ezgi ile de Halil yan yana oturuyordu ben ise yanımda kimse olmadan tek başıma oturuyordum. Halil Ezgiye döndü ve

"Bu gün güzelliğinle gözlerimi kamaştırdın" dedi .Ezgi şaşkınlıkla "Teşekkür ederim" dedi.Tabi ne yapsın kız alışık değil ki.Murat ta gaza geldi sanırım Berra ya bakıp

"Gözlerin beni sarhoş ediyor karşısında duramıyorum" dedi.

"Yeter" diye çığlık attım.

"Peki beni hiç düşünmüyorsunuz dimi benim sevgilim yok diye insan değilmiyim yani kimse iltifat etmiyor" diye bağırdım masadaki herkes bir anda benim durumuma olsa gerek üzüldü.Berra

"Evet artık kesin ve yemeğinizi yiyin" dedi kimseden ses çıkmadı ve yemeğimizi yedik sonra sınıfa çıktık ve derse girdik kafamı toplayıp derse konsantre olamıyordum aklım sadece günlükteydi arada sırada Deniz'i kesiyordum ama o hiç bana bakmıyor ve pür dikkat dersi dinliyordu nihayet bu günü de bitirdik dışarıda yağmur yağıyordu olamaz ya ben bu gün montumu bile giymedim. Halil koşup Ezgi nin montunu getirdi Ezgi hala Halil e inanamıyordu sanki bir rüyaymış gibi davranıyor ve eminim ki bu rüyadan asla uyanmak istemiyordu. Ezgi ,Berra ve Muratı öptüm ilk defa Halil ide öptüm onunla her zaman tokalaşırdık ama bu gün içimden geldi işte.Hepimiz arabalarımıza binip evlerimize dağıldık yolda giderken bile günlüğü düşünüyordum hızlı olmalı ve bir an evvel günlüğü okumalıydım kapıyı anahtarla açtım ve koşarak odama çıktım. Meloşum arkadan

"Bu ne acele" diye seslendi.Odama girip kapıyı kilitledim -bunu neden yaptım bilmiyorum-hemen çantamdan günlüğü alıp yatağın üstüne oturdum evet nihayet günlük elimdeydi ve ona bakıyordum ilk önce kokladım tıpkı Deniz gibi harika kokuyordu kokuyu iyice içime çektim ama şimdi de kitabı açmaya cesaret edemiyordum kendi kendime

Yapmalısın Suada istediğin bütün cevapları bulabilirsin dedim ve günlüğü açtım. Okumaya başladım...

Continue Reading

You'll Also Like

495K 31.1K 42
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
270K 10.4K 21
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
996K 21.6K 38
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
165K 14.9K 47
katilim olur musun, yeniden yaşamaya inat?