AŞK / Hayallerin Ötesinde

By SibelAzraDeniz

14.2K 1K 479

- Kes sesini... Mehmet'le evleneceksin işte o kadar! +Abi ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Male... More

1) Kendinden giderken
2) Kendine Gelmek
3) Düğün günü ♡
4) Hiç Hesapta Yokken
5) Beklenmedik Şeyler
6) Küçük Bir Umut
7) Yaşanacak Çok Şey Vardı
8) Büyük Yalan
9) Yalan yalanı doğururmuş.,.
10) Umut
11) Tekrar Mutlu Olabilmek Mümkün Müydü?
12) "Böyle Olsun İstemezdim"
13) Küçük bir umut
14) Evlilik Oyunu
15) Veda Günü
16) Yeniden Ruhumun Ait Olduğu Yerdeydim
17) Gerçek ailen yanlarında büyüdüklerin midir?
18) Hazırlıklar güzel günler için miydi?
19) Büyük Anlaşma
20. Bölüm
21) Düğün *Part 1*
22. Düğün *Part 2*
23) Balayı ~ Bali ♡ 1
24. Bali ♡ 2
25. Büyük Gün
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Düğüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
*56. Bölüm **Final**

38. Bölüm

173 15 2
By SibelAzraDeniz


~~~~~~
Evden tam içeriye girecekken, Sofia abla aramıştı.
~~~~~~

-selamun aleyküm kardeşim. Nerdesin. işten çıktın mı? Yemek yedin mi?

+Aleyküm selam ablam. Evet çıktım. Eve şimdi giriyordum. Birazdan hazırlayıp yerim.

-çok iyi o zaman hiç içeriye girmeden bize gel. Birlikte yemek yeriz. Yarım saat önce Fahri'yle de konuştuk. Geldiğinde konuşuruz.

+Gelip rahatsızlık vermeyeyim. Size afiyet olsun. Yapıp yerim.

-olur mu öyle şey kardeşim. Hadi bekliyorum bak.

+Tamam abla geliyorum. Diyip telefonu kapatmış, eve girdiğim gibi geri çıkmış 20 dakikalık araba yolculuğundan sonra Sofia ablaların evine gitmiştim.

Yemeklerimizi yemiş, oturma odasında çay içerken konuşmamıza devam ediyorduk.

-Fahri seni de aramış sanırım.

+Evet konuştuk. İşleri uzamış. Ne zaman geleceği de belli değilmiş sanırım. Demiştim gergince.

-Evet uzamış. Ne yazık ki.

+Sana başka bir sey söyledi mi? Ne zaman dönebileceğine dair?

-yok söylemedi. Sadece uzun süreceğini söyledi. Açılış olmadan önce sorunları halletmeye çalışıyor.

+Anladım. İnşaAllah başka sorunlarda çıkmadan hallolur.

-inşaAllah canım. Sen nasılsın? İyi gorünmüyorsun. Fahri dönmediği için mi? 2 hafta demişti ama daha da uzayacak gibi.

+İyiyim. Yok ondan değil. Projemizde son haftamız olduğu için işler biraz daha yoğundu. Ama son iki gün kaldı bitiyor inşaAllah. Demiştim.

-anladım. Çok sevindim buna. Peki bundan sonraki planların neler?

+Türkiye'deki şirkete bilgisayar üzerinden yine çizim yapıp yollamaya devam edeceğim. Aslında bugün buradaki şirketten iş teklifi aldım. Ne yapacağımı düşünüyorum. Demiştim. Ama aslında tek düşündügüm bu değildi tabiki. Fahri gelemediği için bu evliliğin bitmesi yine uzuyordu. Ama bunu zaten Sofia ablaya söyleyemezdim. Fahri geldikten sonra boşanma mevzusu açılınca zaten öğrenirdi...

-ya bu muhteşem bir haber. Tebrik ediyorum seni. Ne yapmayı düşünüyorsun peki? Teklif hakkında ne düşünüyorsun?

+Tesekkür ediyorum ablam. Ne yapacağımı bilmiyorum açıkçası. İki işi aynı anda devam ettirmem çok zor olacağı için Türkiye'deki işim yada bu iş arasında bir tercih yapmam gerekiyor. Türkiye'den buraya gelmem kolay olmamıştı. Ve her şey o şirket sayesinde oldu. Orası ile aramda güçlü bir bağ var aslında. Bu bağı koparabilir miyim emin değilim. Burada alacağım maaş Türkiye'de ki maaşımdan neredeyse yarısı kadar fazla olacak. Kararsızım.

-işin epey zor görünüyor. Diyip gülümsemişti.

+Öyle ne yazık ki derken gülümseyişine karşılık vermiştim.

-inşaAllah hakkında hangisi daha hayırlıysa onu seçersin.

+İnşaAllah ablam sağol.

Bu gece Sofia abla normaldekinden biraz daha durgundu. Sanki canını sıkan bir şey varmış gibi görünüyordu. Biz konuşurken eşi, işi olduğunu söyleyip yanımızdan ayrılınca bu fırsatı kaçırmayıp kendisine sormuştum.

+Sofia abla, canını sıkan bir şey mi var? İyi görünmüyorsun?

-iyiyim kardeşim bir sorun yok. Şirketteki meseleler. Ekstra bir şey yok.

+Anladım. Diyip susmuştum. Şirketin en kötü anlarına da şahit olmuştum. Ama o zamanlar bile şu anki gibi kötü görünmüyordu. Belki de ailevi bir sorundu o yüzden anlatmak istemiyor olabilirdi. Daha fazla irdelemeyip konuyu kapatmıştım. Saat 10'a gelince eve gelmiştim.

Bir saat kadar ev işleriyle çamaşırları makinaya atmak gibi işlerimi hallettikten sonra pijamalarımı giymiş yatağın başlığına sırtımı dayamış iş teklifini düşünmeye başlamıştım.

Benim için yadsınamaz derecede iyi bir teklifti. Müsait olunca cevap yazar düşüncesiyle Warda'ya mesaj atmıştım.

+Selamun aleyküm kardeşim nasılsın, sana fikir danışmam gereken bir mesele var. Müsait olunca yazar mısın konuşalım. Yazıp Warda'ya göndermiştim. Bir iki dakika sonra telefonum çalmaya başlayınca Warda'dır diye düşünerek arayana tam olarak bakmadan telefonu cevaplamıştım.

+Selamun aleyküm kardeşim mesajıma çabuk döndün müsait miydin?

-ve aleyküm selam Eylül benim.
Dediğinde sesin Warda'ya degilde Fahri'ye ait olduğunu anlayınca telefonu kulağımdan uzaklaştırıp arayana bakmıştım arayan Warda değil Fahri'ydi.

+Az önce Warda'ya mesaj atmıştım müsait olunca konuşalım diye. O yüzden o zannettim arayana bile bakmadım.

-anladım. Bir sorun mu var?

+Evet ama sorun değil aslında. Bir şey danışacaktım. Aradığın iyi oldu senin de fikrini alsam olur mu?

-olur tabi anlat bakayım. Demişti ki bir yandan da Warda'da beni arıyordu. Fahri'ye söyleyip, ikisine de ayrı ayrı anlatıp sormaktansa Warda'yı da telefon konuşmamıza dahil etmiştim. Nasılsın faslından sonra konuya girmiştim..

+İkinizinde bildiği gibi buradaki şirketteki işim 2 gün sonra tamamen bitiyordu ya hani. Onlar bana iş teklifinde bulundular. Bir mimar işten ayrılıyormuş. Onun yerine benim geçmemi istediler.

-(Warda) iki iş seni çok yoruyordu. Nasıl olacak ki?

-(Fahri) aynen.

+Evet öyle. O yüzden iki iş arasında bir tercih yapmam gerekiyor. Kafamı karıştıran da bu aslında.

-(Fahri) iki işi kıyasla bence.

-(Warda) bence de. En mantıklı sonuca öyle ulaşırsın.

+mantığımla düşününce buradaki maaşım Türkiye'dekinden fazla olacağı için burayı seçmeliyim diyorum. Ama kalbimin sesini dinleyince Türkiye'deki işin bendeki yeri çok başka. Benim tekrardan buraya gelebilmemin en büyük sebebi. Gelemeseydim olacakları ikinizde biliyorsunuz. Ne yapacağım...

-(Fahri) ben olsam mantığımla hareket ederdim. Ve buradaki işi kabul ederdim.

-(Warda) ben olsam kalbimin sesini dinlerdim sanırım...

+ offf çok yardımcı oldunuz gerçekten sağolun... Diyip sıkıntıyla nefesimi bırakmıştım.

-(Fahri) Eylül bu 2 yılda seni tanıdığım kadarıyla kesin olarak bildiğim bir şey varsa o da, pişman olmayacağın bir karar vereceğin. Hangisini seçersen seç illa diğeri aklında kalır tabiki ama bence buradaki işi seçeceksin. Bana öyle geliyor. Mantıklı olanda bu olur.

-(Warda) Fahri'ye katılıyorum. Pişman olmayacağın bir karar vereceğine inanıyorum bende. Mantıkla düşününce sen nasıl olsa artık buralısın bir daha Türkiye'ye gitmeyi düşünmüyorsun zaten. Buradaki şirkette gayet iyi bir şirket. Hem maaşımda artacakmış. Buradaki iş ortamınıda biliyorsun, herkesi de tanıyorsun. Bence sen Fahri'nin dediği gibi mantığınla hareket et. Ama yine de İyice emin olana kadar düşün.

+ şimdi oldu işte. Demiştim sesli bir şekilde gülümserken. Teşekkür ediyorum, siz olmasaydınız ben ne yapardım. Her anımda hep yanımdasınız. İyi ki varsınız. Derken arkadan Warda'nın kızı Mila' nın ağlama sesi geliyordu. Bir sorun yok ya kardeşim?

-(Warda) yok kardeşim sallarım uyur şimdi. Kusura bakmayın benim kapatmam lazım. Allah'a emanet olun. Esselamu aleyküm.

-(Fahri) ve aleyküm selam.

+ve aleyküm selam kardeşim. Kendine iyi bak sen de Allah'a emanet ol. Dedikten sonra Warda konuşmadan çıkmıştı. Fahri'yle biz konuşmaya devam etmiştik.

Kısa bir sessizlikten sonra.

+Sustun Fahri? Bu arada kusura bakma kendi derdimden sormayı unuttum. Orada saat çok geç değil mi neden uyumadın? Kapatalım istersen dinlen.

-Yok zaten uzandım dinleniyorum. Görüntülü arayabilir miyim?

+Peki olur. Diyip üzerime çeki düzen verdikten sonra, dağınık saçımı da toplamıştım. Ne zaman strese girsem saçlarımla oynuyordum. Yine öyle olduğu için saçlarım darmadağın olmuştu. Bu sırada Fahri telefonu kapatmış görüntülü aramıştı. Saçımı düzeltip topladıktan sonra görüntülü aramayı kabul etmiştim.

Kısa bir sessizlik olmuştu. O da benim gibi sırtını yatağın başlığına dayamış oturuyordu. Yorgun görünüyordu.

+Çok yorgun görünüyorsun. Neden uyumadın?

-uyku tutmuyor.

+Neden? Canını sıkan bir şey mi var?

-evet bir şeyler var.

+İşler çok mu karışık?

-sanırım öyle. Ne yapacağımı bilmiyorum.

+Sen mi ne yapacağını bilmiyorsun inanmam buna. İşinde gerçekten başarılısın. Çözemeyeceğin bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

-inan bazı sorunlar çözülecek gibi görünmüyor. Tüm mesele iş değil.

+Anlatmak ister misin?

-belki başka zaman... Şuan sorunun çözülebileceği zaman değil....

+Neden bu kadar karamsarsın?

-bilmem. Sanırım çözemeyeceğim bir derdin içine düştüm.

+Fahri sorun ne tam olarak?

-hayat ve sürprizleri.

+Hayat ve sürprizleri demek. Çok açıklayıcı oldu... Diyip susmuştum. Kısa bir sessizlikten sonra;

+Belki de sorun olarak gördüğün hiç bir sürpriz sorun değildir. Hayat mucizelerle dolu. Demiştim

-hayat mucizelerle dolu gerçekten de... O mucizelerden biri de sensin bence. Sana imreniyorum

+Nasıl?

-yani yaşadığın onca şeyi düşününce... Bir şekilde ayağa kalkmayı hep başardın.

+Haklısın yaşadıklarım, buraya gelişim hepsi mucizelerle dolu. Tam bitti, hayatımın son demine geldim derken Allah bana sayısız mucizeler gönderdi. Ne kadar şükretsem az. Bazen bitti dediğimiz anda, daha kötü ne olabilir dedigimiz her şeyin sonunda mutlaka güzel bir şeyler geliyor bize.

-Haklısın. O güzel şey bana da geldi aslında. Ama yaşanacakları düşününce bana verilen o ödülü elimde tutamayacağım, ona sahip olamayacağım hep onu isteyerek, özleyerek bir ömür geçireceğim diye korkuyorum.

+senin adına sevindim. O ödülü kazanmak için elinden geleni yap o zaman. Belki de yaşanacağını düşündüğün kötü şeyler hiç yaşanmaz. Sadece kafanda kurduğun bir senaryodur olamaz mı?

-Sanmıyorum çünkü senaryo olmadığını biliyorum. Ama o ödül için tavsiyene uyup çabalayacağım ne de olsa "hayat mucizelerle dolu" değil mi?

+Evet öyle. Diyip gülümsemiştim. O da gülümsemişti.

+Bu arada akşam Sofia abla aradı beni yemeğe çağırdı oradaydım. Gördüğüm kadarıyla Sofia abla iyi değildi. Sanki canını sıkan bir şey var gibiydi. Sordum ama iş stresi diyip geçiştirdi ama bence sorun iş değildi. Akşam onunla da konuşmuşsunuz sen bir şey farkettin mi? Aklım onda kaldı.

-evet. Benim işlerimden dolayı morali bozulmuştur. Sen kafana takma bunları...

+Tamam. 

Konuşmamızın yarısı bakışmalarla geçiyordu. Bir süre sonra esnemişti. Onun esnediğini görünce peşinden de ben esnemiştim.

+sanırım uykun geldi.

-sanırım senin de.

+Evet biraz demiştim gülümserken.

-tamam yarın görüşürüz o zaman.

+Yarın? Geliyor musun yoksa? Demiştim şaşkın bir şekilde gözlerim kocaman açılmıştı.

-yok yani yine ararım manasında söyledim.

+Hee tamam pardon.

-Bu kadar çok mu istiyorsun dönmemi?

+Evet..

-yani, boşanabilmek için istiyorsun tabi ki.... Demişti...

Cevap vermemiştim. Zaten biliyordu cevabını.

-Neyse kapatıyorum. Allah'a emanet ol kendine dikkat et. Esselamu aleyküm.

+sende Allah'a emanet ol, kendine iyi bak. Ve aleyküm selam.
Demiş görüntülü konuşmayı sonlandırmıştık.


Bu konuşma, Fahri'nin ses tonu çok farklıydı. Sofia abla da benimle konuşurken farklıydı. Acaba benimle ilgli bir sorun mu vardı. Onlara karşı bilmeden yanlış bir şey mi yapmıştım.

Dönmesini tabi ki istiyordum. Bu iş ne kadar erken biterse, o kadar iyiydi. Çünkü tamamen buna odaklanmıştım. Diğer tüm sorunlar çözülmüştü. Evli değilken evliymiş numarası yapmak yoruyordu. Artık gerçek bir özgürlüğün tadını çıkarmak istiyordum.




~~~~~~~~bölüm sonu ~~~~~~

Her zamanki gibi bu bölüm hakkındaki yorumlarınızı da bekliyorum canlar 🌸 🌸

Continue Reading

You'll Also Like

GERBERA By ...

Teen Fiction

587K 19.3K 30
Sessiz olmaktan uzak bir kız... Fazla çaresiz bir genç adam... Onları bir araya ne getirebilir? Kader mi? Yoksa tesadüfler mi? Hayır,onları...
1.1K 305 43
Ayperi nerede olduğunu bilmiyordu. Saçı başı dağılmış, makyajı akmıştı. Ayağındaki topuklularla bu taşlı orman yolunda yürümek oldukça zordu. Buraya...
3.3M 164K 18
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.
11.1K 1K 36
"Onu benden daha çok seviyorsun, ondan vazgeçemiyorsun ama benden kolayca vazgeçebilirsin öyle mi?" "Öyle Masal öyle!" "Onu seçersen öleceksin. Ölmek...